Biri bu adama 'dur' desin

İşte Çakar'ın polislerin müdahale etmesini istediği yasaklar * Kızların giydiği Madonna tipi pantolonda kalça, bel, göbek dışarıda... Bu kabul edilemez* Sokakta karı-koca dahi olsalar hiç kimse öpüşemez* Bir erkek toplum içinde şortla ve mayoyla dolaşamaz* Mankenler sokaklarda bikini, mayo, transparan ve dekolte kıyafetlerle defile yapamaz

TBMM İdare Amiri ve MHP İstanbul Milletvekili Ahmet Çakar, milli saraylar ve sokaklarda defile yapan mankenlerden sonra, sokaktaki vatandaşın da giyimine el attı. Çakar, göbeği açıkta bırakan Madonna tipi pantolon giyen, parkta öpüşen, süper mini etek veya şortla dolaşanların polis tarafından uyarılmasını istedi.

Çakar, tüm tepkilere rağmen kılık ve kıyafetle ilgili mücadelesini sürdüreceğini belirterek, "Bazı kişiler 'neden bunlarla uğraşıyorsunuz' diye bu mücadelemizi hafife almak istiyor. Ama bu, son derece önemli. Ne kadar tepki gösterirlerse göstersinler bu işin peşini bırakmaya niyetli değilim" dedi.

Çakar, sokakta bikinili, transparan defilelere izin verilmemesi için İçişleri ve Adalet bakanlıklarına yaptığı başvuruların ciddiye alınmadığından yakınarak, "Şimdi 81 ilin valisine mektup yazacağım, görevlerini hatırlatacağım" dedi. 1997'de Refahyol Hükümeti'nin Adalet Bakanı Şevket Kazan'ın valilere gönderdiği genelgede, toplumun genel ahlâkına aykırı müstehcen giyime, etkinliklere izin verilmeyeceğinin öngörüldüğünü savunan Çakar, "Benim görevim uyarmaktır" dedi.

ÖPÜŞME DE MAYO DA YASAK
Çakar, "Valiler sizin gibi bu genelgeyi yorumlarsa illerde ne gibi yasaklar ortaya çıkar?" sorusuna "Artık sokaklarda bikinili, transparan kıyafetli, müstehcen, toplumun ahlâkını bozacak etkinliklere izin vermez" yanıtını verdi. Çakar, "Bu yaklaşım sokaktaki vatandaşa kadar uzanmaz mı? Valiler, polis aracılığıyla sokaktaki vatandaşa müdahale edebilir" hatırlatması üzerine de şunları söyledi:

"Elbette polisin müdahale edebileceği durumlar vardır. Anormal derecede karşı cinsi tahrik edecek cinsten giyinenler olursa polis müdahale edebilir. Mesela belden düşük Madonna tipi pantolon diyorlar, o kıyafette kalçaya yakın kısımlar, göbek dışarıda. Bizim Türk toplumunun yapısı muhafazakârdır, bu doğru değildir. Kılık ve kıyafette genel ahlaka uygunluk, sadece kadınlar için değil erkekler için de geçerlidir. Mesela, erkeklerin şort giyerek toplum içinde gezmesi doğru değildir. Turistlere bile tahammül ediyoruz ama hoş görmüyoruz. Sokakta da karı-koca bile olsa kimse öpüşemez. Bu hukuka da gelenek göreneklerimize de aykırıdır. Polis buna müdahale edebilir."

CEZASI MAALESEF ÇOK AZ!
Çakar, "Devlet Bakanı Derviş de bir tenis maçı sonrası eşi Catherine tarafından dudaklarından öpülmüştü" şeklindeki hatırlatma için ise "Olabilir, bu konuda konuşmak doğru olmaz" demekle yetindi..

Çakar, "Peki aynı şekilde polis, süper mini etek giymiş, göğüs dekoltesi olan bir kıyafetle dolaşan bir bayana müdahale edebilir mi?" sorusuna, "Karşı cinsi tahrik edecek şekildeyse edebilir" yanıtını verdi. Çakar, "Polisin müdahalesi caydırıcı nitelikte mi olmalı yoksa yargı süreci mi başlatılmalı?" şeklinde soruya da "Cezası fazla değil. TCK'da bunun cezası, 6-30 milyon lira arasındadır. Tabii burada polisin görevi caydırıcı olmaktır. Bizim üniversite yıllarında gençlerin genel ahlaka aykırı hareketleri olursa polis gelir uyarır, sonra onları ayırırdı" dedi.

Çakar "Mükerrem Taşçıoğlu'nun Turizm bakanlığından bu yana üstsüz turistlerin durumu hep tartışıldı ama şimdi toplum bunu büyük ölçüde kabullendi" hatırlatması için "Biz kabullenemeyiz" demekle yetindi ve şunları söyledi:

DENETİMİ HUKUK YAPMALI
"Mesela bir işyerinde iş ahlâkı vardır. Bu ahlâk patronla çalışan arasındaki akitle oluşur. Bu akde aykırı hareket ederseniz, sözleşmeniz feshedilir. Peki, bir patron çalışanının akdini feshedebiliyorsa, koskoca Türk toplumunun genel değerlerine aykırı hareket ettiğinde akdini kim feshedecek?

İşte Türkiye'de bu denetim görevini hukuk kuralları, genel ahlâk kuralları yapar. Türkiye iktisat ve kültür emperyalizminin kuşatması altında. Bir milletvekili olarak toplumun manevi değerlerini yok etme planlarına karşı kayıtsız kalamazsınız. Türkiye'nin büyümesini, güçlenmesini istemeyen gizli güç odakları planlı olarak Türk toplumunun manevi değerlerini yok etmeye çalışıyor. Yabancı ajanlar sadece askeri istihbarat peşinde değiller. Türk toplumunu köleleştirmek istiyorlar."

El ele tutuşmak bile yasaklanmıştı
MHP'li Ahmet Çakar'ın önerilerinin bir benzeri, 1985 yılında da Meclis gündemine gelmişti. Kamuoyunda aylarca tartışılan ve 5 gün içinde HP ve MDP'nin yoğun muhalefetine karşın geçen Polis Vazife ve Selahiyet Yasası'nda yapılacak değişiklikler ile çiftlerin yolda el ele tutuşmasının bile yasaklanacağı öne sürülmüştü.

Yıldırım Akbulut'un İçişleri Bakanlığı döneminde yaşanan bu tartışmaya Meclis'te HP'li milletvekilerinden Cüneyt Canver, Fikri Sağlar, Ali İhsan Elgin ve Şükrü Babacan'dan büyük tepki gelmişti. Şükrü Babacan'ın Başbakan Özal'ın oturduğu sıraya giderek, "Al bunu..." diye tasarıyı yere çarpması üzerine 13 Haziran 1985 tarihindeki Genel Kurul'da kavga çıkmıştı. Kamuoyundan da büyük tepki alan tasarı, muhalefetin de desteğiyle değiştirilerek ve yumuşatılarak 16 Haziran 1985'te sabaha karşı 179'a 199 oyla kabul edilmişti. Cumhurbaşkanı Kenan Evren de söz konusu yasayı 24 Haziran'da onaylamıştı.

Şamil TAYYAR