kapat
19.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
İstanbullu'nun spor aşkı!

Her İstanbullu komple bir sporcudur... Ayrıca olmak zorundadır...Çünkü, yüksek ve uzun atlamayana, 100 metreyi 10 saniyenin altında koşmayana, maratonun temposuna dayanamayana, serbestte iyi güreşemeyene, vücut çalımı atamayana bu kentte yaşam hakkı yoktur...

O, yok olmaya mahkumdur...

İstanbullu, kaçırdığı belediye otobüsünü yakalamak için Karl Lewis'in 100 metrede kırdığı rekoru egale eder...

Tutun ki, otobüsü yakaladı... Bu kez binebilmek için güreşçilik yeteneğine ihtiyaç vardır. Çünkü, otobüsler her zaman tıka-basa doludur...

Kendine yer açmak için en son binip, kapıda sıkışan kişiyi aşağı inmeye ikna etmelidir...

Kel Aliço'nun kurt kapanı ile başladığı ikna etme işini, Koca Yusuf'un şark kündesi ile sürdürür ve Adalı Halil gibi tuşla bitirir...

***
İstanbullu, sürat koşusu ve güreş kadar maratona da dayanıklıdır... Hem öylesine dayanıklıdır ki; ünlü maratoncularımız Hüseyin Aktaş, İsmail Akçay arkasında tıkanıp kalır...

İstanbullu'nun maratonculuğu otobüsü kaçırıp, işe yetişmek zorunda olduğu an devreye girer... Levent-İkitelli arasındaki 23 kilometrelik mesafeyi rahatça tamamlar ve bir yevmiye kaybetmekten kurtulur...

Yüzücüye ne gerek var derseniz; o da sel bastığı zaman hayat kurtarır... Çünkü, İstanbul ve sel birbirinden ayrılmaz ikili gibidir...

Yolda yürüyen bir anda sular altında kalır... Ve hemen 7 madalyalı Olimpiyat şampiyonu Amerikalı Mark Spitz gibi kulaç atabilirse canını kurtarır.

***
İstanbullu, evin kapısında kira bekleyen ev sahibine görünmeden camdan içeri girebilmek için çok iyi sırıkla yüksek atlar...

Karda yürürken kayıp düşenlere çarpmamak için çok iyi slalom yapar...

Elinde bıçakla ortalarda gezen serserilerden canını kurtarmak için iyi bir eskrimcidir...

İSKİ ve İGDAŞ çukurlarına düşmemek için uzun atlamada tüm rekorları egale eder...

***
SON SÖZ: İstanbullu için sporun gerçek işlevi sağlıklı kalmak değil, sağ kalmaktır.

EĞER;
Sen bana bir yumurta verirsen,

Ben sana bir yumurta verirsem,

Sende bir yumurta,

Bende de bir yumurta olur...

Sende bir bilgi var...

Bende bir bilgi var...

Ben sana bir bilgi verirsem,

Sen bana bir bilgi verirsen,

Sende iki bilgi,

Bende de iki bilgi olur....

Konfüçyüs

Fıkra

Nasıl becerdin?
Tatil köyünde bir Amerikalı ile tanışan Türk işadamı sohbet ediyorlar. Bizimki anlatıyor:

- Böyle bir tatil aklımdan bile geçmezdi. Bir yangın fabrikamı kül etti. Sigorta paramı ödeyince, "Oğlum dedim, bunca yıl eşek gibi çalıştın da ne oldu? Şimdi tatil zamanı", dedim ve bu tatile çıktım.

"Tesadüfe bak" demiş Amerikalı... "Benim de çok iyi iş yapan bir restoranım vardı. Bir kasırga taş üstünde taş bırakmadı. Sigorta paramı ödeyince ben de bu tatile karar verdim...

Epey bir zaman geçtikten sonra, sessizliği bizim işadamı bozmuş:

- Yahu anlatsana, sen kasırgayı nasıl başlattın?

Hay ağzını ÖPEYİM!
Milan'da bana yapılanı, şimdi ben başkasına yapamam... Sezon ortasında kimsenin yerine geçemem.. (Fatih Terim)

Halkın sütunu

İngiliz'den utandım!
Anadolubank Avcılar Şubesi Müdürüyüm. Şubemiz Avcılar'ı Bahçeşehir gişelerine bağlayan Firuzköy Bulvarı üzerinde bulunuyor.. Bulvar çamur deryası halinde. Bu nedenle iş hacmimiz önemli ölçüde düştü. Bulvar üzerinde milyonlarca dolar ihracat yapan yüzlerce fabrika ve işyeri bulunuyor. Onlar da aynı durumda. Geçen hafta şubemize gelen bir İngiliz işadamının yüz ifadesini görmenizi isterdim.. (Cihat Özden)

Bakanlığın ayıbı
Kültür Bakanlığı'nın Silivri'de bir kütüphanesi var. Ancak aylardır öğrenciler, okuyucular kapısından dönüyor. Çünkü kapalı... Gerekçe ise tamirat...Bakanlığın özel tiyatrolara sponsorluk yaparken kütüphaneyi üvey evlat görmesi büyük yanılgı. Silivri'ye cezaevi yapılmaz diyenler haksız! Çünkü kütüphaneleri kapalı. Ne denir: "Bir kütüphane bin cezaevi kapatır." Kütüphane açamıyoruz bari cezaevi açalım. (Turgut Şen)

Meral'in lüks merakı
O Alınteri ile ekmeğini kazananların sesi; o çalışan, üreten işçinin sözcüsü; o asgari ücretle ailesinin karnını doyurmaya çalışan emekçinin desteği(!); o Türk İş Başkanı Bayram Meral... İşçi liderinin 100 milyarlık Mercedes makam arabası ile dolaşıyor.

Gittiği yerlerde en lüks otellerde kalıyor, hesabı sendika ödüyor. Kendisini 11 ya da 12 Kasım'da Antalya Talya Otel'de odasına çıkarken gördüm. Duyduğum kadarıyla sık sık güneye inen Meral, geceliği 200-250 dolar arasında değişen bu otellerde iş(!) görüşmeleri yapıyormuş. (K.A.)

Ne yazık ki
Az okuyor, çok seyrediyor ve ender dua ediyoruz...

DOĞRU SÖZ
Yaptıklarınızdan pişman olmanız, yapmadıklarınız için pişman olmaktan iyidir...



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır