Sayın Mesut Yılmaz. Nereye gitsek "Ankara'dan şikâyet ediliyor."

Hantallıktan.

Aşırı bürokrasiden.

Devlet çarkının düzgün işlemeyişinden.

Ne diyorsunuz?

Mesut Bey'in yanıtı:

- Zaten bunu Ankara da kabul ettiği içindir ki, yeniden yapılanmaya gidiyoruz.

Yaşar Okuyan:

- Efendim yani Ankara bunu gerçekten kabul etti mi?

Yılmaz:

- Etmeseydi... Bazı bakanlıkların bölge müdürlüklerinin kaldırılması kararı çıkabilir miydi?.. Yani... Bir yerinden başlandı.

Okuyan:

- Direnç inanılmaz... Değişime siyaset de direniyor, bürokrasi de... Hatta sivil toplum bile... Zira... Değişim, çok kişinin işine gelmiyor.

Yılmaz:

- Doğru... Bürokrasi direniyor... Ama çaresi yok, bu sistem değişecek.

Mesut Bey.

Toplumun iteklemesiyle...

İç ve dış dinamiklerin zorlamasıyla...

OSMANLI ÖRNEĞİ
"Siyaset reformu... Siyasi Partiler Kanunu... Seçim Kanunu değişikliği" de gündeme gelecek mi?

Mesut Yılmaz:

- Evet... Belli bir süreçte mutlaka gelecek.

- Ne zaman gelecek?

- Seçimden önce olur mu, olmaz mı, ondan emin değilim.

- Ama er geç, gelecek diyorsunuz?

- Şunu söylüyorum... Türkiye öyle bir noktaya geldi ki, siyaset değişmezse siyasetçiler değişir.

- Yani, değişime direnen gider.

- Ben öyle diyorum... Zaten Osmanlı İmparatorluğu da bu yüzden gitmedi mi?

- Mesut Bey... Seçim sistemi... Baraj... İttifak... Bu konulara nasıl bakıyorsunuz?

- Seçmenin yarısından fazlasının Meclis'te temsil edilmediği antidemokratik bir tabloyla karşılaşmamak için, mevcut sistemin gözden geçirilmesi lazım.

BARAJ VE İTTİFAK
- Öneriniz?

- Ya baraj indirilmeli... Ya da... Baraj aynen korunup, ittifaklara imkân verilmeli.

- İkisine de dokunmazsak ne olur?

- Eğer hem baraj yüzde onda kalır ve hem de ittifakların önü tıkanırsa... Ve bugünkü parçalı tablo devam ederse... Seçmenin yarısından çoğunun Meclis'te temsil edilmediği bir sonuç çıkar... O nedenledir ki bu konuyu yarın değil, bugünden konuşmakta fayda var.

TEHLİKELİ UÇUŞ
Bursa-Yenişehir Havaalanı'na geldik ve öğrendik ki...

Ankara-Esenboğa Havaalanı "yoğun sis nedeniyle" ulaşıma kapalı.

Mesut Yılmaz "öyleyse" dedi:

- Etimesgut, askeri havaalanına ineriz.

Pilotlar "orası da riskli" dediler.

Ama biraz sonra "Etimesgut'a inebileceğimiz" bildirildi.

Bu sırada, Yaşar Okuyan bir "öneride" bulundu:

- En iyisi karayolu ile gitmek.

Mesut Bey "hayır" dedi.

Uçağımız havalandı.

Havadayken yine "rota değişikliği" oldu.

"Esenboğa'ya" yöneldik.

Okuyan "ben demedim mi?.. Karadan gitseydik" diye söyleniyordu.

Ve sonunda...

"Güç de olsa" kar ve sis altındaki Ankara'ya inebildik.

Küçük uçakta "en çok korkan" Yaşar Okuyan'dı.

Mesut Bey ise sürekli "riskten... Tehlikeden" konuşarak, Okuyan'ı "korkutmaya" devam ediyordu.

Uçakta sorduk:

- Mesut Bey, kriz atlatılıyor gibi... Bursa'da böyle bir hava gördük... Ne dersiniz?

MORAL İYİ
- Ben de o havayı aldım.. Bu kısmen psikolojik bir hava... Ama onu destekleyen faktörler de var.

- Halkın moralini nasıl buldunuz?

- Bizim, toplum olarak şöyle bir yapımız var... İyimserlik ile kötümserlik arasındaki makas çok dar.

- Yani?

- Moral, hızla bozulabiliyor... Sonra da hızla düzeliyor... Şu anda olumlu süreçteyiz.

- Bursa'da başka neler gözlediniz?

- Gelişmelerin en iyi gözleneceği yerlerden biri Bursa... Ekonomik çark işlemeye başlamış... Kimse "çok iyiyim" demiyor tabii... Ama "eskisinden iyiyim" diyor.

- Dışardan gelecek para o bankaya mı, bu bankaya mı verilecek tartışması bitti mi?

- Hayır... Zaten olmayan para paylaşılıyor.

ŞEFFAFLIK
- Bu konuya tam şeffaflık nasıl getirilir?

- Kanun buna açıklık getirdi... Kimin, ne alacağının "ölçüsü" kondu... Allahtan Turgut'un (Yılmaz) yönetiminde olduğu banka, bunların içinde yok.

- Hiç mi yok?

- İsterse, diğer bankalar gibi, ona da "borç kağıdı" verilir... Ama bana "onu da istemediğini" söyledi.

- Sayın Yılmaz... Bu paradan KOBİ'lere... Esnafa...Çiftçiye ne verilecek?

İLAVE KAYNAK
- Bir buçuk katrilyon.

- Bu kesimleri rahatlatır mı?

- Yetmez.

- Başka ne yapılabilir?

- Mevcut kredilerin geri ödenmesinde kolaylık sağlanması lazım.

- Yapabilecek misiniz?

- Kamu bankalarına ilave kaynak gerekiyor... Bu şart... Aksi halde, verilen krediyi zaten geri alamazsın.

SAYISAL LOTO
Sokaktaki adamın "sıcak gündem konularından" biri de "Sayısal Loto."

Geçen cumartesi "altı tutturan" çıkmadı. Bu cumartesi "iki buçuk trilyona doğru" gidiyor.

Sayın Yılmaz.

Siz hiç "Sayısal" oynadınız mı?

Mesut Bey:

- Ara sıra.

- Hiç tutturdunuz mu?

- İki yıl önce beş tutturdum.

- Ne aldınız?

- Beş yüz milyon.

- Parayı ne yaptınız?

- Benim aldığım tazminat ve ikramiyelere Berna Hanım el koyar.

- Öyleyse siz de hanımefendiye söylemeyin.

- Karadenizliyiz... Hanımdan izinsiz bir şey yapamayız.

- Şans Topu oynuyor musunuz?.. Beş artı bir.

- Bizim hanım ile Hasan bazen oynuyorlar.

- Sonuç?

- Hiç tutturduklarını görmedim.

- Bu hafta Sayısal'ı ortak oynayalım mı?

- Olur... Ama şansımız kaçta kaç, biliyor musun?

- Hayır?

- 49 milyarda bir'in, karekökü.

- Yani çok zor.

- Evet ama... Eğer iki rakamı banko oynarsak... Beş garanti... Tabii belli sayıda kupon doldurmak koşuluyla.

DERVİŞ BİLMECESİ
- Mesut Bey... Derviş'in kafasında ne var?.. Kemal Derviş bir bilmece mi?.. Çok bilinmeyenli denklem mi?

- Kemal Bey değerli bir insan... Ama hâlâ sıkıntı çekiyor.

- Ne sıkıntısı?

- Adaptasyon.

- Türkiye'ye adaptasyon mu, siyasete adaptasyon mu?

- İkisine birden.

- ANAP'a davet ettiniz mi?

- Böyle bir konuyu konuşmadık.

- Konuşmayı hiç düşündünüz mü?

- Türkiye'ye ilk geldiğinde bana "siyasete girmeye niyetim yok" demişti... Sonra medyaya "düşünebilirim" dedi... Ardından "siyaseti sevmiyorum" diye konuştu... Herhalde, bir noktada, kesin tercihini yapacaktır.

- Tahmininiz nedir?

- Derviş gibi ne kadar değerli insan siyasete girerse, siyasal yaşam o kadar zenginleşir.

ABESLE İŞTİGAL
Merkez sağda yeni oluşumlar gündemde.

Bu konuda çeşitli isimler, değişik faaliyetlerin içinde.

Bunların hepsini biliyor ve tanıyorsunuz.

Sonunda ne olur Sayın Mesut Yılmaz?

Soru uzun.

Yılmaz'ın yanıtına gelince:

- Hiçbirinden bir şey olmaz... İşin garip tarafı da şu ki... Bu teşebbüslerde adı geçenler, böyle girişimlerden bir şey olmayacağını bilmesi gerekenler.

- Yani şans vermiyorsunuz.

- Hayır... Abesle iştigal diye bakıyorum.

uuu

- Mesut Bey... AK Parti ve Recep Tayyip Erdoğan hareketine nasıl bakıyorsunuz?.. "Siyasetteki pazar payı" nedir?

- Aşağı doğru gittiği kesin... Ama nerede durur bilemem.