kapat

25.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
HINCAL ULUÇ(uluch@sabah.com.tr )


Gavurun otoyolu..

Erkin Usman'dan naklediyorum.. İzmir'den.. Karaburun yarımadasının yarısında iki yıldır domuzdan geçilmiyormuş..

Bağlar, bahçeler, kavun, karpuz tarlalarında domuz telefatı felaket boyutlara ulaşmış..

Köylü elde silah domuz nöbeti tutuyormuş yörede..

"Ya domuzlar bitecek" diyormuş köylü.. "Ya biz.."

Peki niye atmış iki yıldır domuzlar böyle.. Domuzluklarından değil tabii..

Suçluyu bin yıl düşünseniz bulamazsınız..

Çeşme otoyolu..

Hadi otoyol ile domuz üremesi arasında bağlantı kurun bakalım..

Onu da bin yıl düşünseniz bulamazsınız..

Efendim, Karaburun'da domuz var ama, kurt var, çakal var, tilki var, vaşak var.. Bu kurt, çakal, tilki ve vaşak, domuzları yiyerek beslenirlermiş. Domuz nesli de bir türlü artmazmış..

Eee.. Çeşme otoyolu nerde, bu meselede..

Şurda..

Çeşme otoyolunu yapmışlar.. Sağına ve soluna telörgü setler çekmişler.. Hayvanlar, sağdan sola, soldan sağa geçemez olmuşlar..

Domuzlar yolun sağında kalmış.. Onları yiyenler solunda..

Yavrularını kurda kuşa yem etmeyince, domuzların sayısı hızla artmış..

Peki öte yanda kalan kurt, çakal, vaşak ve tilkilere ne olmuş?..

Erkin yazmıyor.. Ya birbirlerini yiyorlardır, ya da vejeteriyen olmuşlardır, başka yolu var mı?..

Erkin feryad ediyor..

"Otoyol, doğanın dengesini bozdu.. Çareyi bulan varsa beri gelsin!.."

Geldim Erkin, merak etme..

Otoyola bir alt geçit yapsınlar..

Domuz alt geçidi..

***

George Orwell'in Hayvan Çiftliği'nde insanlar tarafından hayvan gibi kullanılmaktan bıkan hayvanlar isyan ederler ve çiftliğin yönetimini ele geçirirler ve "Demokrasi" ilan ederler. Duvarlara da yazarlar:

"Bütün hayvanlar eşittir!.."

Çok geçmeden, bu defa domuzlar idareye el koyar ve insanlardan beter olurlar.

Duvar yazılarına da ekleme yapılır:

"Bütün hayvanlar eşittir. Ama bazı hayvanlar daha da eşittir!.."

Bir Orwell'in yazdıklarına bakın.. Bir de Karaburun'da olup bitenlere..

Karayollarımız bile domuzlara çalışıyor!..

Peki nasıl güneşleneceğiz!..

İki haftadır, güneşin Mor ötesi (Ultra Viyole) ışınlarının yeryüzüne ulaşan iki türünden UVA'nın nasıl erken yaşlanmaya, UVB'nin ise nasıl yaygın, yoğun ve tehlikeli cilt kanserlerine sebep olduğunu yazıyorduk..

Hafta içinde gazetelerde korkutucu bir haber daha yayınladı. Bu ikisinden de tehlikeli olan, ama Ozon tabakasında takılıp kaldığı için yeryüzüne ulaşmayan üçüncü tür mot ötesi ışın, UVC'ler de gelmeye başlamış artık.. Ozon tabakasındaki incelme yüzünden..

O zaman kendimizi, bu cilt kanserinden nasıl kurtaracağız.. (Hatırlatalım.. Amerika'da her beş kişiden birinde cilt kanseri var. Bunların yüzde doksanında da sebep güneş ışınları..)

İşte güneşte mümkün olduğunca sağlıklı yanmanın kuralları:

1- Güneşte kalma sürenizi sınırlayın. Saat 10.00 ile 16.00 arası ışınların en güçlü olduğu dönemdir. Bu saatlerde güneşe sakın çıkmayın.

2- SPF (Güneşten korunma faktörü) 15 ve yukarı losyonlar kullanın. Bu losyonun hem UVA ve hem UVB'yi engellediği üzerinde mutlak yazmalı. İki saatte bir tekrar sürünün. Yüzüyor, terliyor, ya da havlu ile korunuyorsanız, daha sık sürünün. Unutmayın.. Bulutlu ve loş günlerde de mor ötesi ışınlara maruz kalırsınız.

3- Uzun kollu gömlek, pantalon ve geniş ve çepeçevre siperli şapka giyin.. Beyzbol şapkaları ense, kulak ve yüzün diğer bölümlerini korumasız bırakır.

4- Gölgeye güvenmeyin. Kum, beton ve kar ışınları yansıtır. Yani şemsiye veya ağaç altında iseniz, bu güvende olduğunuz anlamına gelmez.

5- Yapay ışınlardan da sakının. Mor ötesi ışınlarla çalışan solaryumlar, erken yaşlanma ve deri kanseri tehlikesini arttırırlar.

6- Bebekleri koruyun.. 6 aylıktan küçük bebekleri kesinlikle güneşe çıkarmayın. Altı aydan büyük çocuklarınızı elbiseler, şapkalar ve güneş losyonları ile koruyun ve güneşte çok az kalmalarına dikkat edin.

PAZARIN SORUSU
Tepegöz gözlük taksaydı, arkadaşları onunla 'Hey çiftgöz' diye mi dalga geçeceklerdi?

Pazar Neşesi
Fıkra Kazım'dan gene..

İki Teksaslı genç kız, çiftlik evinin verandasında sallanan koltuklara oturmuş sohbet ediyorlarmış.

Birincisi eliyle verandanın önünde uzanan geniş araziyi göstermiş..

"Babam bu koca çiftliği benim için aldı.. Ölüp cennete gidince bunların hepsi benim olacak.."

İkinci "Ne güzel" demiş.. "Ne hoş!.."

Birinci devam etmiş..

"Ovanın sonunda koca ormanı görüyor musun.. O ağaçları babam benim için dünyanın dört bir yanından getirtti. O ölüp cennete gidince hepsi benim olacak.."

İkinci "Ne güzel" demiş.. "Ne hoş!.."

Birinci evi göstermiş bu kez..

"Bu muhteşem villayı görüyor musun.. 10 milyon dolar harcadı babam, bu villayı bana yapmak için.. O ölüp cennete gidince, hepsi benim olacak.."

"Ne güzel" demiş, ikinci kız.. "Ne hoş!.."

"Babam bunların hepsini benim için yaptı" demiş, birinci kız.. "Ya senin baban senin için ne yaptı?.."

"Babam beni İsviçre'ye kibarlık okuluna gönderdi.."

"Kibarlık okulu mu?.. Ne öğrettiler orda sana?.."

"Hastir ulan şıllık' yerine 'Ne güzel.. Ne hoş' demeyi!.."

Evde mi kaldılar?..

En feminist dergi Mimoza'da bir ciddi araştırma yazısı.. "Bir feminist tavlamanın 45 yolu.."

Anlatıyorlar, onları nasıl tavlayacağımızı.. Örnekler..

Taksi, yemek, kahve parası ödemeye kalkmak yok. Alınırlarmış.

Kapı açmak, yol vermek, manto tutmak, sigara vermek yok.. Alınırlarmış. Evine bırakma zahmetine girmek yok.. Alınırlarmış..

Yani "Feminizm erkeğin ekmeğine tereyağı sürmektir.."

Haa.. Biraz da taktik..

Duygu Asena kitaplarını evde görünür yerlere koyacak, Telefonda "Bugün Duygu Asena'nın imza günü var, kaçırmamam gerek" diyecekmişiz.. Şak, feminist kucakta..

Özetle..

"Bir feminist tavlamak, normal bir kadın tavlamaktan daha kolay ve üstelik daha ekonomiktir.. Ne duruyorsunuz?.." diye bas bas bağırıyorlar bize..

Yalnız.. Önemli bir nokta var. Serdar'ın izni ile onun konusuna girmek zorundayım. Derginin kapak konusu "Sünnette estetik kazalar!.."

Açıklaması da şöyle:

"Fenni sünnetçi+ sünnet kazası= Çirkin penis!.."

Yazının başlığı "Sizinkinin estetiği ne durumda!.."

Yani babanız sünnetçinizi iyi seçmemişse, feministlerden uzak durun!..

Onlar için "Sizinkinin estetiği" önemli..

SEVDİĞİM LAFLAR
Ruh, vücuttan daha fazla hastalığa sahiptir.

Henry Wheeler Shaw (1818-1885)

BİZİM DUVAR
Alın size bir tartışma konusu daha.. Sezar sahiden bıçak yaralarından mı öldü, yoksa ödünün patlamasından mı?..

Hakan & Utku

Hello Harley!..

Harley Davidsoncular geleneksel İstanbul-Bodrum seferine çıkmışlar.. 80 motosiklet, 120 kişi..

Yani 40 tanesinin arkasında, beline sarılmış sevgilisi var.. Bir tanesinin tişörtünün sırtında şöyle yazıyormuş:

"Eğer bunu okuyabiliyorsanız, sevgilim düşmüş demektir."

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır