Anlamlı tebessüm
Kabil "özgürlüğün" tadını doyasıya çıkarıyor. İttifak vahşeti sürüyor ama ne gam. Zulalardaki votkalar yudumlanıp, şarkılar söyleniyor. Erkekler peçesiz yüzlere bakmaktan kendini alamıyor.
Afgan halkı, yıllardır çağdışı yönetimi ve yasaklarıyla insanlara kan kusturan Taliban'dan kurtulmalarını içki içerek ve müzik dinleyerek kutladı. Önceki sabah uyandıklarında Taliban askerlerinin pılını pırtısını toplayarak kaçtığını gören halk önce büyük bir şaşkınlık yaşadı. Birbirlerine "Taliban nerede?", "Artık özgür müyüz?" gibi sorular soran insanlar Kuzey İttifakı askerlerini sevinç gösterileriyle karşıladı. Ve ardından kutlamalar başladı.
Afgan halkı ilk "özgür" gecelerinde, Taliban'ın iktidarda olduğu 5 yıl boyunca hasret kaldıkları şeylere kavuşmanın tadını çıkardı. Talokan kentinde, Rusya'dan kaçak olarak getirilen votkalar saklandıkları yerlerden çıkarıldı, açıldı ve pop yıldızı Naghma'nın şarkıları eşliğinde keyifle yudumlandı. "Aşırı dincileri durduracak tek şey votkadır" diyen Afganlar kadehlerini de Kuzey İttifakı'nın ve Amerika'nın şerefine kaldırdı. Taliban'ın terk ettiği bütün Afgan kentlerinde de benzer bir hava vardı. Mağazalar tekrar açıldı, kaset ve plaklar zulalardan vitrinlere çıkarıldı. İnsanlar sokaklarda gördükleri dostlarını şapkalarını çıkararak selamlamaya başladı, birbirlerine "batı tarzı" yeni saç kesimlerini göstermeyi de ihmal etmedi.
BERBERLER ZENGİN OLDU
Bir zamanlar batılı gazeteciler tarafından "İnsanların yüzlerinin görülmediği kent" olarak nitelenen Kabil'de yıllardan sonra ilk kez sakalsız erkekler vardı. Berberler 1 günde 10 yıldır kazanamadıkları kadar para kazandılar.
Taliban'dan kurtuluş çocuklar için ise apayrı bir anlam taşıyordu: Artık uçurtma uçurabileceklerdi. Bir akşam yattılar ve uyandıklarında uçurtma düşmanları gitmişti. Dün Kabil'de ahlak polisinin karargahının üzerinde uçurtmalar rüzgarla dans ediyor ve çocuklar neşeyle oynuyorlardı.
Yıllardır dört duvar arasında kapalı kalan kadınlar da ilk defa dayak yeme korkusu yaşamadan sokağa çıkmanın keyfini yaşadı. Kadınların çoğu, bütün vücutlarını ve yüzlerini örten burkaları Kuzey İttifakı askerleri gelir gelmez meydanlarda yakmışlardı. Tıraşlı erkekler başını değil ama yüzünü açan kadınlara bakmaktan kendini alamadı.
KADINLAR YİNE DE TEMKİNLİ
Ama kadınlar hâlâ temkinli. Bir kısmı ise Kuzey İttifakı askerlerine de şüpheyle bakıyorlar ve "Gelenleri tanımıyoruz. Bir süre daha burkalarımızı giyeceğiz" diyorlardı.
En büyük değişiklik ise Taliban'ın emir ve yasaklarından başka bir şey yayınlamayan Kabil radyosunda yaşandı. Taliban iktidara geçene kadar radyoda spikerlik yapan Cemile Asyaat ve Feride Hila dün yeniden mikrofonların başındaydı. Cemile Asyaat halka "Taliban gitti. Artık özgürüz. Güzel günler bizi bekliyor" diye seslendi. Afgan kadını özgürlüğü doya doya yaşamakta kararlıydı. Aralık'ta bir Afgan Kadınları zirvesi düzenlenmesi kararlaştırıldı. Taliban sonrası kurulacak yeni hükümet konusunda kadınların da söyleyecek sözleri olmalıydı.
İlk gün yaşanan karışıklıklar ikinci gün yaşanmadı. Kabil sakindi. Kuzey İttifakı askerleri ellerinde silahlarla köşebaşlarını tuttu, düzeni sağladılar. Ancak düzen için kullandıkları yöntemler Taliban askerlerinden çok da farklı değildi. İlk gün kent sokaklarından 11 ceset toplandı. Bunlar Taliban'ın kenti bırakıp gittiğinden habersiz Arap ve Pakistanlı savaşçılardı. 5 Pakistanlı kent meydanında Kuzey İttifakı askerleriyle girdikleri çatışma sonucu öldürüldü. Sabah uyandıklarında yalnız kaldıklarını gören Pakistanlılar ağaçlara tırmanıp gelişigüzel ateş etmeye başladılar ve İtitfak'ın kurşunları sonucu yere yığıldılar.
Bütün bunlara rağmen halk Taliban'ın yerini alan İttifak askerlerinden memnundu. İnsanlar Taliban'la Kuzey İttifakı arasındaki farkı şu sözlerle dile getiriyordu: Taliban önce döver sonra sorular sorardı. İttifak ise önce soru soruyor, sonra dövüyor.
Recai KÖMÜR
|