Başımız sıkıştığında yaşadığımız toprağın "Ata kanlarıyla sulanmış" olduğunu hatırlatıyoruz.
Bir saldırıya uğradığımızda, "Kana kan intikam" istiyoruz.
"Muhtaç olduğumuz kudret"in damarlarımızdaki "asil kanda" mevcut olduğunu biliyoruz.
O yüzden de bir bağış kampanyasında topladığımız kanların okyanus ötesine gönderilmesine izin vermiyoruz ya da depremde "kan kaybı"ndan ölsek de "Yunan kanı istemiyoruz."
Doğrusu ben pek haberdar değildim.
Asaletinden kuşkum yoktu, ama uzakta ne tür akrabaları olduğunu bilmiyordum.
Sonra bu ayki Birikim'de (Eylül/Ekim 1999) Hacettepe Üniversitesi'nden dostum Tayfun Atay'ın "Deprem, kan ve bakan" başlıklı nefis yazısını okudum ve "kan beynime sıçradı."
Tayfun ömrümüzü verdiğimiz "saf kan kalma" tutkusunun nafile bir çaba olduğunu anlatıyor makalesinde...
Bunu kanıtlamak için de merhume Fizik Antropolog Armağan Saatçioğlu'nun Türkiye halkının kan özelliklerini dünya topluluklarıyla karşılaştıran ve akrabalık ilişkilerini ortaya koyan çalışmasına atıf yapıyor. (ABO Genleri Üzerinden Türkiye'nin Yeri ve Bu Ülkedeki Gensel Çeşitlilik Üzerine Biyometrik Bir İnceleme. A.Ü. DTCF Yayınları 1978.)
Sonuçlar gerçekten "kanınızı donduracak" cinsten: "Akla gelebilecek en kötü olasılığı gidermek üzere hemen belirtelim ki, Türkiye halkına en yakın kan Yunanlılar değil" diyerek Sağlık Bakanlığı kadrolarını rahatlatıyor Tayfun Atay...
Ancak o kadroya daha acı bir haber veriyor: "Türkiye halkının kan gruplarını belirleyen ABO genlerinin frekanslarına bakıldığında diğer Türk topluluklarından büyük farklılıklar gösterdiği ve onlardan çok uzakta bulunduğu anlaşılmaktadır" diyor.
Türkçesi şu:
Diğer Türk Cumhuriyetleri, söyleyegeldiğimiz gibi "kan kardeşimiz" filan değiller. Peki kimler o halde asıl "kan kardeşlerimiz"?
Sonuçlara dayanamayacak olan bundan sonrasını okumasın!
"Kan bakımından Asya'dan çok doğu ve Avrupa topluluklarına yakınız" diyor Tayfun ve kandaşlarımızı sayıyor:
"Königsberg, Danzing, Dresten ve Berlin Almanları, Varşovalı Polonyalılar, Praglı Çekler, Viyanalı Avusturyalılar, Macarlar, Romenler ve Minsk, Odesa, Kiev, Charkow, Tiflis Rusları ve...
Sayın Bakanı üzme pahasına "acı haber"lere devam edeceğim:
Doktor Saatçioğlu'nun araştırması gösteriyor ki "Doğu Karadeniz Bölgesi için hesaplanan ABO gen frekansları, Atina topluluğuna değin frekanslara büyük yakınlık gösteriyor." Saatçioğlu bu durumu, Bizans gen havuzundaki Rum genleriyle Doğu ve Orta Karadeniz kıyılarında daha önce kurulmuş ve uzun süre varlık sürmüş olan eski Yunan kolonilerinin etkisiyle açıklıyor.
Daha açık anlatmak gerekirse, depremde Atina'dan Marmara'ya ya da İstanbul'dan Yunanistan'a koşup giden ekipleri "kan çekiyor."
Bir başka deyişle Sayın Bakanım, "Almam" dediğiniz kan damarlarınızda geziyor.