kapat

06.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
SEDAT SERTOĞLU(ssertoglu@sabah.com.tr )


Niye Kıbrıs?

Ankara, Kıbrıs'ta görüşmelere bugün "evet deme noktasına" geldiğine göre, neden 6 ay önce bunu söylemedi?

Neden 6 ay önce çıkıp "Ben dolaylı görüşmelere hazırım.. İsteyen gelsin konuşalım" demedi de, şimdi bunu söylüyor?

Denktaş daha iki hafta önce "Bizim için Kıbrıs işi bitmiştir. Hiçbir şey görüşmem" dedi. Peki şimdi neden görüşüyor?

Amerikalılar, libor artı 1, hadi bilemediniz 1.5 faiz ile ile deprem yardımı öneriyor. Bizimkiler ise kabul etmiyor..

Bizimkiler 1 yıl süreyle çıkartacağımız bütün tahvillere Amerikan Hazine garantisi istiyor.. Niye? İç veya dış borç kapatmak için mi?

Amerikalılar cevaben, "Siz IMF ile anlaşmadan böylesine geniş kapsamlı bir garantiyi Kongre'den geçiremeyiz" diyorlar..

Bunun üzerine bizimkiler deprem yardımından da vazgeçiyor ve tutuyor dışardan libor artı 15'lerin üzerinde faizle para arıyor. Üstelik bulamıyor..

Ankara, Amerikan Hazine garantisini reddediyor ve bunu, dış borcunun 130 milyar dolara dayandığı bir sırada yapıyor.. Ve Amerika'nın şimdiye kadar sadece İsrail ve Meksika'ya tanımış olduğu bir ayrıcalık elimizin içinden uçup gidiyor..

Clinton, G-8'lerin Kıbrıs'la ilgili aldığı karar ve buna bağlı olarak BM Güvenlik Konseyi'nden çıkan 1250 sayılı kararı bir tarafa bırakıp, kendi temsilcisi Al Moses'ı bölgeye gönderiyor.. Clinton'un bu mesajı iyi algılandı mı acaba? İngiltere ve Fransa, Clinton'un G-8 kararını hem destekleyip, hem de bir kenara bırakmasına, yükses sesle olmasa da içerliyor..

Peki dolaylı görüşmeler nerede olacak?

Alın size yeni bir sorun..

Bizimkilere göre adada olacak..

Amerika bunu kabul etti mi?

Sorduk ve şu cevabı aldık:

Bugün itibariyle hayır.. Washington'u istiyorlar..

Zaten BM Genel Sekreteri'nin bu işleri götürecek yeni bir özel temsilcisi de henüz yok..

Türkiye'nin, batı dünyası ile tüm ekonomik ve siyasi ilişkileri gelip Kıbrıs'a takılıp kalıyor görüntüsü veriyor.. Yani Türkiye'nin geleceği neredeyse Kıbrıs'a ipotek ediliyor..

Ankara'daki şahinler "Aslanlar gibi dayanır ve sonunda KKTC'yi dünyaya tanıtırız" diyorlar.. Olmuyor.. Kimse tanımıyor ve tanımayacak da.. Ama şahinler bunu bir türlü anlamıyor.. Kıbrıs'ta masaya oturmanın taviz anlamına gelmediğini göremiyor.. Kimsenin 1974 öncesi şartlara dönülmesini kabul etmeyeceğini anlamıyor.. Örneğin, Boşnak-Sırp veya İsrail-Filistin barış sürecine bakmıyor.. 21'inci yüzyılın eşiğinde dünyada işleyen yeni uluslararası sistemin ne olduğunu, nasıl işlediğini bilmiyor..

Ve de bir tür hayal dünyasında yaşayıp gidiyorlar hazretler..

Oysa Kıbrıs'ı son derece salim ve gerçekçi bir kafa ile düşünmek lazım.. Türkiye ve KKTC'deki Türkler'in çıkarlarına zarar vermeyecek bir çözüm üretmek, bunun için kafa yormak, bunun için masaya oturmak neden bu kadar zor, anlamak mümkün değil.. Masaya oturmaktan sonsuza kadar kaçamaz ki Türkiye.. Ama öyle, ama böyle gün gelir oturursun.. Üstelik şartlar lehine iken oturmazsan, bu sefer aleyhine iken oturmak zorunda kalırsın..

Herkesle kavga ederek yaşanmaz ki.. Yarın ordu sıkıntıya düşmeye başlarsa ne yapacağız?

Ankara'daki şahinler bunları da düşünse çok iyi eder...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır