KILAVUZ Kaptanlar Derneği eski Başkanı Aykut Erol'un görüşlerinden bizi de düşündürüp kaygılandıran kesitleri dün iletmiştik. Bugün de devam ediyoruz.
Kısaca DF adı verilen "Etiketleme Direction Finder'ları"nın, Boğaz'ın Marmara girişine konulmayacak olmasını Aykut Kaptan, ciddi bir sakınca olarak görüyor ve uyarıyor:
"DF'ler, gemi teşhisinin can damarları. Eğer Boğaz girişine DF konmazsa, Marmara'dan gelip Boğaz'a giren gemi tanımlanamaz. Boğaz'a girişten sonra sağlıksız ve yanlış bir etiketleme hem geminin izlenmesini zorlaştırır, hem de boğaz trafiğinin ritmini bozar. Bu da kaza riski oluşturur."
İSTANBUL Boğazı'na "RACON" adlı aygıtın konulmasını ise Kaptan Aykut Erol, DF'in aksine, "aşırı masraflı bir lüks" olarak niteliyor ve diyor ki:
"AÇIK denizlerde şamandıra veya fener markalamaya yarayan RACON'un, her kaptanın tanıdığı yüksek ve sert sahilleri olan Boğazlar'a konması ancak mizah unsurudur. Meydana getirdiği para kaybı, bunu bir 'kara mizah'a dönüştürüyor."
AYKUT Kaptan sistem kapsamındaki "radar anten şebekesi"ni de yetersiz buluyor; bunun nedenlerini şöyle açıklıyor:
"SİSTEMDEKİ radar anten sayısı daha fazla tutulmalıydı. Anten sayısının azlığı yüzünden Boğazlar'da, özellikle de İstanbul Boğazı'nda kör noktalar kalacak. Radar antenlerin çapraz kaplama-kavrama yeteneği olmadığından büyük gemiler bu ölü noktalardan geçerken ciddi tanımlama ve izleme zaafiyeti ortaya çıkacak."
KAPTAN Aykut Erol ve tüm kılavuz kaptanlar "ful-elektronik sistem"e tek başına güvenip Boğazlar'ı bir "robotik sistem"e teslim etmenin yanlış olduğunu düşünüyorlar; bunun yanında "insan unsurunun yetenek ve sezgilerine başvurmanın şart olduğunun" altını çiziyorlar: "KILAVUZ kaptansız olmaz"diyorlar.