kapat

25.07.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
banners
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
ÇETİN ALTAN(caltan@sabah.com.tr )


Üç beş tutam davul tozu

ABD Savunma Bakanı Cohen, Alman Dışişleri Bakanı Fischer'e, Türkiye'nin Ortadoğu'daki globalleşmeyle ilgili hiç bir konuda en küçük bir ödün bile vermediğinden ve özellikle de İnsan Hakları konusundaki katı tutumunu sürdürmekte büsbütün inatlaştığından yakınıyordu.

Fischer:

- Aldırma, zaman her şeyi çözümler, dedi.

Cohen:

- Evet ama dedi, zamanın değeri büyük; ne yapacağız şu Ankara'yla kestiremiyorum.

Fischer:

- Boş ver sen şimdi bunlara, dedi. Sana anlatacağım fıkrayı dinle:

Adamın biri, ağzından alevler püskürten bir Çin Ejderi'ni, tasmasından tutmuş kentin büyük bulvarlarında dolaştırıyormuş.

Ejder de önüne gelen vitrine saldırıyor, adam ejderi tutmaya çalıştıkça, ejder ağzından burnundan ateşler fışkırtarak, ipini koparmak için şahlanıyormuş.

Sonunda usanmış adam:

- Buraya bak ulan Çin Ejderi misin nesin, demiş. Şimdi gider iki asprin içerim, ortalıkta ne ejder kalır, ne de ağzından çıkan alevlerle dumanlar...

Giyimine düşkün bir delikanlı son ısmarladığı elbiseyi almak için terzisine gitmiş.

Ve yeni dikilmiş cekete bakarken birden bağırmaya başlamış:

- Bu da ne, bu ne biçim rezalet; bu ceketin üç kolu var...

Terzi:

- Ama siz uyarmadınız ki, demiş, ceketin üç kolu olmasın diye...

"Yaşam kalitesi" açısından dünya sıralamasında Türkiye 80'inci sıraya düştü.

Neden?

E kim uyardı ki, 80'inci sıraya düşmeyin diye?

Eski zamanlarda Zulu kabilesinden bir Afrikalı, merak edip ünlü bir katedralde bir ayini izlemeye gitmiş...

Derken bir gülme tutmuş Afrikalıyı. Başlamış deliler gibi kahkahalarla gülmeye..

Usulca genç bir papaz yaklaşmış yanına:

- Neden böyle kahkahalarla gülüyorsun, demiş. Ortada gülünecek bir şey yok; bak kimse gülüyor mu?

Zulu kabilesinden gelme zenci:

- Gayet doğal, demiş; çünkü onlar anlıyorlar söylenenlerle ne olup bittiğini...

Globalleşme sürecinin dilini, özellikle de İnsan Hakları konusunda henüz anlayamıyorsan ne yaparsın?

Gülüp geçersin:

- Ne diyor bunlar yahu, diye...

Globalleşme sürecinin dışında kalmak için çare arayıp duranlar az değil biliyorsunuz..

Hatta yılda Çin'e 220 milyar dolar, Brezilya'ya 67 milyar dolar yatırım yapan global sermayeden yararlanmak dahi pek istenmiyor.

Ve kafa patlatılıp duruyor, acaba 21. Yüzyıl'ın da dışında nasıl kalabiliriz, diye...

Meraklının biri, Boğaz tepelerinde gezinirken, evinin çevresine siyahlı beyazlı küçük bayraklar diken bir adama rastlamış:

- Afedersiniz, demiş, birden ilgimi çekti; ne yapıyorsunuz bu küçük bayraklarla?

Adam:

- Önlem alıyorum, demiş, zürefalar gelmesin diye...

- Ne zürefası, ne zürefaları? Nerden gelecek ki buraya zürefalar?

Adam:

- Elbet de öyle, demiş, elbet de gelemezler. Boşuna mı dikiyoruz bu bayrakları?

Reform yasa tasarıları -iyi kötü- dökülmeye başladı Meclis Genel Kurulu'na...

Bazıları çok gecikilmiş olduğundan yakınıyorlar.

Hayatından usanan biri, 70 katlı bir yapının tepesinden atmış kendini aşağıya. Yere düştüğünde bir tek tel saç yokmuş başında...

Saçları üç beş saat sonra başlamış dökülmeye yapının tepesinden...

Meğer adam saç dökülmesini geciktiren bir losyon kullanıyormuş...

Bizim demokrasi de bazı özel formüller kullandığı için, reform tasarıları çok geç ve ağır ağır dökülüyor Komisyonlar'dan, Genel Kurul'a..

Şark demokrasilerine örnek son bir fıkra: Çocuk babasına sorar:

- Şu ağaçtakiler ne meyvası?

- Onlara siyah erik denir...

- Ama renkleri beyaz hepsinin...

- Evet, yeşil oldukları için beyaz hepsi...

Yazarlar sayfasina geri gitmek icin tiklayiniz.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır