kapat

16.02.2000
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
Magazin
microbanner
Sabah Künye
Atayatirim
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
E-Posta

Turkport
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 2000
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Kara çarşaf taktiği
SABAH, Başkent'in nabzını tutmaya devam ediyor. Başbakan Ecevit, SABAH'ın sorularını yanıtlarken, Hizbullahçıların silahlarını, kara çarşafa bürünen erkeklerin taşıdığını söyledi

Ankara- Başbakan Bülent Ecevit, Hizbullah terör örgütü için "Çok ciddi bir tehlikeymiş" dedi ve Hizbullah'ın şehirlerdeki örgüt evlerinden çıkan silahların "kara çarşaf" kullanılarak nakledildiğinden kuşkulandığını açıkladı. Ecevit, "Benim zihnimi en çok meşgul eden bu mesele, şehirdeki evlere silahları nasıl getirdiler, buna bakmak lazım. Bana göre yöntem kara çarşaf olabilir" dedi.

Ecevit, SABAH'ın sorularını yanıtlarken kara çarşafın daha önce de çeşitli olaylarda kullanıldığına dikkat çekerek, 1980 öncesinde kendi başına gelen bir olayı örnek gösterdi. Ecevit, bir seçim gezisi sırasında kendilerine kadın süsü veren kara çarşaflı erkeklerin bir anda taş ve sopalarla kendi konvoyuna saldırdığını anlattı. Ecevit bir örnek de Osmanlı tarihinden verdi ve Padişah Abdülhamit'in güvenlik nedeniyle kara çarşafı yasakladığını söyledi.

Ecevit, ekonomiyi değerlendirirken de, "en çok sıkıntı çeken vatandaşlarda bile iyimserlik bulunduğuna" dikkat çekti, şimdiye kadar faiz gelirleriyle yaşayanların iş hayatına dönüş yapmaya başladığını söyledi.

Ecevit, SABAH'ın sorularını şöyle yanıtladı:

HİZBULLAH ÇOK CİDDİ TEHLİKE
- Efendim, Hizbullah operasyonunda son gelişmeler nasıl?

- Biliyorsunuz, maalesef Van'da üzücü gelişmeler oldu. Hizbullah çok ciddi bir tehlikeymiş. Aslında son birkaç yılda bir hayli örgüt üyesi tutuklandı. Bunların büyük bir kısmı hüküm giydi.

- Çok sayıda silah ve mühimmat da çıkıyor örgüt evlerinden, sığınaklardan.

- Şehirdeki evlere o silahları nasıl getirdiler buna bir bakmak lazım. Bana göre bir yöntem de kara çarşaf olabilir. Biliyor musunuz, vakti zamanında Abdülhamit bir genelge yayınlamış; güvenlik nedeniyle kara çarşafı yasaklamış. Benim de başımdan benzer bir olay geçmişti. Sanıyorum 1978-1979 yıllarıydı. Niksar-Kelkit arasında bir yerde seçim gezisindeydik. Bir anda kara çarşaflı kadınlar taşlarla sopalarla saldırdılar. Ama hareketleri kadın gibi değildi. Fazlasıyla cevvaldiler. Sonradan anlaşıldı ki, kara çarşaf giymiş erkekmiş hepsi. İşte benim zihnimi en çok işgal eden de bu mesele. O kadar silah evlere nasıl taşınıyor dikkat çekmeden. Kara çarşaf iyi bir taşıma yöntemi olabilir.

- Efendim, yakalanan örgüt militanlarının cezaevlerinde aynı koğuşlarda kalıp faaliyetlerini sürdürmeleri engellenecek mi?

- Bir de o sorunumuz var. F tipi cezaevleri Mayıs'tan itibaren açılıyor. Bu tip cezaevlerinde oda sistemi olduğundan bu tip olayların da önüne geçilebilecek.

- Af Kanunu'nu yeniden gündeme getirecek misiniz?

- Af Kanunu'nu bugünlerde yeniden ele almamız lazım. Anayasa değişikliğinden sonra... Yakında çıkartmamız lazım. Ama hâlâ anlaşamadık. Bir uzlaşı bulmamız lazım.

- Ekonomide çok önemli günler yaşıyoruz...

- En çok sıkıntı çeken vatandaşlarda bile bir iyimserlik var; "Sıkıntı çekiyoruz ama sonunda selamete çıkacağız" diye. Şimdiye kadar enflasyon ortamından geçim sağlayan, faiz geliriyle geçinen insanların bir kısmı gelecekten endişe etmeye başladı. Bazıları yeniden iş hayatına dönüyor. Bu da yeni yatırımlar, yeni istihdam demek. Zaten Türk insanı müthiş girişimci. Örneğin Romanya'da 6 binin üzerinde Türk şirketi, 6 tane Türk bankası var. Bu şirketlerin çoğu hizmet sektöründe de değil, imalat sektöründe. Türkler'in kurduğu müthiş bir alışveriş merkezi var Bükreş'te. Pazar günü gidelim dedik, kapısından içeri giremedik. Çok kalabalıktı. O sırada bazı vatandaşlarımıza rastladık. "Bükreş'ten misiniz?" diye sordum. "Tokat'tanız" dediler. Orta halli insanlar. Hafta sonunda Bükreş'e tatile gitmişler.

- AB ile ilişkiler nasıl gidiyor?

- Normal bir şekilde devam ediyor. Bu konuda bir sekreterya kuracağız. Uzman bir kadro oluşturmak gerekiyor. Her bakanlığın, her kamu kuruluşunun AB ile bağlantılı konuları var. Başbakanlığa bağlı bir sekreterya olacak bu. Başına Londra Büyükelçisi Özdem Sanberk'i getirmeyi planlıyorduk. Ama gazetelerde bu konuda sıkıntısı olduğunu okudum. Bu sekreteryanın görevi AB'deki tüm gelişmeleri izleyip, Türk kuruluşlarıyla eşgüdüm sağlamak olacak.


Copyright © 2000, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır