kapat

16.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.


"Kadınlığımızı ispatlarız!"


Her insanın övündüğü bir yanı vardır. Başardığı, iyi yaptığı, ispatladığı işlerle ya da elde ettikleriyle herkes övünür.

Çevrenizdekiler ne ile övünüyor diye bir düşününün.

Çocuklarıyla, arabasıyla, eviyle, yapılı vücuduyla, kocasıyla, sevgilisiyle, bakışlarıyla, uzmanlık alanıyla, işleriyle, elemanlarıyla, erkekliğiyle...

Siz hiç kadınlığıyla övünen bir kadın gördünüz mü?

İki kadının "ben daha kadınım" diye tartışmasına rastladınız mı?

Kadınlık nasıl ispatlanır biliyor musunuz? Örneğin, şöyle bir sahnenin TBMM çatısı altında yaşanabileceğini düşünüyor musunuz?

TBMM Adalet Komisyonu'nda iki kadın vekil.

Konu: Kadın çalışanların doğum izinlerinin artırılması. Aynı zamanda babaya da doğum izni verilmesi.

"6 ay mı olacak?", "8 ay mı olacak?", "Babalara da verilsin mi?" diye tartışmalar sürerken, bir kadın vekil diğer partinin kadın vekiline dönüp şöyle diyor: (bir eli belinde, diğer eli havada)

"Siz seçim bildirgenizde kadın-erkek eşitliğinden söz ediyordunuz. Kadınların çalışma yaşamındaki sorunlarını çözeceğinizi ifade ediyordunuz. Şimdi göreceğiz kim daha çok eşitlikten yana. Verin bakalım babalara da doğum izni. Kimin kadınları daha çok savunduğunu görelim. Kimin daha kadın olduğunu herkes görsün!"

Diğer kadın vekil de hemen yanıtı yapıştırıveriyor: "Kadınlığımızı ispatlarız!"

Diğeri: "O dediğini müstehcen manada söylüyorsan her yerde ben de varım seninle!"

Olamaz değil mi? Kadınlar asla böyle konuşmazlar. Çünkü kadınların kadınlıklarını sergileme yolları farklıdır. Hele kadınlığı ispat etmek mi?.. İnsanın aklına neler geliyor! Hem de kadınlık öyle yarıştırılacak bir şey mi? Ne diyelim, TERSİNE DÜNYA.

10 Haziran Perşembe günü TBMM'de bütçe görüşmeleri vardı. Gazetemizin deneyimli ekonomi muhabiri Okan Müderrisoğlu, haber yazdırmak için gazeteyi aradı ve telefona ben çıktım. İlk söylediği söz: "Tam sana göre bir konu".

Doğruyu söylemem gerekirse, bütçe görüşmelerinde kadınlarla ilgili bir şey oldu sandım. Kısa süre içinde aklımdan "iki kadın vekil bütçe görüşmelerinde tartıştı mı acaba?" diye bir soru bile geçti. Kadın vekillerin hepsi bütçe komisyon toplantısındaymış gibi... (Görüşmelerde, kadın vekil olarak yalnızca ANAP İstanbul milletvekili Nesrin Nas vardı) İyi niyetimle, kadınlar lehine bir gelişme olduğunu da aklımdan geçirdim. Bu yanılgılarım kısa sürdü. Okan, başlığı hemen verdi: Bütçe Görüşmelerinde "Erkeklik" Tartışması.

1999 bütçesi üzerindeki görüşmelerde iki erkek vekil "erkekliklerini" yarıştırma konusunda atışmışlardı. FP Erzurum milletvekili Aslan Polat, Refahyol hükümetinin, 1996 yılında memur maaşlarını yüzde 129 oranında artırdığını, bu oranın o dönem toptan eşya fiyatlarının 59 puan üstünde olduğunu belirtip, şöyle demişti:

"Benim güvenoyu verdiğim Refahyol hükümetinin maaş zammını verebilmeniz için en az enflasyonun 59 puan üstünde ayarlama yapmak zorundasınız. Seçim meydanlarında 'Onlar ürkek biz erkek' diyenleri test edeceğiz. Memur maaş zamlarının sonuna kadar takipçisi olacağız."

MHP Aydın milletvekili Ali Uzunırmak da zaten hazırdı:

"Biz erkekliğimizi ispatlarız. Hiç tereddütünüz olmasın, biz erkekliğimizi ispatlarız!"

FP'li Aslan Polat, bu yanıt karşısında sessiz kalmadı, devam etti:

"O dediğinizi müstehcen manada söylüyorsan istediğin yerde varım seninle"

Demokrasiden söz edebilmek için kadınların da kalkınmadan pay alması gerekiyor. Bunun olması için kadınlar ekonomiye katılmalı, karar mekanizmalarında yer almalı. Herkes ekonomik krizden söz ediyor, bu krizden en çok evinde tenceresi kaynamayan kadın etkileniyor ama ekonomi deyince kimsenin aklına kadın gelmiyor. Erkek vekiller bütçe komisyonunda erkeklik yarıştırıyorlar. Her 4 kadından birinin okuma-yazma bilmediği Güneydoğu Anadolu'daki kadınların eğitimi için ne kadar kaynak ayrılıyor? Milletvekillerimiz bunu hiç düşündü mü? Merak ediyorum. Bu arada Türkiye'de kendi hesabına çalışan kadın sayısı 500 bin civarında. Ne acıklı bir rakam değil mi? Ama biz yine de, kimse kadınların kadınlıklarını ispatlamasını beklemediği için yatıp kalkıp dua edelim. Kadınların kadın olduklarını kanıtlamaları için bunu beyan etmeleri yeterli görülüyor. Ama erkeklerin beyanları yetmiyor, ispat gerekiyor!

Luisa Francia diyor ki:

Kadınca olan: Zayıftır, karanlıktır, alıcıdır, kabule hazırdır, olumsuzdur, yumuşaktır, pasiftir, ürkektir, akıcıdır, yuvarlaktır, güzeldir, tatlıdır.

Erkekçe olan: Güçlüdür, aydınlıktır, zorlayıcıdır, olumludur, telapkârdır, serttir, öne çıkandır, dengelidir, köşelidir, acıdır. Erkek erkek olmayı başarabildiği sürece erkektir, kadınsa yaşamı boyunca kadın.


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır