Eski Devlet Bakanı: "Korkmaz Yiğit'ten para almadım"
Bu yemini eden kişi, Merkez Bankası'na başkanlık yapmış, ANAP'tan Devlet Bakanı olmuş, Rüşdü Saracoğlu... Saracoğlu, geçen Ekim ayında hakim huzurunda "Allah'ı, namusu ve şerefi üzerine" yemin ederek, Korkmaz Yiğit'ten para almadığını söyledi.
Peki eski Devlet Bakanı, niçin bu yemini etmek zorunda kalmıştı?
Sorunun yanıtına geçmeden önce, davacının öyküsünü hatırlayalım:
Korkmaz Yiğit, İstanbul'un bir numaralı "Butik Konut" müteahhidi iken, daha da büyüme sevdasına kapılmıştı. Bu amaçla önce Bank Ekspres'i satın aldı, ardından medyaya yöneldi. Birkaç küçük televizyonun sahibi olduktan sonra, Kanal-6 ile Yeni Yüzyıl Gazetesi'ni de varlıklarına dahil etti.
Türkiye, üç ay gibi kısa bir süre içinde, yeni bir medya patronuyla tanışmıştı. Artık herkes ondan söz ediyor, Korkmaz Yiğit, kokteyl partilerin en muteber konukları arasında yer alıyordu. Dönemin etkin bürokratları ve siyasetçileri, onun gücünü yanlarına çekebilmek için, adeta yarış halindeydiler.
Yiğit, asıl büyük bombaları, Türkbank ihalesini kazanıp, Milliyet Gazetesi'ni satın alarak patlattı!..
Kamuoyu bu yeni medya imparatorunu konuşurken, Alaattin Çakıcı ile Türkbank ihalesinde birlikte hareket ettiklerini belgeleyen kasetler ortaya çıktı. Daha önce bu bağlantıyı ısrarla reddeden Korkmaz Yiğit, çok zor durumda kalmış, bir bakıma suçüstü yakalanmıştı!..
Büyü bozulmuş, o güne kadar çevresinde pervaneden hızlı dönenler, onun milyon dolarlarını paylaşanlar, çil yavrusu gibi dağılmışlardı. Yiğit'in televizyon ve gazeteleriyle "kendi medyalarını yaratmayı" planlayanlar, artık başka bir hesabın peşindeydiler... Yeni senaryoya göre Yiğit, biran önce demir parmaklıklar ardına gönderilip susturulacaktı!.. Nitekim öyle de oldu!..
Önce Bank Ekspres battı, sonra elindeki herşey!..
Beş ay süren bir cezaevi dönemi ve ardından büyük çöküş!..
***
Bir dönemin pırıltılı müteahhidi, şimdi ekonomik sıkıntılar içinde kıvranıyor. Bir yandan aleyhinde açılan kamu davaları için hesap veriyor, diğer yandan da mahkeme yoluyla alacaklarını tahsil edebilmeye uğraşıyor...
Rüşdü Saracoğlu'nun "Allah'ı, namusu ve şerefi" üzerine yemin etmek zorunda kaldığı davaya gelince...
Korkmaz Yiğit'in iddiasına bakılırsa, Rüşdü Saracoğlu ile Eylül 1998 tarihinde, bir danışmanlık anlaşması yapmışlar. (O sırada işler tıkırında gidiyor!.. Kaset piyasaya çıkmamış, batış süreci başlamamış!..) Bu anlaşmaya göre; eski Devlet Bakanı danışmanlık hizmeti sunacak, bunun karşılığında da ayda 20 bin dolar alacakmış!.. Yiğit, 6 aylık maaş tutarı olan 120 bin doları elden verdiğini, ancak Rüşdü Saracoğlu'nun bırakın hizmet sunmayı, kendisini bir kez bile arayıp sormadığını iddia ediyor.
Yiğit'in dava dilekçesinden, ödediği paranın 80 bin dolarını daha sonra geri aldığı, kalan 40 bin dolar için de mahkemeye başvurduğu anlaşılıyor.
Bunun üzerine hakim huzuruna çıkan Rüşdü Saracoğlu da böyle bir danışmanlık sözleşmesi imzalamadığını söylüyor. Hatta, Korkmaz Yiğit'i yalancılıkla suçluyor. Elinde belge bulunmayan Yiğit de yemin etmesini istiyor.
"Allah'ım, namusum ve şerefim üzerine yemin ederim ki, Korkmaz Yiğit'ten para almadım!"
Rüşdü Saracoğlu bu yemini edince, dava düşüyor!
***
Korkmaz Yiğit bir gün anılarını yazarsa, kendisine kimlerin kazık attığını, kimler tarafından dolandırıldığını, servetinin eriyiş öyküsünü, onun ağzından öğrenme fırsatını bulacağız.
Böylece yakın siyasi tarihimizin çok önemli bazı karanlık sayfaları, aydınlanmış olacak.
Yiğit, piyasada taahhütlerine sadık biri olarak tanınıyor.
Yakınları da onun 40 bin doların değil, vefasızlığın peşinden koştuğunu söylüyorlar!..
Bizce batık iş adamı, bu duyguyu boşuna arıyor!..
Günümüzde "Vefa", bozacısıyla ünlü bir İstanbul semtinin adıdır.
Vefa'da yoksul "Vefalılar" yaşar!
Not: Rüşdü Saracoğlu'nun yeminiyle ilgili haber, ilk olarak Internet'teki www.haber3.com adlı haber sitesinde yer aldı. Bu site, hergün birbirinden ilginç haberler veriyor. "Tık"lamanızı öneririm.
|