|
![](/yenisabah/img1/hrline.gif) |
Zafer'in gecesi
Bölünmüşlük, çaresizlik ve yetersizlik... Bunlar Trabzonspor'un bugünkü durumunu özetliyor. Puan sıralamasındaki yeri de bu gerçeği gözler önüne seriyor. Bu yüzden takımlarına güven duymayan taraftarları ilk kez bir Fenerbahçe maçına bu kadar az ilgi gösterdi.
Trabzonspor maça gücünün bilincinde, savunmada çok adam bulundurarak, hücumda ise Gökdeniz ve Zafer'i rakibin arkasına sarkıtarak pozisyon bulmayı amaçlayan bir oyun anlayışı ile başladı. Yalnız özellikle ilk yarıda defanstan çıkarken yapılan pas yanlışları ile Fenerbahçe'ye 3-4 gol pozisyonu verdi. Bülent bu pozisyonlarda başarılı hareketlerle göz doldurdu.
Dün akşam Trabzonspor'da anlatılması gereken bir oyuncu vardı. Bordo-mavili takıma geldiği günden bugüne kadar yeteneklerine her zaman güven duyduğum Zafer gerçek kimliği ile sahada yer aldığında ne kadar gerekli ve büyük bir oyuncu olduğunu attığı goller ve oynadığı futbolla gösterdi.
Kilit isim Hasan'dı
Fenerbahçe, orta alanda teknik becerisi üst düzeyde oyunculara sahip. Böyle bir rakibe karşı teknik üstünlük sağlayamayacaksanız özellikle orta alanda mücadele gücünüzü yansıtmak zorundasınız. Hasan, Fenerbahçe'nin ataklarını ilk karşılayan isim olurken çok sayıda da top kaptı.
Aurelio, karşılaşmanın görünmez kahramanıydı. Oldukça yüksek olan teknik becerisinin yanısıra inanılmaz bir fizik direnci gösterdi ve 90 dakika süresince oyundan hiç düşmedi. Gökdeniz son iki haftadır yükselen performansını bu karşılaşmada da sürdürdü. Sağ kenardan özellikle ilk yarıda getirdiği toplarla atak girişimlerinde başrol oynadı. Hami ise uzun süreden sonra takımda yer almasına rağmen oyunda kaldığı sürece elinden geldiğince mücadele etti.
|
|
|
|