Günümüz siyasetinde bazı olup bitenlerin nedenlerini anlamak için, geçmişte yaşananları bilmek gerekiyor.. Bunların bazılarını kendiniz yaşamış olabilirsiniz.. Ama geçmişte yaşananları daha kapsamlı bilmek ise, ancak ve ancak "okumakla" mümkün oluyor..

Dün gece kütüphaneyi karıştırırken, George Bush ve Brent Scowcroft'un ortaklaşa yazmış olduğu "A World Transformed" isimli kitabı buldum.. Baktım, bu kitabı alıp okuyalı 3 yıl olmuş.. Eski kitapları zaman zaman kütüphaneden çıkartıp okumak iyi oluyor..

Bu çok önemli kitapta, Sovyetler Birliği'nin çöküşü, Doğu ve Batı Almanya'nın birleşmesi, Tiananmen Meydanı ve nihayet Körfez Savaşı var..

Kitabı kapattığım zaman, saat sabahın 6'sı olmuştu.. Tarihin içinde sabaha kadar yapılan bir yolculuktu benim yaptığım.. Sanki zaman makinesine binip geçmiş yıllara gidip gelmek.. Bütün bu olayları yaşayan bir gazeteci olarak o günleri hatırlamak çok heyecan verici oldu gerçekten.. Biz gazeteciler neler düşünüp yazarken, perde arkasında liderler arasında olup bitenler ne kadar ilginç..

Örneğin, Özal'ın bir dönem kavga ettiği Almanya Şansölyesi Kohl'ün, Başkan Bush ile yaptığı bir telefon konuşmasında, "Irak Türkiye'ye saldırırsa, ordusu ile Türkiye'nin yanında savaşacağını" söylemesi..

Örneğin yine sık sık kavga ettiğimiz Mitterrand'ın, Bush ile konuşmasında, Türkiye'nin yanında yer alması..

Örneğin Saddam Hüseyin'in, Mısır lideri Mübarek'i kendi yanına çekmek için 20 milyar dolar rüşvet teklif etmesi..

Örneğin Özal ile Bush arasındaki telefon konuşmaları.. Irak'ın Kuveyt'i işgal ettiği günlerde, bizimkinin Bush'a "Saddam Kaddafi'den daha tehlikelidir.. Mutlaka gitmelidir.. Kuveyt'ten sonra muhtemelen Birleşik Arap Emirlikleri ve Suudi Arabistan'ı da işgal edecektir.. Irak'a ambargo uygulamak yetmez.. 2'nci Dünya Savaşı'nın başlangıcında yapılan yanlışları bizler de yapmayalım" demesi..

Örneğin Berlin Duvarı'nın çöküşü sonucu, iki Almanya'nın birleşmesi gündeme geldiği zaman yaşanan önemli sıkıntılar.. Bush ile Gorbaçov arasındaki telefon trafiği.. Yapılan birbirinden ilginç pazarlıklar..

Örneğin Gorbaçov'un, bir yemekte Bush'a kahkahalar içinde ilettiği, Moskova'da kendisi ile ilgili anlatılan şu fıkra: Moskova'da votka kuyruğunun uzunluğundan şikayet eden bir adam, yanındaki arkadaşına, gidip bu kuyruğun sorumlusu olan Garboçov'u vuracağım, der.. Gittikten 1 saat sonra geri döner.. Arkadaşı Gorbaçov'u vurup vurmadığını sorunca adam, vuramadım çünkü oradaki kuyruk daha uzundu, der..

Örneğin Gorbaçov'a karşı yapılan darbeden sonra, Bush yönetiminin ciddi ciddi Rusya'ya askeri müdahaleyi düşünmesi ve bunu müttefikleri ile konuşması..

Zaman zaman sizler de yapın zaman içinde böyle yolculukları.. Binin kendi zaman makinenize ve şöyle bir geçmişte dolaşıp gelin.. Tüm okurlarımıza iyi bir Pazar günü dileriz..