kapat
09.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 NET YORUM
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 
Seçkin kişi, üstün kişi

İnsanın "üstünlük" haline varmasının, "bayağı" insan olmaktan çıkıp "seçkin" insan olmasının yolu "akıl"dır.

Konfüçyüs, öğrencileriyle ya da kendisinden "akıl" soran yöneticilerle yaptığı konuşmalarda "üstün insan - seçkin insan" tanımları getirir. Seçkin ve üstün olmak için "gerçeği" görmek gerekir: "Sabah erkenden gerçeği görmek ve o günün akşamına ölmek... Bir insan için hiç de kötü bir durum değildir bu..."

Konfüçyüs, "seçkin kişi"nin kaçınması gereken üç şeyi anlatır:

"Bana ayıp gelen, bana bayağı gelen, bana tehlikeli gelen üç şey vardır:

Kim ki gençliğinde öğrenmek için kendini yormazsa, onun ihtiyarlığında da öğretecek bir şeyi olmaz.. Bunu ben ayıp sayarım.

Kim ki memleketinden ayrılır ve uzakta bir hükümdarın hizmetinde başarı kazanır, sonradan eski tanıdıklarından birine rastlar ve eski günlerinden edilecek bir söz bulamaz... Bunu bayağılık sayarım.

Kim ki aşağı insanlarla düşüp kalkar ve saygıdeğer insanlara yaklaşmaz... Ben bunu tehlikeli görürüm.."

Üstün kişiyi, bayağı kişilerden ayıran üç özellik vardır:

"Adamlık onu basit acılardan kurtarır. Bilgelik onu anlamsız kuşkulardan kurtarır. Kararlılık onu gereksiz korkulardan kurtarır."

Seçkin kişinin kaygıları ve "farklı" utançları vardır. Konfüçyüs şöyle anlatır:

"Seçkin kişi üç şey için tasalanır: Bir şeyi henüz öğrenmemişse, onu öğrenemediği için tasalanır. Bir şeyi öğrenmiş ama tam benimseyememişse, bunun için tasalanır. Bir şeyi öğrenmiş, benimsemiş ama henüz uygulayamamışsa, bunun için de tasalanır.

Seçkin insan beş çeşit şeyden utanır: Uygun fikri olup da, bunu aktarmak için doğru ifadeyi bulamamışsa utanır. Gereken sözü ve ifadeyi bulup da sözüne uygun davranamamışsa utanır. Bir değerli şeyi elde edip kendi yanlışı yüzünden kaybetmişse utanır. Toprağı, mülkü olup da ona göre halkı olmamasından utanır. Gücü kendisinin gücüne denk olan bir hasmının başarı bakımından kendisini geçmesinden utanır."

Konfüçyüs'ün "üstün insan-seçkin insan" tanımlarını dinleyen öğrencileri de kendi görüşlerini söylerler.

Birinci öğrenci: "Üstün kişi önce güven kazanır, ancak ondan sonra emrindekilere iş yükler. Eğer güven olmadan iş yüklerse, emrindekiler bunu zulüm sayar. Üstün kişi önce hükümdarının güvenini sağlar, sonra itiraz eder. Eğer güven sağlamadan itiraz ederse hükümdar bunu isyan sayar."

İkinci öğrenci: "Üstün kişinin kötülüğü tıpkı güneş ya da ayın tutulması gibidir. Üstün kişi bir hata yaptığı zaman bütün insanlar onu görür. Hatasını düzeltince de, insanlar yeniden başlarını kaldırıp ona bakmaya başlarlar."



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır