Bodyguard gibi Fransız
Tarih 25 Kasım 1999. Yer Roma Olimpiyat Stadı. Roma, UEFA Kupası 3. turunda Newcastle'ı ağırlıyor.
Gol gelmeyince sinirlenen Capello, sürekli saha içine kadar gelip taktik veriyor. Hakem, Colombo'nun umrunda değil. Ama Newcastle Menajeri Robson sahaya ne zaman müdahale etse hakemden "Seni oyundan atarım" uyarısı alıyor.
Dakika 51... Totti, ceza alanında kendini yere bırakıyor. Colombo inanılmaz şekilde "Penaltı" diyor. Totti atışı kullanıp skoru belirliyor: 1-0. Rövanşta 0-0 ile turu Roma geçiyor.
Colombo'yu bu kadar İtalyanlar'a bağlayan nedir? İtalyan asıllı olması mı, Nice'deki evinin İtalya sınırına 30 kilometre mesafede bulunması mı, yoksa çalıştığı kurumun ekonomi seminerleri için sık sık İtalya'ya (Özellikle Cenova'ya) gitmesi mi?
İtalyan sempatizanı
Ülkesi Fransa'da bile "İtalyan sempatizanı" olarak bilinen Colombo'nun bu maça atanmasında İtalya Futbol Federasyonu'na vekaleten bakan Petrucci'nin UEFA'dan "Ali Sami Yen'deki maça provokasyona alet olmayacak hakem istiyoruz" ricasının rolü olmuş mudur?
"Misafir takımlarını evsahibinin zulmünden kurtaran hakem" diye bilinen Colombo, Levski-G.Saray maçında da görevliydi. Maç öncesi ayyuka çıkan "Bulgarlar hakemi ayarladı" söylentileri üzerine Galatasaray yönetimi UEFA'daki hatırlı dostları kullanarak maçın adil bir hakem tarafından yönetilmesini istemişti. UEFA da bunun üzerine düşünmüş, taşınmış ve Colombo'yu "Koruyucu melek" olarak görevlendirmişti.
Kısacası Colombo tam bir bodyguard gibi. Sofya'daki maçtan üç ay sonra döndü, dolaştı ve daha önce koruduğu Galatasaray'ı vurdu. Çünkü bu sefer Roma aynı sebeplerle UEFA'ya başvurmuştu.
SELÇUK MANAV
|