Bakan'ın kelepçeleri
Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk'ün "rüyalarından biri" gerçekleşti... Medeni Kanun değişti.
Sırada "Prof. Türk'ün diğer rüyaları" var:
* Türk Ceza Kanunu değişikliği.
* İcra iflas hukukunun yeniden düzenlenmesi.
* Usul kanunlarının gözden geçirilmesi.
* Uyum yasalarının çıkarılması.
* CMUK'un tamamen değişmesi.
***
1 Mart 1926'da, Adalet Bakanı Mahmut Esat Bey, TBMM'de "İtalya'dan
esinlenerek hazırlanan Ceza Yasa Tasarısı'nın sunuş konuşmasını" yapınca...
"Adalet Komisyonu Mazbata Muharriri" Yusuf Kemal Bey (Tengirşenk) söz ister.
Ve der ki:
- Türk milleti inkılaptan inkılaba koşuyor... Bu kanun ile Türk milleti, cezada da inkılap yapacaktır.
Gerçekten de...
Medeni Kanun... Ceza Kanunu... Diğer kanunlar "1920'li yıllarda birer devrimdi."
Ama şimdi "günün gerisinde kaldı."
Yapılacak iş "değişim."
Ve "yeni devrim."
***
Adalet Bakanı dedi ki:
- Yapacağız.
Prof. Türk "yapılacakları" anlattı.
Örneğin...
15 ilde "Bölge Adliye Mahkemesi" kurulacak. Yargı "daha hızlı işleyecek."
Bakan "reform paketleri" ile ilgili ayrıntı verirken...
İki "temel ilkenin" altını çizdi:
- Hak arama özgürlüğü... Ve... Adil yargılanma hakkı... Bunlar titizlikle korunmalı.
***
Prof. Türk, Ceza Yasası değişikliği sırasında "ekonomik suça ekonomik ceza" ilkesinin esas alınacağını söyledi. Ancak...
Ekonomik suçun "niteliğine... Ağırlığına. Toplum için yarattığı tehlikelere göre" hürriyeti bağlayıcı ceza da verilebilecek.
Örneğin...
"Mafya bağlantılı" ekonomik suçları işleyenler "hapse girecek."
Ama temel ilke:
"Batı'da olduğu gibi... Ekonomik suçun cezasının ekonomik olması."
***
Adalet Bakanı:
"Eğer ille de bir "güvenlik tedbiri" almak gerekiyorsa... Bu tedbir mutlaka "hapis" olmamalı... Hapisten öncesi için bazı "aşamalar" getirilmeli.
"Örneğin" diye sorduk.
Bakan:
- Sanığa "bir kamu kurumunda... Bir hayır derneğinde" belirli bir süre çalışma cezası vermek... Aşamalardan biri bu.
***
"Başka" dedik:
- Başka hangi aşamalar sözkonusu?
- Hapse atmak yerine... Şehri terketmeme cezası... Muayyen zamanlarda karakola gider "şehri terketmedim" der...
- Daha başka Sayın Bakan?
- Başka önlemler de var.
- Ne gibi?
- Bakın göstereyim.
Ve Prof. Türk, masasının çekmecesinden "kol saati gibi bir şey" çıkardı.
"Bu gördüğünüz" dedi:
- Bir elektronik kelepçedir.
Sonra da...
Kelepçeyi "sol bileğine" takmaya çalıştı.
Hemen müdahale ettik:
- Durun... Yapmayın.
- Ama... Size göstermek istiyorum.
- Efendim... Kalsın... Şimdi kelepçeyi takıp, sonra çıkaramazsanız... Durduk yerde... Başınıza iş açarsınız.
Bakan "olur" dedi. Gülmeye başladı.
***
Prof. Türk'te "çeşit çeşit... Marka marka... Model model" pek çok "elektronik kelepçe" var.
- Bir insana ceza verilecekse... Hapis yerine, bileğine bu kelepçeyi takarsın... Cezasını evinde çeker... Evinin bahçesiyle meşgul olur... Hatta, markete kadar gidebilir... Veya... Dersin ki... Beş kilometreyi geçmemek kaydıyla dolaşabilirsin... Ama belirlenen mesafenin dışına çıkarsa... Elektronik kelepçe hemen merkeze sinyal gönderir.
***
Adalet Bakanı'nı "reform konusunda" oldukça hazırlıklı ve "iddialı" gördük.
Başarmasını dileriz.
|
