Naylon faturaya geçit yok
Maliye, 12 ilde yaptığı operasyonda 154 trilyon liralık sahte belge ele geçirdi. Denetim uzmanları, 117 trilyonluk kazancın da vergiden kaçırıldığını tespit etti
Maliye Bakanlığı'nın, Türkiye genelinde sessiz sedasız sürdürdüğü "naylon fatura operasyonu"nun ön sonuçları alındı. Maliye müfettişleri, hesap uzmanları, gelirler kontrolörleri ve vergi denetmelerinin seferber edildiği sahte belge incelemesinde bir yıl boyunca İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Gaziantep, Antalya, Denizli, Samsun, Kayseri, Maraş, Uşak, Kilis illeri adeta didik didik edildi.
İlk etapta, 154.6 trilyon liralık sahte belge ele geçiren maliye denetim elemanları, 117 trilyon liralık kazancın da vergiden kaçırıldığını ortaya çıkardı.
Ünlü operasyonlar
Kamuoyunun yakından takip ettiği operasyonlarda çarpıcı sonuçlara ulaşıldı. Buna göre hesap uzmanları;
* Orhan Aslıtürk-Muhammet Ciğer ikilisi ile ilgili olarak 184 şirkette inceleme yaptı. 1 milyar 729 milyon dolarlık ihracat işlemi için 566 rapor yazıldı. 27.5 trilyon lira haksız vergi iadesi alındığı anlaşıldı. 14 trilyon 290 milyar lira matrah farkı (vergiden gizlenen kazanç) bulundu.
* Paraşüt Operasyonu kapsamında; Gaziantep, Kilis ve Nizip'te incelenen 14 şirketin 11'inde naylon fatura ele geçirildi. İncelemelerin derinleştirilmesi kararlaştırıldı. İlk belirlemelerde 47.7 trilyon lira kazancın vergi dışı bırakıldığı görüldü.
* Balina Operasyonu ile İzmir'de 24 firmada 76.3 trilyon lira, İstanbul'da 12 firmada 6.5 trilyon lira, Uşak'ta 19 firmada 6 trilyon lira sahte ve yanıltıcı belge (naylon fatura) saptandı. Ayrıca, 1 trilyon 215 milyar lira haksız KDV iadesi alındığı sonucuna varıldı.
* Hasat Operasyonu kapsamında Mersin'de, incelemesi biten 3 firmada 15 trilyon 370 milyar lira eksik kazanç beyan edildiği tesbit edildi.
Bİlançoda neler var?
Maliye müfettişlerinin bin 379, hesap uzmanlarının 266, gelirler kontrolörlerinin 188, vergi denetmenlerinin 660 mükellef nezdinde (devam edenlerle birlikte) yaptıkları naylon fatura çalışmasında genel bilanço ise şöyle oluştu:
* 1.768 mükellef incelendi
* 708 mükellefin incelemesi sürüyor
* 2.948 rapor düzenlendi
* 10 bin 58 sahte belge saptandı
* 154.6 trilyon liralık sahte belge ele geçirildi
* 117.7 trilyon liranın vergiden kaçırıldığı anlaşıldı
* 47 trilyon lira vergi hesaplandı
* 51.1 trilyon lira ceza kesildi
Özetle, 'naylon fatura imparatorluğu'nun bazı cepheleri çökertildi ama kesin çözüm için kayıtdışı ekonomi ile ilgili önlemlerin bir an önce uygulanması gerekiyor.
BİR ANKARA KLASİĞİ
Devletİn bir kurumunu düşünün. Yönetimi yeni. Ancak yerleşik bürokrat kadrosuna dokunulmuyor. Buna karşın birileri, işlerin tüm yoğunluğuna rağmen, gizli bilgileri, belgeleri sağa sola sızdırıyor. Hatta dosyalar, vaktinden önce kamuoyuna yansıdığı için sonuç alınması güçleşiyor. Böyle bir ortamda üretkenlikten söz edilebilir mi? Tabii ki hayır.
Ya da bir başkası. İki üç yönetici bir odada oturup, karar alıyor, ardından bu kararlar IMF, Dünya Bankası patenti ile hükümetin önüne geliyor. Bir bakan, bakanlığının varlığını sonlandıracak kararı gazetelerden okuyor. O kararların sağlığına güven duyabilir mi? Yine hayır. Ankara'da işler biraz da böyle yürüyor.
BUNLARI BİLİYOR MUSUNUZ?
* Başbakan Bülent Ecevit'in özel konutundaki kombinin geçenlerde arızalandığını, iki saat süren tamirat sırasında Ecevitlerin soğukta beklediğini,
* Hazine'de tasarruf önlemlerine hız verildiğini, dış seyahatlere katılacak ekibin sınırlı tutulduğunu, genel müdür altındaki personele taşıt tahsisi yapılmadığını,
* Gümrüklerdeki işlemlerin yüzde 98'inin otomasyonla gerçekleştiğini, gümrükte işi olan her 10 kişiden 4'ünün bürosundan beyanname düzenleyip, vergisini ödediğini ve sadece malını çekmek için gümrüğe uğradığını,
* Türkiye ve Orta Doğu Amme İdaresi Enstitüsü'nün, belediyelerin de katılımı ile yere yönetimler bilançosu hazırladığını, bu amaçla yerelnet.org.tr adresli internet sitesi kurulduğunu,
|