Kendi kültürümüze dönmeliyiz
ŞÜKRÜ ÖZŞAHİN
Bu ülke; ecdadın onurlu mücadeleleriyle bağımsızlığını dünyaya ilan etmiş ve bugünkü misak-ı milli sınırları içinde bütünlüğünü ispat etmiştir. Sıcak savaşlarla bizi yıkmanın mümkün olmayacağını anlayan şer odakları bugün kültürümüze, özümüze göz koyarak genç kızlarımızı, kadınlarımızı akvaryumlu meyhanelerde meze yaptılar. Genç erkeklerimizi otoban köşelerinde homoseksüelliğe ittiler. Büyük komutan Atatürk'ün de dediği gibi "Türk milleti asildir, Türk milleti çalışkandır" düsturundan yola çıkarak.
Asaletimizi toplumun en küçük yapı taşı olan ailemize ehemmiyet vererek, çalışkanlığımızı da ne olursa olsun yani faiz isterse bizim 1 liramıza 1000 lira versin (% 0kazandırsın) dönüp bakmadan köylümüz yine köyünde üretime, şehirlimiz şehrinde sanayi kollarında olsun turizm sektöründe olsun üretimine dönmedikçe, çağın ilmini alıp, kültürünü bir kenara itip özümüze, töremize sahip çıkmadıkça bu kürsülerden siyasiler gibi çooook konuşan olacaktır. Diyeceksiniz ki karnımız aç, boş edebiyatları bir kenara bırakalım. Ben de affınıza sığınarak bu prematüre edebiyatı yapmaktansa, biraz sabredip bahsettiğim değerler ölçüsünde üretime yönelirsek, aşsız mutfak işsiz genç kalmaz.
Haaa unuttuğumu zannettiğiniz büyük gerçekler var tabii, ülkeyi yönetenlerin bu atmosferi teneffüs edip edemeyecekleri? Koltuğun insanları değiştireceği doğrudur, toplum farzedelim özüne döndü temizlendi o toplumdan çıkan siyasilerin koltuk kompleksine kapılıp kapılmayacakları konusunu gözardı etmeden yetki verdiğimiz insanları iyi seçmemiz gerekir. Ancak üretken insanın değeri bu şekilde ortaya çıkar, geçmişte savaşlardan dönüldüğünde savaşa katılmayıp sarayda şakrabanlık yapan, palyançoluk yapan şahıslar bugün birşey üretmedikleri halde sırf şakrabanlık yaparak hem milletimizi uyutuyorlar, üretkenliklerini durduruyorlar hem de neslimizi kendilerine hayran bırakarak dejenere ediyorlar, en ufak ters köşe soru sorulduğunda raks, dans, vals envai türlü kıvırma metodlarını gözler önüne seriyorlar.
Burdan öncelikle ülkemizi yönetenlere, sonra daftüm medya şirketlerine (izlenme oranlarına bakmadan) sesleniyorum; üretken insanların sesine ses verin, şakrabanlığa, bizi uyutanlara, kültürümüzü unutturanlara prim vermeyin, halkınıza güvenin geçici menfaatlere kapılıp bizleri unutmayın. Sırtınızda ateşten gömlek siz giymeyi talep ettiniz, biz halk olarak hakkımızı helal ettik şimdiden sonra ak ile karayı ayırt edin ve VEBALİMİZLE ÖTEKİ ALEME GİTMEYİN.
Saygılarımla
|