kapat

16.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
NEBİL ÖZGENTÜRK(nebilo@sabah.com.tr )


Dünya starları "yerli" fotoromanda başroldeydi

Hayatımız gerçekten "fotoroman" olmuştu... Oynatmadığımız "yıldız" kalmamıştı.. Doğrusu bu alanda İtalyanları bile geçmiştik.. Hatta kimi fotoromanlarımızı "ihraç" da etmiştik.. (Hatta, fotoromanın anavatanı İtalyanlar'a bile.. Erol Simavi'nin İtalyanlarla anlaşması oldu sonraki yıllarda..)

Sinema ve tiyatro oyuncularından sonra dönemin müzik yıldızları da birer birer fotoromandaki "foto"larda donup kalıyordu!

Fikret Kızılok, Bora Ayanoğlu ve Timur Selçuk sahnelerde fırtına gibi eserken kendilerini birdenbire fotoromanda buldular..

Ama yetmiyordu bütün bunlar, bir yandan rekabet iyice kızışırken fotoroman yapımcıları sürekli "yenilik" peşindeydiler..

Ve işte "yeni" bir şey!

400'e yakın fotoromanın yönetmenliğini yapan ve "Hayatım boyunca fotoromanları ciddiye almadım, çektiklerimi de.. Dalgamızı geçtiğimiz gençlik dönemleriydi" diye kendi durumunu özetleyen Arda Uskan farkında olmadan "ultramodern-fotoromana" imza atacaktı..

70'li yılların ortaları..

Temel Gürsu, Seyyal Taner ve Arda Uskan.. Üç sıkı arkadaş..

Uskan'ın haftada iki gün fotoroman çektiği yıllar.

Cannes Festivali çıka gelmiş, üç arkadaş da biraz keyif biraz da "mesleki" bilgi görgü arttırma bahanesiyle bir arabaya atlayıp Cannes'a giderler..

Ama Arda Uskan'ın derdi daha başka..

Cannes'da bir fotoroman çekip yolculuğun parasını çıkarmak!

İki oyuncu tamam, Temel Gürsu ve Seyyal Taner..

Ama yetmez, yolculuk sırasında yazılan "senaryo"ya bakılırsa daha pek çok oyuncu gerek. Üstüne üstlük parasız oynamalılar..

Ve Arda Uskan'dan dahiyane bir fikir.

Aynı zamanda gazeteci ve basın kartı taşıyan Uskan, Seyyal'i de yanına alarak

dolaşmaya başlarlar ünlü Cannes kafelerini.. Adım başı bir yıldız.. Bir ünlü görünce hemen basıyor deklanşöre.. Ve zaman zaman da hareketli görüntüler..

Mesela, "Bakın bu hanım Türkiye'de önemli bir yıldız, gazetem için sizinle fotoğraf çekebilir miyim?" diyor ve zaten yabancı dil bilen Seyyal'le sözkonusu yıldız bir muhabbete dalıyorlar. Uskan da basıyor motorlu makineye..

Ve bu sayede Demis Roussos'tan, Myelen Demonagat'a kadar dönemin pek çok starı Türkiye'de yayınlanan bir fotoromanın "figüran"ı olup çıkıyorlar!

Peki balonlarda ne kullanılıyor?

Seyyal Taner, Demis Roussos'la karşılaşınca fotoğraftaki diyalog şöyle..

Seyyal;

- Jean Paul'u gördün mü?

Demis;

- Az önce polis onu tutukladı..

***

Ve yeni bir şey daha..
1981'de Güneş Gazetesi çıkarken fotoroman piyasasında bir ilk yaşanır.. Genel Yayın Müdürü Güneri Civaoğlu, zorlukla ikna ettiği Halit Refiğ'e renkli bir fotoroman siparişi verir.. Oldukça pahalı ve zor bir prodüksüyon olacaktır bu.. Fotoromanın adı, Handan.. (İsterseniz işin bu kısmını, Halit Refiğ yanıtlasın, ama yarınki bölümümüzde, biz başka bir hikaye anlatalım, dünya starlarına dair!)

YENİ YILDIZLAR NASIL DOĞDU?
Arda Uskan kıvrak zekasıyla Türk fotoromanına "yeni" yüzler kazandırdı. Tabii bu yeni yüzler aslında dünyaca tanınmış yıldızlardı. Uskan Cannes'da su gibi yabancı dil konuşan Seyyal Taner'in yardımıyla Demis Roussos'u Türk fotoromanında oynattı. Aslında Roussos'nun bundan hiç haberi yoktu. O gazeteci olarak tanıdığı Arda Uskan'a, beraberinde Türkiye'nin genç yıldızlarından Seyyal Taner'le röportaj verdiğini sanıyordu. Çekilen yüzlerce kare resmin Türkiye'de Cüneyt Arkın, Kadir İnanır gibi starların fotoromanlarıyla birlikte Demis Roussos fotoromanı olarak yayınlanacağını aklına bile getirmemişti.

Aşk Gemisi Türk sularında
Manço ve Küheylan

Hep "liste birincisi" şarkılarıyla -o dönemde de- gençlerin ilahı olan Barış Manço da fotoromandan nasibini aldı..

"Küheylan" şarkısı ortalığı yıkıp geçerken Arda Uskan'ın yönetimiyle, Barış Manço ve "cefakâr at Küheylan"ın başrolüyle günler süren bir fotoroman yapılmıştı..

Red Kit'e nazire olan bu fotoroman, atın bereketi ve Barış Manço'nun da insan sevgisi üzerine bir konuyu işliyordu.. Güngör Bayrak, Nilgün Berk ve Gülşen Gürsoy'un rol aldığı fotoroman, tıpkı Red Kit'te olduğu gibi Barış'ın en sadık dostu Küheylan'la uçsuz bucaksız kumsalda yürüyüp gitmesiyle bitiyordu..

Son karelerde ise Barış, ünlü şarkısında olduğu gibi "Kalk gidelim Küheylan... Kalk gidelim mutluluğa doğru..." diyordu.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır