Başkent manzaraları
Önceki akşam, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin (TOBB), Yönetim Kurulu toplantısında, Başkan Rifat Hisarcıklıoğlu "bir yazı okuyacağım" demiş.
Ve bizim "bir yazımızı" baştan, sona okumuş.
"O yazıda" Ramazan nedeniyle "zenginlerin, beş yıldızlı otellerde, birbirlerine verdikleri, gösterişli iftarları" eleştirmiştik.
TOBB Başkanı Hisarcıkloğlu dün bize dedi ki:
- Yönetim Kurulu'muz, yazınıza aynen katılıyor... Bir karar aldık... Bu yıl vereceğimiz iftar yemeklerini iptal ettik... Bunun için ayrılan bütçeyle ise... İhtiyaç sahibi yurttaşlarımıza, gıda yardımı yapmayı kararlıştırdık.
Teşekkürler TOBB.
***
Emin Çölaşan, köşesinde iki gündür "bir konuyu" deşiyor.
Konu, Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu Başkanvekili Ergül Güryel'in oğlunun "Ankara Belediyesi'nden yüz milyarlık işler alması."
Başkanvekili'nin "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı ile görüşmeleri."
Ayrıca...
Melih Gökçek'in avukatının "Kurul Başkanvekiline yaptığı ziyaretler."
Çölaşan açıkça kimseyi suçlamıyor ama...
"Sinek pisliği mide bulandırır" demeye getiriyor.
"Gökçek'in, Ankara Adliyesi'nde açtığı bine yakın dava var" diyor.
"Bu ilişkilerin, toplumun kafasını karıştırabileceğini" vurguluyor.
Dün Adalet Bakanı Prof. Dr. Hikmet Sami Türk'le konuştuk.
"Çölaşan'ı okudunuz mu" dedik.
Bakan:
- Okudum... Kurul'dan da (Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu) kamuoyunu aydınlatmalarını... İddialara açıklık getirmelerini... Toplumu bilgilendirmelerini istedim... Bu Kurul'un saygınlığının zedelenmemesi lazım... Zedelenirse bundan yargıya olan güven yara alır.
***
Prof. Dr. Hikmet Sami Türk "saygın bir bilim adamı."
Ciddi bir siyasetçi.
Reklama, gösterişe önem vermeyen, adı "hiçbir olumsuzluğa karışmamış" bir devlet adamı.
"Arı gibi" de çalışkan.
Dün "hukukun üstünlüğü... Yargının bağımsızlığı... Adalete güven" gibi konuları konuşurken...
Son yıllarda ortaya çıkan "havadan" bahsettik.
Ve dedik ki:
- Duvarınızda, Adalet Mülkün Temelidir yazıyor ama... Sokakta da konuşuluyor ki... Haklı veya haksız olman önemli değil, paran varsa zaten haklısın... Veya bir başka söz... Eğer güçlüysen haklısın.
***
Prof. Türk "fevkalade üzüldü."
"Adalete... Yargıya bundan daha büyük zarar veren bir anlayış olamaz" dedi.
Bakan "yüzde yüz haklı."
Ama uzun yıllar süren enflasyonun "hukuk sistemimizde de yozlaşmalara" yol açtığı ortada.
Adalet Bakanı "tek ölçü vardır" dedi:
- Adaletin elindeki tek ölçü şudur... Haklı ile haksızı birbirinden ayıracaksın... Suçluyu cezalandıracaksın... Mağdura ise hakkını vereceksin.
***
Adalet Bakanı ile sohbet ederken...
Söz "tasarruftan" açılınca...
Prof. Türk anlattı ki:
-.....Tasarruf genelgelerine tam uyuluyor... Personel, belediye otobüsü ile işe geliyor... Hatta... Genel Müdürler bile eskisi gibi makam aracına sahip değil... Araçlar bir havuzda toplandı... İhtiyaca göre kullanılıyor.
Bakan Bey bunları anlatırken...
Kendisine "sokağı" gösterdik...
Sokak, diğer bazı bakanlıklara ait "resmi plakası sökülmüş... Yerine... Özel plaka takılmış makam araçlarıyla" dolu.
Prof. Türk yine "fevkalade üzüldü."
Ama "yorum" yapmadı.
***
Dün öğleden sonra "bütün bunları" Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Yaşar Okuyan'la konuşuyorduk.
"Bir ara" dedi ki:
- Azizim, olmaz böyle şey... Ben devlette küçülme diye kendimi parçalarken... Bir de bakıyorum ki... İş, daha da büyümeye gidiyor... İnanılır gibi değil.
Evet "inanılır gibi değil."
Ama "gerçek."
|