Ataleti yenmek

Türkiye içine girdiği kriz ortamından bir türlü kurtulamıyor...

Sanki...

İç içe geçmiş bir krizler sarmalını yaşıyoruz...

Bir krizden çıkıp yeni bir tanesine giriyoruz...

Oysa...

Sorun temelde bir yerlerde yatıyor...

Bu anlamda Mümin Sekman'ın Alfa Yayınları arasında yeni piyasaya çıkan "Ataleti Yenmek" isimli kitabından birkaç pasaj aktarayım...

İşte Sekman'ın "Atalet yaratan enformasyon" başlığı altında topladığı maddeler:

ATALET YARATAN ENFORMASYON

1. Reha Muhtar'ın haberleri

2. Ecevit-Bahçeli-Yılmaz hükümetinin aldığı kararların yüzde 99'u "Hükümetimiz dövizi dalgalı kura bırakmıştır. Saygılar!"

(Beceriksizlik ve tükenmişlik.)

3. İMKB'nin düşüş trendine girdiğine dair haberler, "Borsa bugün de düştü. Bekle bat!"

(Tedirginlik, gerilim.)

4. Ekonomi ile ilgili bilumum haberler.

(Umutsuzluk)

5. Meclis'teki, sokaktaki, stattaki kavga haberleri.

(Korku.)

6. Başarısızlık ya da iflas öyküleri okumak.

(Deneme, cesaretini yitirme!)

7. Emre Yılmaz ve Charles Bukovski'nin kitapları ile gazetelerin pesimistik köşe yazarlarını okumak.

(Aylaklık felsefesi ve enformatik bunalım yüklemesi.)

8. Deprem hakkında haberler dinlemek! "Kandilli Rasathanesi Müdürü Ahmet Mete Işıkara beklenen İstanbul depremi ile ilgili..."

(Ölüm korkusu ve yalan dünya duygusu.)

9. Güngör Uras'ın ekonomik kriz tahlilleri: "En son rakamlara göre devletin topladığı tüm gelirlerin yüzde 97'si iç ve dış borç faizlerine gidiyor. Bu devlet memuruna nasıl ödeme yapacak? Yarım kalan yatırımlar ne olacak? Kalan yüzde3'lük dilimi dağıtmak için mi yeni yıl bütçesi hazırlanacak!"

(Kuşatılmışlık ve esaret duygusu.)

10. İşsiz kalan üniversite mezunları ile ilgili haberler, "Sevgili seyirciler şimdi de diplomalı işsizler ile ilgili bir haber. İstanbul Belediyesi'nin alacağı 12 kişilik mühendislik kadrosu ilanına 987 kişi başvurdu."

(Güvensizlik ve boşa emek harcamışlık duygusu.)

HAREKET YARATAN ENFORMASYON

Ve...

Kitabın 145. sayfasından...

"Hareket yaratan enformasyon"a dair birkaç örnek...

1-Fatih Terim ile ilgili haberler: "Milan Belediyesi Fatih Terim'in heykelini diktiriyor!"

2-Sakıp Sabancı'nın Tv'deki konuşmaları: "Ağam biz niye Avrupalı'dan geri galalım. Hep söylüyorum bizde denetim yok, denetim yok, denetim yok."

3. Galatasaray'ın Avrupa kupalarında oynadığı maçlar: "Avrupağ Avrupağ duy sesimizi. İşte bu Türklerin ayak sesleriaaa..."

4. Pazar yazıları: Köşe yazarlarının son dönemde adet edindiği, hafta sonu yazdıkları siyaset dışı, iyimserlik ve sevgi aşılayan makaleler: "Sizinle Bir Çift Yürek'ten aldığım sevgi dolu bir öyküyü paylaşmak istiyorum: Hıncal Uluç."

5. Kişisel gelişim kitapları ya da öyküleri okumak: "Ben de garibandım! Ben yaptım oldu. Siz de yapabilirsiniz. Nasıl mı hikayem bir sayfa ötede başlıyor."

6. Motivasyon kasetleri: "Hayatta ya tozu dumana katarsınız ya da tozu dumanı yutarsınız."

7. Kişisel gelişim seminerleri: "İçinizdeki gücü açığa çıkarın. beyninizi daha fazla kullanın. Sizi durduran ne?"

8. Türkiye'de iyi şeyler de oluyor haberleri: Hafta sonu haber sıkıntısı çeken editörlerin kıyıda köşede kalmış olumlu haberleri derleyerek "Türkiye'de iyi şeyler de oluyor" başlığıyla verdiği haberler.

9. Ataleti kırmak hakkında kitap okumak: "Türkiye'de ilk defa ataleti her boyutuyla analiz eden ve ataleti kırmak için çözüm öneren bir kitap yazıldı."

10. Maaşa zam haberleri: "Sevgili seyirciler Bakanlar Kurulu aldığı bir kararla memur maaşlarını yüzde 100 artırmaya karar verdi. Ödemeleri IMF yapacak!"

İşte böyle...

Yeter ki siz ayağınıza dolanıp duran o "ama"lardan bir kurtulun...

Gördüğünüz gibi gerisi kendiliğinden geliyor...