Fotoğrafıyla geldi aşkına kavuştu
Taşkışla'daki "Fotoğrafınla Gel" etkinliğine fiyakalı bir sanat fotoğrafınızı götürün, hem fotoğrafınız sergilensin, hem fotoğrafseverlerle tanışın. Belki de aradığınız aşkı bulursunuz! Tıpkı Murat Altunbay'la Salime Yılmaz gibi.
Türkiye'nin en eski amatör fotoğrafçılık derneği İFSAK'ın düzenlediği Fotoğraf Günleri'nin en eğlenceli bölümü "Fotoğrafınla gel" etkinliği bugün yapılıyor. Eğlenceli, çünkü isteyen herkes çektiği fotoğrafı (anı veya vesikalık olmamak kaydıyla) getirip panoya asıyor. Bu fotoğraflar iki saat boyunca sergileniyor. Nihayet bir çekiliş yapılıyor ve siz bir başkasının fotoğrafına sahip olurken, bir başkası da sizinkini alıyor. İnanılacak gibi değil ama bu sayede hayatının aşkını bile bulanlar var!.. Geçen yıl böyle tatlı bir aşk hikayesi doğmuş etkinlikte: Birbirlerinin fotoğrafını alan Murat Altunbay ile Salime Yılmaz tanışıp, evlenmiş!
AŞK SİZE DE ÇIKABİLİR
Otomobil yedek parça işiyle uğraşan Murat Altunbay üç yıldır "Fotoğrafınla gel" etkinliğine katılıyormuş. Bugüne kadar hep fotoğrafını teslim eder, çekilişi bekler ve kokteyle kalmadan paltosunu alır gidermiş... Fakat ne olduysa geçen seneki etkinlikte kalmaya karar vermiş. O da nesi? Etrafına bakınırken bir kadının elinde kendi çektiği fotoğrafı görmüş. Gitmiş, tanışmışlar. Murat Bey, kendi deyimiyle "centilmenlik olsun" diye Salime Yılmaz'ın kartını aramış.
Fizyoterapist olan Salime Yılmaz hem İFSAK hem de Türk Kadınlar Derneği Üyesi. Dernekte açacakları sergi için Murat Altunbay'ı arayıp katılıp katılmayacağını soruyor. İki üç ay boyunca telefonlaşarak arkadaş oluyorlar. Derken bir gün ateş bacayı sarıyor ve birbirlerine aşık oluyorlar. Bir yıl sevgili olduktan sonra geçtiğimiz eylül ayında evleniyorlar. Evlenir evlenmez de Ayvalık'a yerleşiyorlar... Altunbay çifti şimdi 1905 yapımı eski bir Rum evinde oturuyor. Salime Hanım iki katlı evlerinin bir katını fizyoterapi muayenehanesi yapıp işine Ayvalık'ta devam edecek.
Murat Altunbay ise bir çay bahçesi açmak istiyor. "Ama en basitinden. Öyle akşamüstü gelincek, sadece çay kahve içilecek, ne televizyon ne müzik, sessiz sakin oturulacak."
FOTOĞRAFA DEVAM
Altunbay'lar İstanbul'un gürültü ve patırtısından çok sıkıldıkları için Ayvalık'a gelmiş. El cerrahisi fizyoterapisti olan Salime hanım aşırı yoğunluktan, Murat Bey ise işleri krizden etkilendiği için böyle bir karara varmışlar. "Kararı verince iyi bir mekan bulduk. İstanbul'dan çok da uzak yaşamıyoruz. Fakat buradaki sokakların sessizliği çok iyi geliyor insana" diyor Salime Hanım.
Fotoğraf sayesinde birbirini bulan bu çift bu hobilerini sürdürüyor mu? Salime Hanım yanıtlıyor: "Harıl harıl Ayvalık fotoğrafları çekiyoruz. Karı koca bir projemiz var. Edremit Körfezi fotoğraflarıyla bir albüm oluşturmak. Bir yıl sonra İzmir-Çanakkale arasındaki bölgeyi kapsayan bir sergi açmayı düşünüyoruz. Ayvalık Belediyesi'yle konuşuyoruz. Bu arada ben eskiden Greenpeace'in gönüllü eylem fotoğrafçısıydım. Şimdi bu bölgelerde olacak işlerde yine görev almayı düşünüyorum."
Fotoğraf makinesi Yılmaz-Altunbay çiftinin elinden düşmüyor gördüğünüz gibi. Bir sergiden, bir fotoğraftan doğan güzel bir ilişki! Kimbilir, belki size de çıkabilir...
İFSAK'ta son beş gün
Yedi yıldır İFSAK'ın düzenlediği "Fotoğrafınla Gel" etkinliği bugün İstanbul Üniversitesi'nin Taşkışla Binası'nda yapılacak. Ama tek etkinlik bu değil. Bu yıl "kent" konusunun işlendiği Fotoğraf Günleri 30 Kasım'da sona eriyor. Ancak sergilerin yarısı devam ediyor. Devlet Güzel Sanatlar Galerisi'nde İlteriş Tezer Atölyesi'nden "Portreler" 28 Kasım'a kadar, Taksim Sanat Galerisi'nde Semih Yolaçan'ın "Saklı Zamanın Anlık Sırları" ve İzzet Keribar'ın "Bir Güneydoğu Masalı" sergileri 30 Kasım'a kadar, Fotoğrafevi'ndeki Kent Klich'in "Beth" sergisi 12 Aralık'a kadar, Dünya Kitabevi'ndeki Cemil Ağacıkoğlu Atölyesi'nin sergisi 10 Aralık'a kadar, Basın Müzesi'ndeki Boro Rudic'in "Gölgenin Ana Tonu" ve Sophia Markantonaki'nin "Metroda Yolculuk" sergileri 13 Aralık'a kadar sürecek. Deneme Bilim Merkezi'nde 29 Kasım'da "Dia Yarışması" toplu gösterimi olacak.
Yönetim Kurulu Başkanı Halil İbrahim Tutuk, krizin İFSAK'ı da çok fena etkilediğini söylüyor: "Bu yıl sponsor bulamadık. Bu nedenle yurtdışından gelmesini istediğimiz söz sahibi bazı fotoğrafçıları getirtemedik. Tabii fotoğrafçılığın pahalı bir iş olduğunu düşünürsek, üretim de düştü. Ama katılım yine de çok yüksek."
Mutlu TÖNBEKİCİ
|