Rakıyla oruç bozma
Memleketten alternatif oruç bozma biçimleri...
Ortalama bir Müslüman orucunu bir yudum suyla, bir zeytinle, bir lokma ekmekle bozar... Ama burası Türkiye. Anlatacağım oruç bozma biçimlerinin ilkini gözlerimle gördüm, ikincisini sözüne güvenilir bir gazeteci abimiz anlattı. İlk olay: Altınoluk'tayız. Yaz. İftara az kalmış. Karşı evin terasındaki adam mangalı yakmış, eti hazırlamış. Masaya oturmuş, gözü karşı kıyıda. Elinde rakı bardağı. Derken Ayvalık camilerinin şerefe ışıkları yandı. O da orucunu rakıyla bozdu. İkinci olay: Egeli bir adam. Babası imam. Kayınpederi tarikat ehli. Dini bütün adamımız iftara doğru eşini yatağa çekiyor. Top atıldığında, işte tam o anda, karısıyla sevişerek orucunu bozuyor! 'Böyle olur mu' diyebilirsiniz. Tamam da, o iki kişiye, 'Siz ne biçim Müslümansınız' deyin sıkıysa; yumruğu yersiniz gözünüzün üstüne.
Nereden başlayacak?
Dünyanın hiçbir yerinde, tarihin hiçbir döneminde kalkınma köyden başlamamıştır!
Hafta içinde yapılan tartışmada taraf olan kişileri (Başbakan Ecevit ve Erkan Mumcu gibi) bir yana bırakarak ve ayrıntıya girmeden söylüyorum: 'Kalkınma köyden başlayacaktır' sözünün hiçbir anlamı yoktur. Sadece köylü oylarını toplamaya yönelik, politik bir slogandır. Dünyanın hiçbir yerinde, tarihin hiçbir döneminde kalkınma köyden başlamamıştır. Peki nasıl olmuştur? Basitçe anlatalım...
Kalkınma, yani ekonomik gelişme için sermaye gerekir. Sermayenin toparlanması, büyümesi, yatırıma yönelmesi, üretim yapılması gerekir. Köylü bunu yapabilir mi? Hayır.
NE NEDİR?
Eğer köylü palazlanırsa ne olur? Hiç... Sadece şişmanlar! Zenginleşen köylü; bilgisi, pazarı, emek organizasyonu yetmediği için ne fabrika kurabilir, ne de hizmet sektörü. Bilgisayarı filan hiç konuşmayalım... Kalkınan köylü sadece yemek yer, bir karı daha alır, gümüş kabzalı tüfekle ava çıkar.
Buna karşılık köylüden aktarılacak kaynakla sermaye birikimi sağlanır. Bu birikim yatırıma dönüştürülür. Bunun gerçekleştiği yerin adı kenttir. Eğer o birikim bir sınıfın, yani burjuvazinin elinde toplanırsa bunun adı kapitalizmdir. Sermaye burjuvanın değil de, devletin elinde toplanırsa, onun da adı sosyalizm ya da devlet kapitalizmidir. Anlaştık mı?
Şişman fetişisti
Zayıf ve formda olmanın yüceltilip, kilolu olmanın aşağılandığı bu çağda, eğer bir koca 'şişman fetişisti' ise karısına neler olur? İtiraf.com'dan okuyalım:
"Şişmanım. Evliyim. Eşim şişman fetişisti. Ama artık sorun olmaya başladı bu fetişistlik. Kilo vermek istiyorum. Bir türlü zayıflamama izin çıkmıyor. Ya sabır! Herkes Mersin'e, bizse tersine. Alt tarafı 20 kilo vereceğim. Evde acayip kavgalar yaşanıyor bu yüzden. Ne olurdu şu klasik kocalardan olsaydın?! Vallahi sıkıldım artık. Her şeyi göze alıp gideceğim o doktora. İşin sonunda boşanma bile olsa göze aldım artık. Zayıflayacağım!" (Havalışişman; Kadın; 33; İstanbul)
emreakoz@sabah.com.tr
Emre AKÖZ
|