Sahte polislerin ağına düşmeyin!
Büyükçekmece'de, bankadan 40 milyar lirayı alıp araca binen iki mutemetin yanına 4 kişi yanaşıp, "Biz polisiz, inin aşağıya" dedi; aracı alıp kaçtılar
İstanbul Büyükçekmece'de bulunan Ferah Çamaşırları isimli firmanın mutemetleri Selahattin Seymen ile Kazım Aslan, işçilerin haftalıklarını almak için Beylikdüzü'ndeki Garanti Bankası'na gitti. Mutemet Seymen ile Aslan saat 14.00'te 40 milyar lirayla bankadan çıkıp, kapının önünde onları bekleyen araca bindi. Tam kontağı çevirecekken, arabanın yanına gelen ve ikisinin elinde telsiz bulunan 4 kişi, "Biz polisiz. Uzun zamandır size anons yapıyoruz, niye durmuyorsunuz?" deyip, Aslan ile Seymen'i arabadan indirdi. Ardından üzerlerindeki silahlarını çıkartarak iki mutemete yönelten soyguncular, içinde para çantasının da bulunduğu arabaya binerek hızla olay yerinden uzaklaştı. Yaşadıkları karşısında şaşkına dönen Selahattin Seymen ile Kazım Aslan, soluğu jandarmada aldı. Yapılan çalışma sonucu, plakası verilen otomobil, banka şubesine yakın bir mesafede terk edilmiş olarak bulundu. Soygunların yakalanması için de çalışmalar sürüyor.
İbrahim Karacihan, seyir halindeyken 'polis sireni' çalan araç yanına yaklaşıp, arabasından inmesini istedi. Buna uyan Karacihan'ın aracı 5 gündür kayıp.
20 yaşındaki İbrahim Karacihan, sahte polislerin ağına düşen bir başka kurban... Hem okuyup, hem çalışan Karacihan, 11 Mart günü, saat 21.45'te, gri Opel Astra marka otomobiliyle E-80 TEM otoyolunda Edirne istikametine doğru seyrederken, Otogar sapağında, beyaz renkli, Renault Clio Symbol marka araç "polis sireni" çalarak önüne geçti ve Karacihan'ın sağa yanaşmasını istedi. Karacihan, genel kontrol sanıp buna uydu. "Sivil polis" olduklarını sandığı araçta üç kişi vardı. Biri, Karacihan'ın ruhsatını istedi, ikincisi de 'belinde silah' olduğunu göstererek "Arabanızı arayacağız, aşağıya inin" dedi. Karacihan indi ve "sivil polis" aracında oturan "komiser"le konuşmak amacıyla yürümeye başladı. Daha polis otosuna ulaşmadan, bir motor sesi duydu. Kafasını çevirdiğinde, arabası çoktan uzaklaşmıştı...
Karacihan, ileri mi, geri mi adım atacağına karar vermeye çalışırken, bu kez içinde polislerin olduğunu düşündüğü araç da hareket edip uzaklaştı. Karacihan da peşlerinden 200-300 metre kadar koştu. İlk gördüğü benzinciye girdi, "Polis İmdat"ı aradı, "sivil polis" olduğunu sandığı kişilerin arabasını çaldığını anlattı. 155'te görevli polis, "En yakın karakola gidin" dedi. En yakın karakol Gazi Osman Paşa Karakolu'ydu. Buraya gidip olayı anlattığı polisler, "Olayınıza Sultançiftliği Karakolu bakıyor" dediler. Minibüse atlayan Karacihan, söylenen adrese gitti, başından geçenleri anlattı. Sonuna kadar dinleyen polisler, "Bu olaya Gazi Mahallesi Karakolu bakar" dediler, ancak bir iyilik yapıp "Sizi götürelim" teklifinde bulundular ve Karacihan'ı Gazi Mahallesi Karakolu'na götürdüler. Karacihan, yaşadıklarını bir de Gazi Mahallesi'ndeki polislere anlattı ve sabahın ilk ışıklarında evine döndü. Olayın üstünden 5 gün geçti. Henüz bir gelişme yok.
Hukuk ne diyor?
Prof. Süheyl Donay (Ceza Hukukçusu): Gasp, yağma suçu diye geçen ayrı bir suçtur. 10 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası gerektirir. Gasp, yol kesme suretiyle veya silah zoruyla yapılmışsa cezası 20 yıldan aşağı olmaz. Gasp, şiddet ve zorlamayla yapılan suçtur. Ağır bir tehlike olduğu için ağır bir ceza gerektirir. Hırsızlıkta ise 'haberi olmadan alma' vardır. Ancak bu da maddi veya manevi zor kullanmayla olursa, gaspa girer. Hırsızlık, ilgili kanun maddelerinde de yapılış şekline göre farklılıklar arz eder. Korkutma varsa yağmaya sokulabilir.
Neslihan KESKİN
|