kapat
16.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Yeter ki istensin...

Geçen hafta, bir grup gazeteci, baroların davetlisiydik. İstanbul, Ankara, İzmir ve Antalya baroları, birlikte hazırladıkları "Üç Kapı Üç Kilit Projesi"ni anlatmak üzere bizi bir araya topladılar. Karşımıza büyük boy bir ekran koyup, F Tipi cezaevlerinin planı üzerinde, çözüm önerilerini ayrıntılarıyla açıkladılar. F Tiplerinde tek bir çivi çakmadan, tek bir tuğla sökmeden, tek bir kuruş harcamadan ve hapishanenin güvenliği hiçbir şekilde zayıflatılmadan, yan yana üç odadaki dokuz tutuklunun gündüz saatlerinde nasıl bir araya gelebileceğini anlattılar.

Önceki akşam ise Sayın Adalet Bakanı'nın davetlisiydik. Karşımızda yine büyük boy bir ekran ve üzerinde yine aynı plan vardı.

Ne var ki, anlatılanlar tamamen farklıydı.

Bakan ve bürokratları, teklif edilen uygulamanın cezaevi güvenliğini yerle bir edeceğini, 9 tutuklu bir koridorda birleşirse, cezaevlerinde devlet egemenliğinin elden gideceğini söylüyorlardı. Ve kusura bakmasınlar ama, plan okumayı birazcık bilen biri için anlatılanların hiçbir ikna ediciliği yoktu.

Üç kapı ve üç kilit açılırsa, 36 kişinin birbirleriyle temasa geçeceğini söylüyorlardı ki, plana şöyle bir bakan herkes, ana koridorlarla bölünen ara koridorlardaki 9'ar kişilik grupların birbirleriyle temas kuramayacağını görebilirdi.

"Yüksek güvenlikli" diye övünülen bir hapishanede, iki ucu da kapalı ve kamerayla kontrol edilen bir koridorda, 9 tutuklunun bir araya gelmesiyle hapishane güvenliğinin "elden gideceğini" söylemek biraz gayri ciddi olmuyor muydu?

Kaldı ki, 9 kişinin bir araya gelmesiyle cezaevi güvenliği yerle bir oluyorsa, nasıl oluyordu da, bu tutuklular daha büyük gruplar halinde spor salonlarında ya da atölyelerde bir araya getirilebiliyordu?

Bunları söylediğimizde öne sürülen argümanlar daha da garipti. Tutuklular kapılardaki mazgal demirlerini kırarlar... Ara duvarları yıkarlar... Koridorlardaki kameraları kırarlar!

Eğer bu demir kapılar ellerinde hiçbir alet edevat olmayan dokuz kişinin kırabileceği kadar çürükse nasıl oluyor da bu cezaevi yüksek güvenlikli oluyor? Kapıları sağlamlaştırırsınız, olur biter. Kamerayı kıranları odalarına kitlersiniz, bir daha kırmazlar!

***
Bakanlığın, baroların teklifine karşı çıkışının bir başka gerekçesi de, bu teklifin mevzuata aykırı olduğu iddiasıydı.

Sayın Türk, Terörle Mücadele Yasası'nın değiştirilen 16. Maddesi gereğince, tutukluların bir araya gelemeyeceklerini, sadece, "kendileri için hazırlanmış iyileştirme ve eğitim programları çerçevesinde eğitim ve spor, meslek kazandırma ve işyurdu çalışmaları ile diğer sosyal ve kültürel faaliyetlere katılabileceklerini" belirtiliyordu.

Yani, Bakan'ın yorumuna göre 16. Madde, tutukluların yukarıda belirtilen faaliyetler dışında bir araya getirilmelerini yasaklamaktaydı. Ama aynı Bakan, bir yandan da eğer tutuklular ölüm orucunu bitirirse, haftada 5 saat sohbet etmek üzere bir araya gelebileceklerini; hatta bunu günde birer saatten beş güne yayabileceklerini söylüyordu. Peki, tutukluların açık görüş yerinde sohbet için bir araya getirilmeleri, 16. Maddede belirtilen "eğitim, spor, meslek kazandırma ya da işyurdu çalışması" kapsamında olmadığına göre, 16. Maddeye aykırı değil miydi? Nasıl oluyordu da bakan, Baroların teklifine mevzuata aykırı diye karşı çıkarken, kendisi de mevzuata aykırı bir uygulama önerebiliyordu?

Bakan bu noktada, bu sohbetlerin yasada belirtilen "diğer sosyal faaliyet" kapsamında değerlendirilebileceğini söylerken, apaçık ki, 16. Maddeyi belli bir biçimde yorumlamayı tercih etmekteydi.

Demek ki farklı yorumlar yapılabiliyordu...

Yeter ki istensin; yeter ki sorunu çözme iradesi gösterilsin...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır