Türkiye'ye ilk geldiğinde yazacaktım.
Şom ağızlılık olmasın diye sustum.
"Kemal Derviş bu memlekete 5 numara fazla gelir, bir yıl dayanabilirse helal olsun" diyecektim demedim.
Başladılar türlü kanatlardan ve cephelerden çimdiklemeye...
En akıllı görünenden, en zırtapozuna kadar, herkes Derviş'i silkemeye kalkışıyor.
Zavallı adam, tenisi de bıraktı.
Eminim, "Ulan bu memlekette spor yapmak bile fuzuli, baksana bir tek siyasi var mı sporla meşgul, yarın bir gün tenis oynadık diye bunlar adamı yüce divana bile gönderir" diye içten içe tırsıyordur.
Ya da tenis kulübünde, bir cinsilatifle dedikodu medikodu çıkartırlar diye çekinmektedir.
Bence haksız da sayılmaz.
Çıksa bir milletvekili şöyle bir beyanat verse, "Nereden bulmuş bu sosyete sporunu, beygire atlayıp cirit oynamak veyahut hoyda bre diye naralanıp güreş tutmak varken, elde raket, sarı bir topun peşinde, nedir bu yaptığı, spor mu lan bu?" dese, alkış kıyamet tezahürat almaz mıydı?
Dikkat buyuruyorsanız, gazete haberleri ve yazar makulesi de usul usul Derviş'e dokundurmaya başladı.
Geçende bir gazete ispiyonluyordu:
"Kathy yenge duydun mu, seninki karı arıyor!"
"Bakanlar Kurulu'nda içim daralıyor" dediydi ya...
Bizimkiler, yenge hanıma duyuruyorlar mevzuyu, karı-kız işlerinde uzmanlar çünkü...
Kimin ne zaman böyle bir ihtiyacı zuhur eder, saniyede anlarlar, evelallah...
Bir diğeri de, bizim Meclis'in "erkek güzeli" ve çiçek sulamaktan sabıkalı Kamer Genç'ten zekalar üstü bir beyanat kopartmış:
"Derviş karı istiyorsa, pavyona gidip dansöz seyretsin!"
Dinci gazeteler de katılıyorlar bu "zeka kervanına!"
"IMF'nin adamının karı krizi tuttu!"
Bir nevi siyasi eleştiri getiriyorlar. Güldüre güldere sakatlayacaklar bizi...
Biliyorsunuz...
IMF konusunda eski solcu, faşist ile şeriatçı ittifak halinde:
"Kahrolsun IMF!"
Biz adam olsaydık da, ülkemizi İrlanda'nın seviyesine, hadi vazgeçtim İrlanda'dan, komşu Yunanistan'ın seviyesine çıkartabilseydik, birbirimizi boğazlamak, kandırmak, sövüşlemek yerine milletçe fedakarca çalışmayı becerebilseydik, IMF'ye muhtaç olmasaydık, fena mı olurdu diyorsun, çıt yok...
Sanki Meclis'te IMF'nin adamları oturuyor.
Tabii sorun, ideolojik ve dogmatik yaklaşımda...
İdeolojik yaklaşınca somut tespit yapamıyorsun...
Solcu için, yazın burnunu ısıran sivrisinekten bile kapatalizm sorumludur.
Şeriatçı için de, demokrasi ve laisizmdir her türlü melanetin altında yatan...
Eh, faşist gene, şoven yutturmacalarla dünyayı anlama şansını daha baştan kaybetmiştir, önüne ne koysan küfür eder...
O yüzden, IMF'yi düşman belleyip kalayı bastın mı, sorunu hallettiğini düşünüyorsun...
Tablo bunlardan da ibaret değil elbet:
Liberal ile yobaz, türban sallaya sallaya horon tepiyor.
Meclis'ten atılan "muhteris" gazete sütunlarında "ikbal" aramaya devam ediyor.
Orta mektepteki "tarih dersinden" geçemeyecek gizli faşist, "demokrat" kisveyle makale yazıyor.
İçki içmekten her türlü melekesini kaybetmiş fukaraya bir kalem vermişler, "nizam-ı aleme" sövüyor.
Nerede satılıyor yahut bu kalemler, köşe başındaki kartasiyecide mi?
Derviş, bu tabloya "ekstra larç" değilse, bu tablo Türkiye'ye dar demektir, zaten...