kapat
15.11.2001
 SON DAKİKA
 EDİTÖR
 YAZARLAR
 HABER İNDEKS
banner
 EKONOMİ
 FİNANS
 MARKET
 TÜRKİYE
 DÜNYA
 POLİTİKA
 SPOR
 GALOP
 MAGAZİN
 SAĞLIK
 KAMPÜS
 HYDEPARK
 ANKETLER
 SİNEMA
 SANAT
 KİTAP
 MÜZİK
 TARİH
 GURME
 GEZİ
 OTOMOBİL
 YAT&TEKNE
 HIGH-TECH
 WEEKEND
 MELODİ
 ASTROLOJİ
 SARI SAYFA
 CANLI
 METEO
 TRAFİK
 ŞANS&OYUN
 ACİL TEL
 KÜNYE
 WEB REKLAM
 ARŞİV
 

Müjde bekliyorum

IMF'den ek kaynak müjdesi beklediklerini belirten Kemal Derviş, "2002'ye daha güçlü gireceğiz. İyi günler gelecek. Ancak büyümek için borç yükünü azaltmamız şart" dedi
Ekonomiden Sorumlu Devlet Bakanı Kemal Derviş, 2002 yılına Türkiye'nin daha güçlü gireceğini, daha iyi günlerin geleceğini söyledi. Ek kaynak çalışmalarının sürdüğünü belirten Derviş, "Bu konuda başarılı olacağımızı sanıyoruz. Uluslararası finans çevrelerinden önemli bir müjde bekliyoruz" dedi. Derviş'in beklediği müjdenin dün gayrı resmi toplanması beklenen IMF yönetiminin, Türkiye'ye ek destek sağlanacağı yönünde açıklaması olacağı belirtiliyor. Telekonferans yöntemiyle Juha Kahkönen'den Türkiye'deki son ekonomik gelişmelerle ilgili bilgi alacak IMF'nin, verilecek ek yardımın miktarını ise açıklamayacağı konuşuluyor.

Sabah saatlerinde piyasalara büyük moral veren bu açıklamayı yapan Derviş, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu'nda, Hazine Bütçesi üzerinde yaptığı konuşmada şu önemli mesajları verdi:

BORÇ BÜYÜK SORUN
* İyi günler yakın: Ekonomi, gelecek yıl daha iyi günlerden geçecek. Göstergelere baktığımızda, önemli günler yaşıyoruz. Aşırı şişmiş borç yükü, büyümeye, sağlıklı ekonomiye en büyük engeli oluşturuyor. Halkımızı zora sokan bu yılı, geleceğe güven veren bir şekilde bitirebiliriz. Ödemeler dengesinde de sevindirici gelişmeler var.

* Borç nasıl ödenecek: Bunun iki yolu var. Birincisi, tasarruf etmek, bütçede faiz dışı fazla vererek borcu düşürmek. Ancak bunu aşırı yaparsanız, büyümeye, gelir dağılımına etkisi de aşırı olur. İkincisi kısa ve yüksek maliyetli borç yerine, daha uzun vadeli ve düşük maliyetli borç bulmamız gerekiyor. Nisan ve Mayıs ayında borcun bir kısmını yeni dış kaynağa bağlayabildiğimiz için, Mart'ta yüzde 200 olan faizler, Mayıs'ta yüzde 70'lere inmişti.

* İyileşme neden gecikti: Olaylar beklediğimiz gibi gelişmedi. Dış konjonktür, son 10 yılın en kötü durumuna geldi. 11 Eylül olayı, işi daha da güçleştirdi. Ayrıca, Haziran ve Temmuz başında, içerideki aşırı tartışmalarla yeniden oluşan güven darbe yedi. Temmuz başında faizler, yüzde 100'ün üzerine çıktı. Temmuz sonunda bunu kısmen atlattık. Ağustos'ta borç gelir yarışmasında gelirin galip gelebileceği görüldü. Maalesef, 11 Eylül olayları oldu. Faizler 15 puan arttı. Ancak buna rağmen Türkiye bu sefer hızlı toparlandı.

İSTİKRARLI KUR ŞART
* Dışardan olumlu sinyal: 2002'ye dönük finansman çalışmasını hızlandırdık. Daha uzun vadeli ve düşük maliyetli kaynak sağlamaya çalışıyoruz, 2002'ye daha güçlü gireceğiz. Piyasa bunu algıladı. Faizler yüzde 75'in altına indi. Daha da inmesi ve büyüme için borç yükünün azaltılması lazım.

* Enflasyon hedeflemesi: Enflasyon hedeflemesine bu ay geçmeyi planlıyorduk. Dünya yaşanan belirsizlik üzerine, bunu birkaç ay ertelemek zorunda kaldık.

* Kurların seyri: Kur çok büyük bir darbe oldu. Aşırı değerlenmişti. Gerek Asya krizi, gerekse Rusya'daki gelişmeler, aynı zamanda AB'ye girme sürecinde yarışmacı kuru yansıtmıyordu. Bilançoların, yeni kura alışması zor ama yavaş yavaş uyum sağlanıyor. Gerçekçi bir kur seviyesine ulaşmamız lazım. İstikrarlı kur ile ithalat-ihracat dengesine daha güçlü gireceğiz.

* Acılı operasyon: Kamu bankalarının pasif maliyeti, aktif getirisinden yüksekti. Kamu bankaları, bir nevi ikinci bütçe gibiydi. Kamu açıklarının gizlendiği yerdi. Kamu bankalarını kârlı hale getirmek, bu kadar olumsuz işleyen düzeni durdurmak, kolay ve acısız olmadı. Bu acı ve maliyet devam ediyor.

'Yanlış anlaşıldığım için üzgünüm'
Devlet Bakanı Kemal Derviş, bazı milletvekillerinin kredi için kendisine telefon etmeleriyle ilgili sözlerinin yanlış anlaşıldığını belirterek, "Konuşmam doğru anlaşılmadıysa üzgünüm" dedikten sonra siyasetçi ile ekonominin ilişkisi konusunda ilginç sözler söyledi. Ekonomiye "milletin oyuyla seçilmişlerin yön vermesi gerektiğini" söyleyen Derviş, "Ancak siyasetçi kamu bankalarının tekil işlemlerine karışmamalı" diye ekledi. Esnafa 50 trilyonluk ek ödenek aktarıldığını belirten Derviş, "Ödeneğin fazla olmasını isterdik ancak bütçe imkânları bu kadar" dedi.

Zor durumdaki şirketlere devlet yardımı yapılması konusundaki düşüncelerini açıklayan Derviş, yaşaması mümkün olmayan şirkete destek verilmesine karşı çıktı. Derviş, şöyle devam etti: "Ülkenin çalışmayan bir şirkete ileride yaşaması mümkün olmayan bir şirkete zaten kıt olan kaynaklarını aktarma lüksü yok." Derviş, 2002'de 1.9 milyar dolarlık özelleştirme geliri beklediklerini sözlerine ekledi.

Okan MÜDERRİSOĞLU-Fatih ATİK



<< Geri dön Yazıcıya yolla Favorilere Ekle Ana Sayfa Yap
HAFTANIN SOYLEŞİSİ
Nuriye Akman'ın bu haftaki söyleşisi için tıklayınız

Copyright © 2001, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır