Liderleri dinlerken heyecanlanıyor musunuz? Zapping yaparken bir kanalda bir siyasi parti liderinin konuştuğunu gördüğünüzde "Acaba ne diyor?" diye merak edip duruyor musunuz, yoksa anında bir başka kanala geçiyor musunuz?

Ben geçtiğinizden eminim...

Çünkü; Özal'dan bu yana hiçbir lider yeni birşeyler söylemedi, söylemiyor... Hiçbir siyasi parti bizi alıp götürecek, birşeyleri hayal ettirecek hedefler göstermedi, gösteremiyor...

Çünkü siyasi parti liderleri büyük düşünemiyor... Eminim ki; onlar rüya bile göremiyor...

Oysa 70 milyon büyük hedefler bekliyor... Onları heyecanlandıracak, nabız sayılarını artıracak sözler, vaadler duymak istiyor...

Örneğin neden bir siyasi parti lideri çıkıp da "5 yıl sonra kişi başına geliri 15 bin dolara çıkaracağım" diyemez... Ve bunu nasıl yapacağını halka izah edemez...

Neden bir lider profesyonel askerliğe geçileceğini, 600 bin gencin boşu boşuna 1.5 yıl üretmeden silah altında tutulmaması gerektiğini söylemez ve bu konuda Genelkurmay'ı da ikna etmez...

Niçin devlet okullarında sınıfların 18 kişiyi aşmayacağına söz verilmez...

"Uçuyor" demezseniz; bir siyasi parti lideri neden çıkıp da 10 yıl sonra Türkiye uzaya gidecek iddiasını gündeme getiremez... Sözün özü, neden bizim liderlerimiz büyük düşünmez... Küçük düşünen, sığ sularda gezinen liderler yüzünden Türkiye küçülüyor... En acısı dünyadan yavaş yavaş enterne ediliyor... Kılınç Paşa'nın çıkışı da kimbilir belki bu endişeden geliyor...

Bu kez rol yapmadı kendini oynadı!
Yıllarca jön olarak kadınların kalbinde taht kuracaksın, milletvekili seçilip kadınlara sevgi dolu nutuklar atacaksın ve sonra da bütün bunların rol olduğunu kanıtlar gibi "kadın"ı "Ben milletvekiliyim" diyerek yerinden kaldırmaya kalkacaksın... Bunu başaramayınca neredeyse gidip kucağına oturacaksın!

Olmadı Ediz Hun! İlk kez kötü adamı oynadın! Kimbilir belki de ilk kez kendini canlandırdın... Ama bilmelisin ki; en azından 40 yıllık servetini bir anda harcadın...

Hangi hakla?
İstanbul Büyükşehir Belediyesi, "Ulaşım Şurası" düzenledi... İstanbul'un ulaşım sorunu bu şurada tartışılacak ve çözüm yolları bulunacak!

Tamam da; 21'inci asırda hâlâ 10 milyon İstanbullu'yu 2 bin 700 otobüs ve 7 bin minibüsle taşımaya kalkan, metroyla dünya kenti İstanbul'u 21'inci asırda tanıştıran büyükşehir belediyesinin böyle bir şura düzenlemeye hakkı var mı?

Kaldı ki; İstanbul'un ulaşım sorunları belli değil mi?

Kentin yanlış planlandığı; Anadolu Yakası'nın oturma odası, Avrupa Yakası'nın çalışma odası haline geldiği... Boğaz'ın üçüncü kez geçilmediği... Üçüncü çevre yolunun inşa edilmediği... Kent içi yollara yeni yollar ilave edilmediği... Toplu taşımacılığın cazip hale getirilmediği... 2 milyon 300 bin araca karşı 300 bin araçlık otoparkın inşa edilebildiği, sonuçta 2 milyon aracın 24 saat yolların üzerinde şerit işgal ettiği, otogarın yanlış yere inşa edildiği, denizin ulaşımdaki payının yüzde 5'i geçmediği bilinmiyor mu?

Bu sorunları çözemeyen, ulaşıma katkıyı kavşakların ortalarındaki göbekleri çiçeklendirmek olarak gören Büyükşehir Belediyesi'nin Ulaşım Şurası düzenlemeye hakkı var mı?

Öyle değil mi Sayın Gürtuna?

Fıkra

Cenaze
Bir kalp doktoru ölmüş... Cenaze töreninde güllerden dev bir kalp yapmışlar, kalbin ortasına da tabutunu yerleştirmişler... Cenazede herkes doktorla ilgili anılarını anlatıp, hüzünlenmiş... Hatta bazı yakın arkadaşları ağlamış... Bu hüzünlü tablo yaşanırken, kenarda kıkır kıkır gülen adama sormuşlar gülme nedenini... "Sormayın" demiş, "Ben jinekoloğum... Kendi cenaze törenimde güllerden neyin çelengini yaptıracaklarını ve tabutumu da ortasına koyacaklarını düşünüyorum da..."

Hay ağzını öpeyim
Ekonominin, barışın, demokrasinin temelinde orta sınıf yatıyor. Orta sınıfı kaybolan bir toplum ayakta kalamaz... (Deniz Baykal)

YUH!
Genel başkanına yakın oturabilmek için İTÜ Rektörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer'i "Ben milletvekiliyim" diyerek yerinden kaldırmaya çalışan milletvekili Ediz Hun'a...

ALKIŞ
"Devlet radar yerleştirip tuzak kuruyor... O zaman sürati 90 kilometreyi aşan araç ithal ve imal edilmesin" diyen Emniyet Genel Müdürlüğü APK Daire Başkanı Nihat Dündar'a...

Halkın sütunu

Başkan'a çağrı
Kar yağışıyla birlikte köstebek yuvasına dönen yollardaki çukurların çoğu hâlâ kapatılmadı. Büyükşehir belediye başkanı Ali Müfit Gürtuna çukurları sadece saydırmakla kaldı. Böyle belediyecilik olur mu? Her fırsatta hizmet ürettiklerini iddia eden Gürtuna, sokakların, caddelerin halini görmüyor mu? Ali Coşkun

Kırmızı nokta
İşçilerin tepkilerine aldırmayıp, bedava tatil yapabilmek için aileleri ile birlikte TİSK'in Abant'daki toplantısına katılan milletvekillerine...

Doğru söz
Sizinle beraber eğlenmek için işini bırakandan ziyade, sizinle beraber çalışmak için eğlencesini bırakan insana güvenin...

Atatürk hiç uçağa binmemiş... Ya ne demezsiniz; bluejean de giyemedi, Laila'ya da gidemedi!..