kapat

06.10.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
inter merkez
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İstanbul
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

Teba
1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ÇETİN ALTAN(caltan@sabah.com.tr )


"Evet aptalca, ama böyle bu"

Türkiye'de, en azından Yunanistan yahut Portekiz gibi, 21. Yüzyıl'a bir Avrupa Birliği üyesi olarak girebilirdi. 1920'lerin "Kemalizm"i de hedefine ulaştığı için, hem resmi nutuklar, hem de "resmi amaçlar" gündeminden çıkmış olurdu...

Yetişmiş kızlarını bir an önce evlendirmek isteyen anne-baba, gönüllerinde ortak yatan bu istemlerini, günde beş vakit dile getirmeyi adet edinmiş olsalar bile; kız bir kez evlendi mi, konu kendiliğinden düşmez mi, ev gündeminden?..

Ne yapalım ki, Türkiye 19. Yüzyıl'ı nasıl ıskaladıysa, 20. Yüzyıl'ı da öyle ıskaladı. Hem de öyle bir ıskalama ki, adam başına düşen ulusal gelir; enerji, diş macunu, kağıt tüketimi v.s. yani "yaşam kalitesi" açısından, Yunanistan'ın bile 60 basamak altına düştü.

Kocaeli depremi sonuçlarıyla, aynı günlerde aynı güçteki bir deprem felaketine uğrayan Taiwand ile Meksika'daki durumu kıyaslayınca da, Türkiye'deki dermeçatmalık parmak parmak somutlaşıveriyor.

Her ne kadar Süleyman Bey, "Devlet güçlüdür, yaralar sarılacaktır" dese de..

Napoleon döneminde bir "Duc d'Enghien olayı" vardır.

Duc d'Enghien, 1789 Fransız İhtilali'ne karşı çıkmış olan Prens Conde'nın torunuydu. 17 yaşındayken, İhtilal'de Fransa'dan ayrılıp Almanya'da sürgün olarak yaşamaya başlamıştı. Etliye sütlüye karıştığı yoktu.

1804'de, hiç bir geçerli neden yokken Napoleon, 32 yaşındaki Duc d'Enghien'i Almanya'da yakalatıp Paris dolaylarındaki Vincennes şatosunda kurşuna dizdirdi.

Sözde bir de mahkemeden geçirildi Duc d'Enghien. Yargıçlar ortaklaşa verdikleri idam kararını imzaladılar. Ancak kararın, hangi yasa maddesine dayanılarak verildiğini gösteren başlangıç bölümünü, daha ilerde doldurmak üzere, boş bıraktılar. Bir daha da o boşluk doldurulmadı.

Dayandığı yasa maddesi, ilerde yazılmak üzere boş bırakılmış idam karının belgesi, bugün Vincennes müzesindedir.

Kendi halinde Almanya'da yaşadığı bilinen genç Prens'in, Napoleon tarafından sallasırt yakalanıp Vincennes'de kurşuna dizildiği haberi Paris'de duyulduğu gece önemli bir balo vardı.

Napoleon'un Dışişleri Bakanı Talleyrand da balodaydı.

Paris burjuvazisinin önde gelenleri Talleyrand'ı sıkıştırmaya başlamışlardı:

- İmparator ne anlama o zavallı Prens'i kurşuna dizdirdi ki?

Talleyrand'ın verdiği yanıt kısaydı:

- Evet aptalca, ama böyle bu..

Türkiye'nin 20. Yüzyıl'ı da boylu boyunca nasıl ıskalamış olduğunu, her olay ve hatta her demagojik söylemde bir kez daha izlerken, nedense aklıma hep Talleyrand'ın o ünlü sözü geliyor:

- Evet aptalca, ama böyle bu..

Türkiye'nin temel sorunu saydamlıktır. İster istemez saydamlık da geliyor. İnternet'le ilgilenenler, her gün ayak seslerini biraz daha hızlı duymaktalar saydamlığın..

Önümüzdeki yıllarda akıl almaz kepazelikler dökülecektir ortalığa.

Ve bizim kuşaktan onca insanın nasıl ziyan zebil edildiği daha net çıkacaktır ortaya; tabii hamaset edebiyatının nasıl turşulaştırıldığıyla, resmi gündemlere bir türlü giremeyen Susurluk tipi çeteleşmeler de...

Görünen o ki, Küçük Asya'nın lafazan ve pozör oportünistleri, bu kez kıvıramayacaklar 21. Yüzyıl'ı da ıskalamayı..

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır