Mesut Yılmaz "devleti küçültme... Taşrayı güçlendirme... Bazı kuruluşları ortadan kaldırma... Böylece tasarruf sağlama" projesinde yerden, göğe kadar haklı.
Fakat...
Bu projeyi hayata geçirebilme şansı "sıfır."
"Argo bir deyimle" söyleyecek olursak:
"Yılmaz haklı ama alacağı yok."
ÖZAL TASARISI
Tarih 13 Aralık 1986.
Bakanlar Kurulu toplandı.
Başbakan dedi ki:
- Devleti küçültelim... Taşrayı güçlendirelim... Bazı kuruluşları ortadan kaldıralım... Böylece büyük tasarruf sağlayalım... Bunun için kanun tasarısı hazırladım... Haydi, imzalayalım.
O tarihte Turgut Özal Başbakan'dı.
Mesut Yılmaz da, Bakan.
REFORM PAKETİ
Tarih, 21 Aralık 1986.
"İmza işlemi" tamamlandı.
Kanun Tasarısı, TBMM Başkanlığı'na sunuldu.
Tasarı "önemli bir reform" paketiydi.
Bazı Bakanlıkların "bölge teşkilatları" kalkıyordu.
Hizmet doğrudan "İl özel idarelerine... Belediyelere" aktarılıyordu.
Artık "planlamayı" da taşra yapacaktı, "ihaleyi" de, gerektiğinde eleman almayı da.
SON SÖZ
Tarih, 24 Şubat 1987.
TBMM, İçişleri Komisyonu toplandı.
"Arkasında bizzat Başbakan'ın olduğu tasarıyı" aynen kabul etti.
Sonra...
"Plan, Bütçe Komisyonu" toplandı.
Tasarı yine "virgülüne dokunulmadan" geçti.
Artık söz TBMM, Genel Kurulu'na kalmıştı.
DERİN KULİS
TBMM Başkanlığı, bu tasarıyı "gündemine" aldı.
9 Nisan 1987'de görüşmeyi kararlaştırdı.
Ama...
9 Nisan'a kadar, "siyasette ve bürokraside" öyle bir tezgâh oluştu ki...
"Yetkilerinin elden gideceğini... İşe adam yerleştirme imkânlarının ellerinden alınacağını... İhaleleri yönlendiremeyeceğini anlayanlar" kulise başladılar.
GERİ ADIM
Tarih, 9 Nisan 1987.
Meclis'in "89. birleşimi" açıldı.
Başkan dedi ki "Hükümet'in gönderdiği tasarıyı görüşeceğiz."
Bu sırada "beklenmedik birşey" oldu.
Plan, Bütçe Komisyonu Başkanı söz istedi:
- Sayın Başkan... Biz komisyon olarak, bu tasarıyı geri çekiyoruz... Yeniden görüşeceğiz.
Komisyon Başkanı "böyle konuşunca..."
"Akan sular" durdu.
Tasarı, Meclis'te görüşülemedi.
KOMİSYON TRAŞI
Tarih 1 Mayıs 1987.
Plan, Bütçe Komisyonu "yeniden toplandı."
Altında Özal'ın... Mesut Yılmaz'ın... Diğer Bakanların imzasının bulunduğu tasarıyı "kuşa çevirdiler."
"Taşraya yetki devri... Bazı bölge müdürlüklerini ortadan kaldırma... Devleti küçültme" gibi hususları, tasarıdan çıkardılar.
"Bu işler zamanı gelince... Bakanlıkların kuruluş yasaları yapılırken ele alınsın" gibi sözlerle "topu, taca attılar."
Ve tasarı "traş edilmiş bir şekilde yasalaştı."
Bu traşı "ne Özal önleyebildi."
Ne Mesut Bey.
MAALESEF
Akın Gönen o zaman "çiçeği burnunda bir ANAP'lı Milletvekili'ydi."
Özal "gel... Bana lazımsın" dediği için "çok sevdiği idareciliği... Valiliği" bırakıp, Meclis'e girmişti.
"Devleti küçültme" tasarısı hazırlanırken Özal'a "bilgi... Destek... Doküman" vermişti.
Tasarı, yüce Meclis'te "tasarılıktan çıkarken..."
Akın Bey, büyük bir tepkiyle, Özal'ın yanına gitti:
- Efendim... Nasıl olur?.. Tasarımız tırpanlanıyor.
Özal, Akın Gönen'in kolunu tuttu:
- Haklısın... Ama görüyorsun... Benim bile gücüm yetmiyor... Maalesef... Kaybettik.
RANT KALESİ
Sayın Mesut Yılmaz...
Haklısınız.
Keşke, başarsanız.
Ama şansınız "sıfır."
"Birinci parti" olduğunuz, "tek başınıza iktidara geldiğiniz", sayısal ve siyasal güç bakımından "tavan yaptığınız" dönemde bile yıkamadığınız Ankara Kalesi(!)'ni, şimdi "koalisyonun küçük ortağı olarak" yıkabilmeniz öylesine güç ki.