Emin Çölaşan'ın, Metin Münir'in Karen Fogg'a yolladığını iddia ettiği e-mail:
"İşte Merkez Bankası'ndan, son politikaları-veya politikaları olmaması- konusunda iki rapor. Lütfen önce ikinciyi oku. Haftaya Ankara'da görüşürüz."
* Emin Çölaşan'ın değerlendirmesi:
"Bu nasıl 'gazeteci' ve 'gazeteciliktir' ki, elde ettiği Merkez Bankası raporlarını bile Fogg'a gönderiyor, resmen 'haber kaynaklığı' yapıyor!
* Gerçek:
Fogg'a yolladığım iki "rapor" Merkez Bankası'ndan veya "Merkez Bankası raporu" değildi. Merkez Bankası'nın politikalarına dair iki rapordu.
"Merkez Bankası'ndan," veya "Merkez Bankası raporu," derseniz bu, İstiklâl Caddesi 10, Ulus, 06100 Ankara, Türkiye adresinde faaliyet gösteren T.C. Merkez Bankası'ndan temin edilmiş veya orada hazırlanmış bir raporu kastetmiş olursunuz.
"Merkez Bankası'nın politikalarına dair rapor" hazırlayan ise düzinelerce yer vardır. Türkiye'de ve dünyanın birçok başka ülkesinde banka ve broker'lık şirketlerinde her yıl T.C. Merkez Bankası'nın politikalarına dair yüzlerce rapor hazırlanır.
Aradaki fark şudur: Merkez Bankası'nın hazırladığı veya Merkez Bankası'ndan çıkan bir rapor, devletin politikalarını içeren, resmi ve muhtemelen gizli bir belgedir.
Diğeri, ne resmidir ne de gizli.
Benim Fogg'a yolladığım raporlar, bu raporlardandı. Bu raporlara sahip olmak, onları bir başkasına yollamak, onlarla kağıttan kayık yapmak v.s. her şey serbesttir.
Ama Çölaşan "haber iyi ise, doğru olup olmaması önemli değildir" prensibine göre gazetecilik yapan bir dostumuz olduğu için, bu gerçeği bilerek ve isteyerek sakladı. Çünkü amacı, okuyucularına beni Merkez Bankası'nın raporlarını yabancı bir büyükelçiye veren bir gazeteci olarak göstermekti.
* "Hey bir dakika, neden Çölaşana'a değil de sana inanalım?" diyebilirsiniz. "Kendini savunmak için yalan söylemediğin nereden belli?"
Güzel bir soru.
* Cevap:
Raporlar Fogg'a yolladığım e-mail'e eklenmişti. Bu ekler tıklansa; Bear, Stearns & Co. Inc adlı Amerikan yatırım bankasının analistlerinden Tim Ash tarafından hazırlanıp ben dahil birçok kişiye gönderildiği görülecekti.
Çölaşan ve ona Fogg'un çalınmış mail'lerini tedarik eden firmanın bunu görmemiş olması mümkün değil. Çünkü e-mail ellerinde olduğuna göre ekleri de ellerindedir. Ekleri ellerinde olmasaydı e-mail de ellerinde olmayacaktı. Çünkü ekler e-mail'in içinde.
* Özet:
Fogg'a İngilizce yazdığım e-mail, kasıtlı olarak; -beni Merkez Bankası'nın raporlarını yabancı bir büyükelçiye veren bir gazeteci olarak göstermek için- Türkçeye yanlış çevrildi. Çölaşan da raporların herkesin elinde olabilecek bir analist raporu olduğunu isteyerek gizledi.
Bunun bir adı var ama, gazetecilik değil.
Kabahat Çölaşan'da değildir. Kabahat, Çölaşan'ınfçalınmış ve basımı Türk mahkemelerince yasaklanmış özel e-mail'leri yaymak için Hürriyet gazetesini kullanmasına izin verenlerdedir.
Bunları uzun uzun kendimi savunmak için yazmadım. Çölaşan gibi gazeteciler karşısında herkes savunmasızdır. Merkez Bankası'ndan beni arayıp bu işle kendilerinin bir ilgisi olmadığını açıklamamı istediler. Bunun için yazdım.