kapat
25.11.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 RAMAZAN
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 İSTANBUL
 HYDEPARK
 ANKETLER
 SİNEMA
 SANAT
 KİTAP
 MÜZİK
 TARİH
 GURME
 GEZİ
 OTOMOBİL
 YAT&TEKNE
 HIGH-TECH
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Aşkın ömrü insanın yüreği kadardır

Eğer aşkın nasıl bir mucize olduğunu bir kez tatmışsanız, sevdiğiniz için hayatta kimsenin göze alamayacağı bazı şeyleri yapmışsanız bilirsiniz ki, aşkın ömrünü üçten dörde çıkartmak bile denemeye değer bir emektir
Yaşamı boyunca hiç aşık olmamış, hiç kimsenin de kendisine aşık olmasına izin vermemiş, sevdiğinin kollarında doya doya kahkaha atmamış, kahrolarak ağlamamış, hazdan titrememiş insanlardır o bazen ailenizde, okulunuzda, çoğu zaman işyerinizde ve mahallenizde önünüze çıkan öfkeli, mutsuz, tutucu, her fırsatta nefret kusan karabasanlar.

Evet, ne zaman kendinizi başarılı, mutlu ve gelecekten umutlu hissetseniz, ne zaman kendi çapınızda dünyaları fethetmiş olduğunuzu düşünseniz karşınıza bir engel olarak dikilen o habes, kıskanç ve öfkeli insanlardır onlar. Hani sizin hızınızı kesmeye, keyfinizi kaçırmaya, umutlarınızı yıkmaya kendilerini görevli sayan, başarılı olarak attığınız her adımda sizi baltalamaktan zevk alan negatif insanlar, evet hayatı, insanları seven, aşka ve dostluğa inanan hepinizin karşısına her yerde dikilen o kötülük mahlukatlarıdır onlar. Çoğu zaman da başarırlar mutluluğunuzu elinizden almayı. Ama oraya kadar.

Çünkü başkasını sevmeye cesareti olmayan bu sevgi kabızları, başarısız ve rate insanlardır. Çünkü onlar kendilerini sevmekten bile korkarlar. Oysa aşk cesaret ister, aşk risk almayı gerektirir ve ancak yürekli olanlar aşka kapılarını açabilirler. Çünkü aşk acıtır.

ACISIYLA DA MUHTEŞEM
Evet aşk acıtır. İçinde en büyük mutluluğu barındıran bu en müthiş insanlık hazzı, doğal olarak acısıyla da muhteşemdir. Çünkü aşk insankızları ve oğullarına dünya üzerinde sunulmuş en ama en güzel armağandır ve aşkın binbir çeşidi vardır. Her çeşidinde insan olmanın mucizesini öğrendiğimiz ve öğrettiğimiz aşklar; o sevgiliden-evlada, dostluktan-doğa aşkına uzanan binbir çeşidiyle hayatımıza, ruhumuza ve bedenimize dirim katan aşklar...

Son haftalarda Frederic Beigbeder'in 'Aşkın Ömrü Üç Yıldır' adlı romanını okuyan genç arkadaşlarım bana, Kumral Ada- Mavi Tuna'nın artık bir gençlik mitine dönüşen aşklarını işaret ederek hüzünlü e-postalar gönderiyorlar. Eh, memleketin ve dünyanın durumu da bu hüzne destek verecek koyu renklerde olunca haklı olarak en önce gençler huzursuzlanıyor, umutsuzluğa kapılıyorlar. Eğer ben kapısına aşk uğramamış, başarısız, sevgisiz, öfke ve nefret kusan bir insan ve yazar olsaydım, onlara hamaset edebiyatı yapar, dünyada sevgi denen şeyin bir aldanma olduğunu anlatırdım.

TEK ÖDÜL AŞK
Halbuki ben hâlâ diyorum ki, eğer aşkın nasıl bir mucize olduğunu bir kez tatmışsanız, sevdiğiniz için hiç yapmayacağınıza adınız kadar emin olduğunuz bazı şeyleri yapabilmiş, hayatta kimsenin göze alamayacağı bazı şeyler de sizin için sevdiğiniz tarafından yapılmışsa -ki, bunlar başkaları için küçük, önemsiz ayrıntılar olabilir, ama ne gam!- bilirsiniz ki, aşkın ömrünü üçten dörde çıkartmak bile denemeye değer bir emektir. Aşk insan olmamızın bu tekdüze ve haksızlıklarla dolu dünyada belki de tek ödülüdür. Ama her ödülün bedelleri vardır; aşk da acısı ve ayrılığıyla beraber bir paket programa benzer.

Ben yine burnumun dikine gideceğim ve genç-yaşlı ruhu aşka ve sevgiye açık bütün okurlara aşka bir(çok) şans vermelerini önereceğim. Önünüze çıkan ve çıkmış bütün mutsuz ve kıskanç kötülük engellerine karşın daima işinize duyduğunuz aşktan, eşinize duyacağınız aşka, sevgiye ve dostluğa şans veriniz. Biliyorum, ah çok iyi biliyorum, sevgiye, aşka ve barışa prim vermeniz yüzünden işinizde yükselmeniz, medyada ünlenmeniz ya da zengin olmanız mümkün değildir ama sevgi ve aşk yaşamınızın kalitesi ve bereketini şaşıracağınız kadar artıracaktır, inanın arttıracaktır.

BÜYÜK YAZARLAR
İşte bu yüzden "Akıl, Aşk ve Can/ Bu üçü üçgendir/ Her derde çare, her yaraya merhemdir" demiş olan Mevlana bütün dünyaya yüzyıllardır ışık tutan bir büyük bilgedir. İşte bu yüzden en karanlık yazılarında bile 'enseyi karartmayın' diyebilen Çetin Altan bir büyük ustadır. İşte bu yüzden en siyasi yazılarına bile aşkı bir edebiyat lezzetiyle katabilen Can Dündar'a büyük hayranlık duyulur. Çünkü aşk daima vardır ve daima olacaktır. Siz kapılarınızı açık tutun.

buketuzuner@buketuzuner.com

Buket UZUNER



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap

HAFTANIN SOYLEŞİSİ
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır