Eski RP lideri Necmettin Erbakan kırmızı yanaklı kafasını iki yana sallayıp, işaret parmağını titretip tükürüklerini etrafa saçarak nasıl diyordu arkadaşlar hep birlikte hatırlayalım;

"Sizi gidi siziiii.. Millet sizin yüzünüzden aç kalıyooor.. Ekonomiyi batırdınııız.. Halkın parasını cebinden çekip aldınııız.. Sizi gidi sizii.. Refah Partisi halkı kurtaracaktııır. Refah Partili olmayan Müslüman değildiiir.. Adil düzen tek çözümdüür."

Evet ya, bu adam "Refah Partili olmayan Müslüman değildir" demeye bile cesaret etmişti, inanılır gibi değil. Asıl inanılır gibi olmayan, bu sözlerine inanacak çok sayıda vatandaş bulmasıydı üstelik. Alkışlıyorlardı adamı, o yuvarlayıp yuvarlayıp ipe dizdikçe.

Neyse ki 'adil düzen' diye yutturmaya çalıştıklarının ne menem bir 'düzen' olduğu çabuk ortaya çıktı.

Adil düzen öncelikle 'milleti donuna kadar soymak' anlamına geliyormuş. Trilyonları eline geçirdiğin her tür kurum ve kuruluştan 'hüp'leteceksin, adil düzen partinin ve yöneticilerinin ceplerine aktaracaksın. Ortaya çıkmaması için de sürekli dua edeceksin. Gören de sana "Vay ne dindar genel başkan, ne dindar parti" diyerek oy verecek. Bakın ne kolay değil mi?

Sonrası daha da kolay.. Yüzlerce kez, en az 10 kişilik kafilelerle, ailece Hac'ca gidebilirsin artık. En lüks otellerde, çocuklarına kral düğünleri yapıp, balayını istedikleri ülkede geçirtebilirsin. Sayfiyede özel iskeleli yazlıklar, Boğaz'da trilyonluk yalılar alabilirsin. Halkın parası nasılsa ananın sütü gibi helâl (!) dir.

İşte size Refah Partisi usulü dindarlık!

Allah'tan azıcık korkusu olan, bu fakir milletin tek kuruşuna el uzatmaz. Değil ki bir Müslüman, Kur'an'ı okumuş biri bunu yapabilecek.

Necmettin Erbakan ve 10 parti yöneticisinin "Dolandırıcılık" suçundan mahkõmiyeti isteniyor. Gerekirse ihtiyati tedbir konan malvarlıkları ellerinden alınacak.

Alınsın tabii. Hem de son kuruşuna kadar alınsın ki hiç değilse bir örnek olsun siyasette.. Çalanın ve yalanın yanına kâr kalmayacağı görülsün..

Dilendirdiler koca Türkiye'yi!

Mağaza seçmeye ne dersiniz?
Marmara Depremi'nin ardından açtığı Hayat Mahalleleri kampanyasıyla 4 trilyon bağış toplayarak bugüne kadar 250 depremzede aileyi ev sahibi yapan, gezici öğrenim birimleri ile 10.000'e yakın çocuğu eğiten, birçok ilde açtığı eğitim parklarıyla yetişkin ve gençlere kültür, spor ve teknoloji imkanı sağlayan Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı'nın son projesi de öncekiler kadar güzel.

TEGV, bu proje kapsamında bir ilke daha imza atarak "Ünlü Markaların Vitrininde Eğitim Gönüllüleri Logosu" isimli dev bir kampanya başlattı. Eğitim Gönüllüleri logosu taşıyan mağazalardan alışveriş edenlerin, hiçbir fiyat farkı ödemeden binlerce çocuğun okul sonrası eğitimine katkıda bulunacağı kampanyaya destek veren firmaların bir kısmı şunlar: Gima, Migros, Mudo, Metro, Tansaş, Unilever, Henkel, Çarşı Mağazaları, Maret, Banvit, Colgate Palmolive, Nestle, Tat, Bosh, Demko, Doğa..

Eğitim Gönüllülerine destek vermek isteyecek diğer firmaların, tüketiciye hiçbir ekstra yük getirmeyen bu kampanyaya katılmak için Eğitim Gönüllüleri'nin merkezine başvurmaları yeterli. Burada isimlerini tek tek saymıyorum ama bunu yapabilecek -yapması gereken- birçok hipermarket ve mağaza var.

Biz de destekleyelim. Çocuklarımızı, gençlerimizi eğitmek için çırpınan ve bugüne kadar binlercesini eğiten böyle bir vakfı desteklemek hepimizin görevidir.

Şu andan başlayarak Eğitim Gönüllüleri logosu olan mağazaları seçmeye ne dersiniz?
(İrtibat bilgileri: Tel: 0 216 492 32 32- Fax: 0 216 492 32 33-

E-posta: tegv@tegv.org)