Dünya Kupası'nı kazanırız
SABAH yazarı Hıncal Uluç, 13 Kasım tarihinde FOTOMAÇ'ta yayınlanan futbol sohbetinde Milli Takım'la ilgili çarpıcı görüşler ortaya koymuştu. İşte Uluç'un görüşleri:
* SORU: Türkiye, 2002 Dünya Kupası'na gitmenin önemini kavramış durumda mı?
Bir defa ilginç, ilginç olduğu kadar da tatsız bir gözlemim var. Türkiye'de kulüpler, Milli Takım'ın önüne geçti. Yani Türkiye'nin neredeyse 50 yıl sonra yeniden Dünya Kupası finallerine gitmesi, bizim fanatik futbolseverimiz açısından G.Saray ya da F.Bahçe'nin Şampiyonlar Ligi maçlarından önemli değil.
Aslında dünyada da aynı eğilimi gözlemek mümkün. Futbolcu transferi konusunda bütün kısıtlamaların kaldırılması ve her takımın kendi imkanları çapında bir Dünya Karması gibi sahaya çıkması Milli Takım olayını perde arkasına itti. Zaten Lazio-Galatasaray maçında Romalılar'ın G.Saray'ı, F.Bahçeliler'in Lazio'yu tutmaları milli duyguların kulüp duygularının çok gerisinde kaldığını gösteriyor.
Türkiye'nin ihtiyacı var
Oysa dünyanın, olimpiyatlarla beraber en çok seyirci toplayan organizasyonu Dünya Kupası. Ve Türkiye'nin dünyanın her yerinde izlenen bu tür olaylarla adını duyurmaya da fena halde ihtiyacı var. Öyle olunca 2002 Dünya Kupası için Japonya'ya gitmemizin önemi açık.
Gitmemiz için ikinci gerekçe şu...
Dünya futbolunun durumu meydanda. Avrupa'da lider denilecek bir Milli Takım adı verin bana. Almanya dahil herkes herkesi yenebiliyor. Efsane Brezilya bile Dünya Kupası'na gitme işini son maça bıraktı. Hollanda elendi bile...
İşte böyle bir Dünya Kupası'nda iyi hazırlanmış ve iyi yönetilen bir Türkiye'nin efsane takım olması, hatta kupayı kazanması katiyen hayâl değil.
Bu da Japonya'ya mutlak gitmemiz gerektiğinin başka bir göstergesi.
Hıncal ULUÇ
|