Nazlı Ilıcak'tan seçme inciler!
Milletvekillerinin Atatürk ilke ve inkılapları üzerine yemin etmeleri medeni insanlara yakışmıyor. Bir milletvekili buna yemin ettiğinde şapkaya yemin etmiş oluyor. Bu çok komik değil mi?
Laikliğe aykırı eylemleri nedeniyle Fazilet Partisi'nin kapanmasına neden olan ve kendisinin de milletvekilliği düşürülerek siyaseten yasaklanan Nazlı Ilıcak, bu kez de Atatürk ilke ve inkılaplarına saldırdı. Ilıcak, "Milletvekillerinin Atatürk ilke ve inkılapları üzerine yemin etmesinin medeni insanlara yakışmadığını" söyledi.
Konya'da Müstakil Sanayici ve İşadamları Derneği'nin (MÜSİAD) 9. Olağan Genel Kurulu toplantısına katılan Ilıcak, Atatürk ilkeleri dendiğinde Kemalist ideolojiye inanların Cumhuriyet Halk Partisi'nin altı okunu anladıklarını söyledi. Ilıcak, şöyle konuştu: "Aslında bugün Atatürk yaşasaydı, belki de 'açık ve şeffaf toplum, insan hakları ve hukukun üstünlüğü' diyecekti. Eğer siz Atatürk ilkelerini sadece altı okla sınırlı tutarsanız, altı okun son seçimlerdeki durumuna da bakarsanız, o zaman Atatürk ilkeleri sınıfta kalmış olur. Sınıfta kalmayacağına göre biz diyoruz ki, işte bu Atatürk'ün kastettiği şey muasır medeniyetti. Bir de Atatürk inkılapları var. Milletvekilleri maalesef yemin ederken Atatürk ilke ve inkılapları üzerine yemin ediyor. Aslında bu medeni insanlara yakışmayan bir yemin."
"BU İNKILAP KALKMIŞ"
İnkılaplara bakıldığında türbe ve zaviyelerin kapatılması, şapka devrimi gibi olayların da olduğuna dikkat çeken Ilıcak, "Şimdi inkılaplara baktığınızda türbe ve zaviyelerin kapatılması da var. Ben bugün Mevlana'nın türbesini ziyaret ettim. Ne oldu bu inkılap? İnkılap kalkmış. Şapka devrimi de bir inkılaptır. Ama bugün hiç kimse şapka takmıyor. Ağırlık ölçülerinin değişmesi bile, 'Bey, paşa' kullanılmaması bile Atatürk inkılaplarının içinde yer alıyor. Şimdi bir milletvekili bunun üzerine yemin ettiğinde şapkaya yemin etmiş oluyor. Bu çok komik değil mi?" dedi.
Yeminin tutması için herkesin kendi inandığı bir şey üzerine yemin etmesi gerektiğini söyleyen Nazlı Ilıcak, "Ben şahsen şuna inanıyorum, bunun laiklik karşıtlığı ile hiçbir alakası yoktur. Eğer insanların o yeminini gerçekten tutmasını istiyorsanız, kendi inandığı bir şeyin üzerine yemin etmesi, herhalde ağırlık ölçülerine yemine etmesinden çok daha doğru bir yemin olacaktır diye düşünüyorum" şeklinde konuştu.
Kemal SOYLU
|