kapat

16.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
RAUF TAMER(rtamer@sabah.com.tr )


"Rutin dışı"

Olay'ın üzerine gitmek başka, olay'ı sömürmek başka.

Devletin en tepesi olan Cumhurbaşkanı'ndan tutun, Jandarma Genel Komutanı'na, ordan Başbakan'a kadar bütün yetkili ağızlar, şu meşhur silâh işinde bir anormallik yok, kuşku duyacak nokta kalmamıştır diyorlar, biz hâlâ meseleyi skandal sınıfına sokmaya çalışıyoruz.

Bir rutin dışı lâfına takılmış gidiyoruz.

Demirel tavzih etti, ama aldırmıyoruz.

Nedir aradığımız?

Devlette ille de bir kusur... ille de bir kabahat.

O'nu bulursak, rahat edeceğiz.

Öyle mi?

*

Neredeyse PKK'yla niçin savaştınız diye sorguya çekecekler devletin birimlerini.

- Niçin rutin dışı bombaladınız?

- Niçin rutin dışı çıktınız hudut ötesine?

Buyrun bakalım.

Hani, Hatay'dan Suriye'ye seslenen ve Apo'yu deliğinden ilk çıkartan Ateş Paşa var ya, neredeyse o'na bile niçin komşumuza bağırdınız, kimden izin aldınız diye soracaklar.

*

Hafızalar bu kadar zayıflamış olamaz.

PKK terörü neydi?

Bir nizami savaş hali miydi, bir gerilla savaşı mıydı, yoksa Fair-play gerektiren bir nezaket alışverişi miydi, neydi?

Öyle bir cehennemde, herşey usulüne uygun yürüyebilir mi? Bu mümkün mü? Kimbilir hangi stratejiler ve anında karar gerektiren hangi durumlar doğmuştur.

Devlet, sahiden de belki rutin dışına çıkmıştır. Belki çok def'a çıkmıştır. Ama sanırız ve umarız ki hemen ardından açığını sür'atle kapamış ve mutlaka kurallar zincirine dönmüştür.

Eğer dönmediyse...

Dönemediyse...

Ortada Divan-ı Harplık bir suç mu arayacağız?

Ben toleranslı olalım diyorum... Öyle düşünüyorum... Bazıları da hayır toleranslı olmayalım diyebilirler tabii... Öyle düşünüyor olabilirler. Ama bunu, devleti ve onun saygın birimlerini küçültecek kadar ileri götürebilirler mi?

Şimdi Hizbullah'la savaşıyoruz beyler...

Bu savaşı Hukuk Kuralları içinde sürdürdüğümüze garanti verebilir misiniz?.. Şu anda rutin dışı'na çıktığımız haller yok mu sanki?

Mutlaka vardır.

Peki, ne yapalım?

Kara çarşaf altında silah taşıyan, kadınları ve çocukları kalkan gibi kullanıp polis öldüren bu câniler'e karşı, hangi Devlet rutin dışı'na çıkmaz?

*

Sanki bütün ihalelerde rutin dışı'na çıkılmamış, sanki bütün alım-satımlarda hep rutin'e sadık kalınmış da, sadece Batman kusur kalmış.

Dün Mesut Yılmaz doğru bir şey söyledi. Komitacılık bizde bir gelenek... "Vatan kurtarmak" isteyen gruplar, devletten kopuk kahramanlıklar yapmaya sahiden sevdalıdır.

Bu geleneği, elbet yavaş yavaş terkedeceğiz.

Terketmeliyiz diyorum... Hepsi kabul.

Ama 30 bin kişiyi öldüren bir PKK teröründe bazı rutin dışı yöntemlere bu derece sert tepki göstermek, asıl dâva'nın ruhu'nu kaybettirecek bir ölçüye varmamalı... Söylediğim bundan ibaret.

- Ben, Hukuk Devletiyim.

- Ben Hukuk'a âşığım.

- Ben Hukuksuz yapamam.

Elbette.

Ama Devletime de bu kadar kıyamam...

PKK'ya karşı olsun, Hizbullah'a karşı olsun, her pozisyonda ille de rutin'e sadık kalmak, Atatürk'ün Laik Cumhuriyeti'nden daha kutsal olabilir mi?

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır