kapat
05.12.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 HYDEPARK
 ANKETLER
 ŞAMDAN
 GOOOOL
 DİYET
 TATLILAR
 SAMANYOLU
 CİNSELLİK
 TELE ŞAMDAN
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Bu film başımızı çok 'Ağrı'tacak

Ermeni lobisinin Hollywood'a yaptırdığı 'Ararat' filmi, Türkiye'yi Van'dan vurdu. Ermeni yönetmen Egoyan'ın 'nefret kusan' filmi gelecek yıl dünyaya gösterilecek
Türkiye aleyhine büyük bir karalama kampanyası başlatan Ermeniler, Hollywood'a yaptırdıkları 'Ararat' (Ağrı Dağı) adlı filmle, başımıza ikinci bir Geceyarısı Ekspresi (Midnight Express) belasını sarmaya hazırlanıyor. Ağrı Dağı'nın adı Ararat olarak kullanılan bu film, dedelerimizi, bizi, hatta çocuklarımızı ve torunlarımızı 'soykırımcı' ilan ediyor. Filmin yönetmeni ise Türk düşmanı olarak bilinen Ermeni asıllı Atom Egoyan. Başrol oyuncuları arasında da Türk halkının çok iyi bildiği bir isim var: Ermeni asıllı Fransız şarkıcı Charles Aznavour. Ermeni lobisi, bu nefret dolu filmini Mayıs ayında Cannes Film Festivali'nde tüm dünyaya sunacak.

AKILALMAZ İDDİALAR
Filmin çekimi henüz bitmedi. Ancak sızdırılan bilgiye göre, filmde genç bir adam Türkiye'den Kanada'ya elinde film makaralarıyla geliyor. Türkiye'de Ermeni soykırımı hakkında bir film çeken bir yönetmenin şoförü olan genç, gümrük memuruna filmin hikayesini ve sözde Ermeni soykırımını anlatmaya başlıyor. Sözde soykırım hakkındaki akılalmaz iddialar bu şoförün anlattıklarıyla gündeme getiriliyor. Filmde Ağrı ve Van'dan Türkiye Ermenistan'ı olarak söz ediliyor. Ermeniler'in 1'inci Dünya Savaşı öncesi katlettikleri Türk ve Kürtler'den hiç bahsedilmeyen filmde Amerikalı misyonerlerin Türkler'in soykırımına kahramanca direndiği iddia ediliyor. Filmin tek Türk karakteri ise gümrük memurunun oğlunun sevgilisi olan Ali adında bir genç... Ali de Ermeni iddialarına karşı Türk tezlerini savunuyor.

PARAYI FRANSA ÖDEDİ
Film için Van'ın dev bir maketi inşa edildi. 10 milyon doları bulan bütçesini de sözde Ermeni soykırımını resmen tanıyan Fransa hükümeti karşıladı. Filmin dağıtımını üstlenen Miramax firması daha çekimler devam ederken İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya, İtalya, Yunanistan, İsrail ve birçok ülkede satış anlaşmaları imzaladı. Filmin tanıtımı için kurulan Ararat-the-movie.com adlı sitede de filmden tek kelime söz edilmiyor, sadece soykırımla ilgili saçma iddialar anlatılıyor.

Türkiye'den karşı atak
Türkiye, sözde Ermeni soykırımını konu alan 'Ararat' adlı filme, aynı yolla cevap verecek. Filmin çekimi üzerine Dışişleri Bakanlığı ile Ottawa Büyükelçiliği tarafından gelişmeler izlenmeye başlandı. Dünya prömiyeri Mayıs ayında Cannes Film Festivali'nde yapılması beklenen Ararat'a karşı iki belgesel film yapılacak.

Belgesel film projelerden biri, Atatürk'ün başarılarının, evrimlerinin, mirasının Osmanlı İmparatorluğu dönemini de kapsayacak şekilde, geniş bir perspektif içinde tanıtılacağı "Osmanlı İmparatorluğu" adlı belgesel film projesi.

Filmde sözde Ermeni soykırımı iddialarının Osmanlı İmparatorluğu'nun çöküşünün anlatılacağı bölümde ve tarihi perspektif içerisinde ele anılarak, meydana gelen olayların günün koşulları çerçevesinde irdelenmesi, Rusya'nın Ermenilerle ilişkilerinin ve bölgede bütün tarafların ağır zayiat verdiğinin anlatılması, konuya objektif bir yaklaşımla olayların tamamen tarihi gerçeklere ve belgelere dayanarak yansıtılması öngörülüyor.

POSTER HAZIRLANIYOR
İkincisi ise, 1890-1923 yılları arasında Osmanlı İmparatorluğu'nda Türkler ve Ermeniler arasında meydana gelen olayları konu alan iki saatlik belgesel nitelikli bir film.

24 Nisan 2002'de kullanılmaya başlanacak Ermeni iddialarını yansıtan postere karşı da bir poster hazırlığı yapılması öngörülüyor.

YAZARLAR NE DİYOR?
Atı alan Üsküdar'ı geçmeden harekete geçelim

SABAH yazarı Murat Birsel'in 19 Ağustos 2001 tarihli köşe yazısından...

Bu film Geceyarısı Ekspresi'nin bin misli olumsuzluk havası yayacak, hiç şüphe yok. Film şu sıralar Kanada'da çekiliyor, ne zaman vizyona gireceği tam kesin değil. Filmi tek bir cümleyle tanıtan bilgi notu şöyle: "1915-17 yılları arasında yaşanan Ermeni soykırımıyla ilgili bir film çekilirken sette şoför olarak çalışmakta olan 18 yaşında bir gencin hayatı değişir..."

Bu film piyasaya çıkacak... Başımız ağrıyacak.

En azından uzun süre her yurtdışına gittiğimizde "Merhaba" bile demeden film hakkında ne düşündüğümüz sorulacak. Film amacına ulaşacak!

Şu film çekim halindeyken ne yapılabilir ona bir bakmak lazım.

En azından film vizyona girdiğinde, dünya medyasına bizlerin ve Ermeni vatandaşlarımızın düşünceleri yansımalı. Bir şekilde denge sağlanmalı.

Yoksa "Filmin Türkiye gösterimini" yasaklarız... Yok "Miramax bu ülkeye bir daha film sokamaz" türü yaklaşımlar... Pek sonuç getirmiyor. Tam tersine reklam malzemesi yerine geçiyor.

Serdar Turgut (Hürriyet):
Film güzel çıkarsa, sanat insanlarımız kabul etsin, dünya platformlarında bunu söylesinler, bilimadamları başka tartışmalara girsinler. Böyle ülke hayal ediyorum, ama Türk filminde, kadına tecavüz eden kişinin mesleği askerlik olduğu için filmi Türk Ordusu'na hakaret sayan beyinlerin çoğunlukta olduğu ülkede bunların gerçekleşmesi imkansız tabii ki.

Melih Aşık (Milliyet):
Olayı duyuran Ersin Pertan diyor ki: "Ararat, ikinci 'Geceyarısı Ekspresi' olacağa benzer. Türkiye'nin yetkili organları film bittikten sonra ortaya koyacakları tepkileri baştan koymalıdır. Yapılacak işlerden biri Ararat'ın yapımcılarına başvurmak; Türkiye'nin ABD filmlerinin iyi pazarı olduğunu hatırlatmak ve filme Türkiye'yi incitecek unsurların konulmamasını önermek." Evet. Bir kez de 'Atı alan Üsküdar'ı geçmeden' harekete geçelim.

Şule TÜRKER



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
HAFTANIN SOYLEŞİSİ
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır