Pazar günü maalesef yazım çıkmadı. Hata benden kaynaklandı. Önce bir organizasyon beceriksizliği, ardından saat farklarını hesaplamada yaptığım bir hata sonucu yazıyı zamanında yetiştiremedim. Okuyucularımdan özür diliyorum.
Hafta sonunda Merkez Bankası Ocak-Ağustos dönemi ödemeler bilançosunu yayınladı. Krizle birlikte makro ekonomik açıdan dış dengenin önemi azalmıştı. İç talepteki düşüş ve büyük devalüasyon sonrasında fazla çıkacağı kesinleşmişti.
Geriye bir tek soru kalıyordu. Acaba dış dengedeki fazla ne kadar olurdu? Cevabın ipuçları yavaş yavaş ortaya çıkıyor. İlk sekiz ayın sonuçlarını aldık. Geri kalan dört ayda bu eğilimlerin değişmesini beklemiyoruz.
Sayılar ortalıkta dolaşan çeşitli rivayetleri de susturacaktır. Hatırlarsınız. İçlerinde ihracatçıların da olduğu bir kesim, devalüasyona rağmen ihracatın artmayacağını iddia ediyordu.
Temmuz ihracatı ilk yayınlandığında muhalefet neredeyse bayram etti. Bir önceki yıla kıyasla ihracatta yüzde 2'lik düşüş vardı. Biz ciddiye almadık. Sayıların toplanmasında böyle küçük sorunlar yaşanabildiğini biliyorduk.
Düzelmenin boyutu
DİE bu ay Temmuz sayılarında revizyon yapınca yüzde 2 düşüş yüzde 9 artışa dönüştü. İlk sekiz ayda ihracat artışı yüzde 14.5 oldu. Benim yıl sonu için artış tahminim yüzde 12 idi. Tutucu kalıyoruz.
Merak ediyorum. Devalüasyon ihracatı arttırmaz diyenler şimdi ne yapacak. Ne anlatacaklar. Herhalde birşeyler bulurlar. Maksat muhalefet olsun.
Dış denge hızla açıktan fazlaya geçiyor. Geçen yılın ilk sekiz ayında 6.6 milyar dolar cari işlemler dengesi açığı vardı. Bu yıl 1.8 milyar dolar fazla çıktı. Demek ki 8.4 milyar dolar tutarında bir düzelme söz konusu.
Daha önce de yazdım. Tekrar hatırlatmak istiyorum. Devalüasyon sürerken döviz gelirlerinde önce bazı düşüşler oluyor. Kurlardaki belirsizlik nedeniyle döviz kazananlar bunu Türkiye'ye yollamıyor. Bir süre bekletiyor.
İşçi dövizleri geçen yıl 3 milyar dolar iken bu yıl 2 milyar dolara gerilemiş. 1 milyar dolar azalmış. İçinde birçok şeyi barındıran diğer gelirler kalemi de 7.8 milyar dolardan 5.1 milyar dolara düşmüş. O kalemde de 2.7 milyar dolar kayıp var. Toplamı 3.7 milyar dolar ediyor.
Bunları ekleyince cari işlemler dengesindeki düzelmesinin gerçek boyutunu görebiliyoruz. Geçen yıla kıyasla 12.1 milyar dolarlık bir değişim söz konusu. 8 milyar doları ithalattaki düşüşten kaynaklanıyor. Gerisi ihracat ve turizm gelirlerindeki artıştan.
Bu hesaba itiraz edenler olacaktır. İki ayrı olayı ayırdetmeliyiz. Biri, Türkiye'nin döviz kazanmasıdır. İkincisi ise kazanılan dövizin Türkiye'ye getirilmesidir.
Merkez Bankası'nı yayınladığı ödemeler bilançosunun tanım icabı ikinci olaya bakmaktadır. Dolayısıyla döviz kazanılmış bile olsa, ülkeye gelmediği için hesaplara dahil edilmemektedir. Biz daha gerçekçi bir şekilde bakabiliyoruz.
Dış fazlaya alışalım
Yıl sonunda 3.5 milyar dolar cari işlemler dengesi fazlası bekliyoruz. Bu hesabı yaparken kazanılan dövizin bir bölümünün yurt dışında tutulacağı varsayımını yaptık.
2002 yılında da cari işlemler dengesi fazla verecektir. Hatta, bu yıla kıyasla daha büyük fazla vermesi ihtimali yüksektir. Sonucu bu yılı getirilmeyen dövizlerin geliş tarihi belirleyecektir.