kapat
16.01.2002
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
banner
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 PAZAR SABAH
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Bornova'da bir tiyatro âşığı...

Çocukluğumda Bornova, İzmir'in uzak bir banliyösü idi. İki yanı ağaçlı yollarından minibüsler, hatta bir de tren mi geçerdi?

Şimdi ise Bornova, büyüyen ve gelişen İzmir'in bir büyük mahallesi...

Ege Üniversitesi'nin büyük bir bölümü de Bornova'da...

Gerçi kampüsleriyle olsun İzmir'in çeşitli semtlerine dağılsa da üniversitenin nüvesi Bornova'da atılmış sayılır.

Bu yüzden olsa Bornova, yalnız İzmir'in değil, Ege'nin de entelektüel birikimi sağlam ve köklü bir mahalli olarak bilinir.

Geçen yıllardan hatırlıyorum, kültürel etkinlikler önemli bir yer tutuyordu Bornovalının yaşamında...

İzmirli yazarlar, şairler kütüphanelerde imza günleri düzenliyor, söyleşiler yapıyorlardı.

Aklımda öyle kalmış...

Bütün bunları niye ve niçin yazıyorum?

Bornova'da bir ilköğretim okulunda İngilizce öğretmenliği yapan bir bayan okurumdan bir mektup aldım.

Doğrusu, Bornova'nın kültürel kimliğine hiç de yakışmayan şeyler aktarıyor okurum.

İbret olur vesilesiyle kimi bölümlerini özetlemek istiyorum:

Okurumun eşi beş yıldır Bornova Belediyesi'nde 'Çocuk tiyatroları sorumlusu' olarak çalışıyormuş...

Geçen yıl da Özdemir Hazar adına verilen tiyatro ödülü almış...

Gerisini öğretmen okurum aktarsın:

"Eşim, yıllardır Bornova Belediyesi adına binlerce çocuğa tiyatro sevgisi aşılamış, sağlıklı ve mutlu bireyler olmaları için uğraşmıştır.

Şu an sadece Bornova Belediyesinde dört yüze yakın çocuğa kendisi ve yine kendi yetiştirdiği asistanlarıyla çocuk tiyatrosu eğitimi vermektedir.

Fakat eşim, beş yıldır Belediyede temizlik işlerinde geçici işçi kadrosu ile çalışıyor görünmektedir. Kendisinin makam derdi olmadığı için yaptığı onca başarılı çalışmaya rağmen kadro veya terfi talebi olmamıştır.

Ancak ülkemizde rastlamaya alışık olduğumuz ve insanı hayrete düşüren haksızlıklardan birine uğradı. Sudan ve aslı olmayan sebeplerle, üstelik kendisine açıklama bile yapılmadan çok sevdiği işinden uzaklaştırılmak istenmektedir."

Tiyatro aşkına belediyenin temizlik işlerinde, üstelik de geçici kadro ile çalışan bir idealist...

Geçen yıllarda "Küçük Prens"i, "Don Kişot"u, "Palto"yu ve daha bir çok klasik oyunu sahneye taşımış bir tiyatro âşığı...

Amacı, sadece tiyatro adına üretmek....

Şimdi ise işinden ve aşkından olmak üzere...

Bu nasıl bir anlayıştır?

Sanata, kültüre bu kadar mı düşman kesildik?

"Televole" kültürü bu kadar mı sindi beynimize, yüreğimize?

Geçmişi aydınlığın pırıltılarıyla donanmış bir belediye, bir tiyatro âşığını yaşatmaktan bu kadar nasıl aciz olabilir?

Doğrusu, söyleyecek söz bulamıyor ve gençliğini İzmir'e adamış bir şair olarak utanç duyuyorum.



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır