Anıtın anlattığı!
Binlerce depremzedeyi prefabrik konutlarla çadırlarda bir kış daha geçirmeye mecbur bırakanlar tarafından Düzce'ye 100 milyar harcanarak yaptırılan deprem anıtını biz eleştirdik; Hıncal Uluç savunmuş... Bununla kalmamış, "Bu ne anıtı?" diye sorduk ya; eksik olmasın bizi aydınlatmış: "Bu anıt insanı simgeliyor!"
Sonra da o anıta harcanacak 100 milyar liranın bir başka yerde kullanılması konusunda görüşünü açıklamış: "Sakın ha!... Öyle bakarsan bu dünyada bir anıt yapmaya hiç sıra gelmez! Çünkü daha öncelikli ihtiyaçlar hiç bitmez!"
*
Kusura bakma Hıncal hocam; ben senin gibi düşünmüyorum...
Neden mi?
2 yıldır yazları pişen, kışları donan 40 bin kişinin insani koşullarda yaşayacağı birer konuta kavuşmasının o anıttan çok daha öncelikli ihtiyaç olduğunu biliyorum...
Bir şey daha biliyorum!
O da dünkü yazında ballandıra ballandıra anlattığın gibi; "Antalya Sheraton Voyager'ın Kleopatra banyosunda taze meyveler yiyerek yıkanıp paklanan" Hıncal Uluç'un, "binlerce depremzede için üşümeden, tasla değil duşla banyo yapmanın" ne demek olduğunu tahmin edememesini...
*
O anıt yapılmayacak mı?
Tabii ki yapılacak?
Hem de yalnız Düzce'ye değil... Gölcük'e, Bolu'ya, İzmit'e, Avcılar'a da.. Bu anıtlara bakanlar yaşadıkları felâketi, yitirdikleri canları hatırlayacak....
Ama ne zaman?
En son depremzede prefabrik konuttan kalıcı konuta geçtiğinde... Binlerce ilköğretim okulu öğrencisi prefabrik sınıflarda değil, düzgün okullarda eğitim gördüğünde...
Bence en önemlisi; uzmanların "Geliyor" diye uyardığı depremin yeni ocakları söndürmemesi için gerekli olan tüm önlemler alındığında...
*
Kusura bakma Hıncal hocam...
O anıt bana depremde yitirdiğimiz canlardan çok, o canların enkaz altında kalmasına yol açan vurdumduymazları hatırlatıyor...
DOĞRU SÖZ
Küçümsemek için küçük olmanız gerekir...
Memurun itirafı!
Siirt Tarım İl Müdürlüğü'nde veteriner sağlık teknisyeni olarak çalışan Metin Ormankaya, gönderdiği elektronik postada dürüstçe "5 yıllık memurum, 5 dakikalık iş yapmadım... Şu anda 360 milyon lira maaş alıyorum" diyor...
Metin Ormankaya memur fazlasını emekli etmek isteyen Ankara'ya da hodri meydan çekiyor: "Yasayı çıkarsınlar, emekli ikramiyesi almadan maaşımın yarısı ile emekli olmaya hazırım..."
Bu alışverişten kim kârlı çıkar bilmiyorum... Bildiğim bir tek şey var; Metin Ormankaya'nın itirafı: "5 yılda 5 dakikalık iş yapmadım..."
Türkiye'de binlerce on binlerce Metin Ormankaya gibi memur var... "Devlet küçülmeli" diyenler ne kadar haklı!
Fıkra
Hep boğa mı?
İspanya'da tatilini geçiren turist, restoranda tipik bir İspanyol yemeği yemek ister.. Listeyi uzun uzun inceler... Sonunda karar veremez, parmağı ile Cojano yazan yemeği işaret edip ister... Garson yemeğini getirir... Ama içindekinin ne eti olduğunu pek çıkaramaz... Garsonu çağırır:
- Bugün boğa güreşine gittiniz mi bayım?
- Evet
- İşte bu yediğiniz yemek bugün arenada öldürülen boğanın yumurtalıklarından yapıldı...
Adam ertesi gün yine aynı restorana gider ve tadı damağında kalan Cojano'dan ister... Gelen yemeği afiyetle yer... Garson dünkü müşteriyi tanımıştır sorar:
- Nasıl memnun kaldınız mı bayım?
- Kaldım kalmasına ama bir şey dikkatimi çekti.. Dün yediğim Cojano biraz daha büyüktü.. Garson başını iki yana sallar:
- Haklısınız ama her zaman boğa kaybetmez bayım...
Evlilik hali!
6'ncı hafta: Zahmet etme, ben açarım...
6'ncı ay: Ben mi açayım kapıyı?
6'ncı yıl: Yahu şu kapıya baksana!
Hay ağzını öpeyim!
Türkiye kendi iradesine sahip ülke olmalıdır... Ancak borçlanma sürerse Türkiye'nin efendi hikâyesi kalmaz... Şu anda Türkiye'nin istiklali ile istikbali tartışma konusudur.
(ANAP Genel Başkan Yardımcısı Erkan Mumcu)
Serbest kürsü
Halka dönün!
Milletine çare bulmakla yükümlü vekiller; hâlâ yüreğinizle "Bu milletin vekiliyim" diyebiliyorsanız... Halkınıza biraz sevgi ve saygınız kaldıysa... Allahaşkına size yalvarıyoruz; liderlerin sultasından kendinizi kurtarın... Milletinize dönün... Milletinize kulak verin.. Korkmadan, bir daha seçilememe kaygısını taşımadan değişimleri başlatın... (İnş. Müh. Atalay SaraçoğluĞ ANKARA)
Odaların Başkanlarına çağrı!
Ekonomik krizdeki üyelerinizi düşünüyorsanız birikmiş borçlarını silmeye ne dersiniz? Özellikle "Canı yanan üyelerim kapımda" diyen Ankara Ticaret Odası Başkanı Sinan Aygün'e önerim, eğer bunu yaparsa üyeleri üzerinde hem ekonomik, hem de psikolojik yararını görecektir...
|