Seçimler oldu, yeni hükümet kuruldu, Saadettin Tantan İçişleri Bakanı oldu. Geçen gün yeni Bakanımızın kişiliği hakkında bazı bilgiler vermiştim. Geldi, yerine oturdu ve ufak bir operasyon yaptı. Bu bir disiplin operasyonu idi. Aradan bir-iki gün geçtikten sonra da Plan ve Bütçe Komisyonunda yaptığı konuşmada, "Siyasetçiler bu teşkilattan elini çekmediği için, iş bu noktalara kadar gitti" dedi.
İşte ben televizyonlarda yayınlanan haber bültenlerinde bu sözü işitince, 5 yıl önce yazdığım bir yazım aklıma geldi. Tuhaf bir tesadüf eseri olarak ben de aynı konuyu 6 Kasım 1994 tarihinde ele almış ve "Siyasiler, şu teşkilattan elinizi çekin" demiştim. Ama herhalde sakalım, bıyığım olmadığı için bu sözüm bir takım siyasilerin ilgisini çekmemişti. Ve daha o zamanlardan itibaren Emniyet Teşkilatı'ndaki yozlaşma, siyasete alet olma olayı devam etmiş ve bugüne kadar gelmiştir.
İsterseniz önce 6 Kasım 94 Pazar günü yazmış olduğum yazıya bir göz atalım;
EMNİYETTE SIRTINI PARTİCİLERE DAYAYIP,
KAYMAK YİYENLERLE, YÜKÜ TAŞIYANLARI
AYIRT ETMENİN ZAMANI GELDİ DE GEÇİYOR...
Ülkemizde iki silahlı kuvvet var; Biri Askeriye, diğeri de Emniyet Teşkilatı... Her iki teşkilatta da disiplin şart. Eğer disiplin olmazsa, işler yürümez. Nitekim bu nedenledir ki, her iki teşkilata da girmek isteyenler, daha işin başında disiplin kurallarına uymayı taahhüt ederler.
Bilindiği gibi, askerlerimiz dışarıdan gelebilecek tehlikelere karşı hazır ve nazır beklerler. Emniyet Teşkilatı ise, vatandaşın can ve mal güvenliği ile namusunu korur, suçluları yakalayıp, adalete teslim eder.
Silahlı Kuvvetler'de şark hizmeti, kıta hizmeti falan filan gibi kurallar vardır. Bu kurallar çok ciddi ve disiplinli bir şekilde işler. Terfi meselesi de bir düzen içinde gider. Bu işlere ne torpil bulaşır ne de partici eli. Tayini çıkan "Türkiye'nin her yeri vatandır" diyerek, gider. Aylarca rapor alıp, görev yerine gitmemek, politikacı kapısı aşındırmak, yağ çekmek gibi konular burada sökmez, zaten olmaz da...
Şimdi gelelim Emniyet Teşkilatı'ndaki vaziyete...
Teşkilata adım atmak için ya koleji, ya enstitüyü, ya da kısa dönem polis okulunu bitirmek gerekir. Tıpkı Silahlı Kuvvetler'de olduğu gibi, belli dönemler için yurdun çeşitli yerlerinde vazife yaparlar. Bir nevi rotasyon vardır yani...
Fakat bu işler, bazıları için sökmez... Çünkü Emniyet Teşkilatı, politika ile içli-dışlı olmuştur. Askeriyeye el atamayan politikacı, partici, emniyete gayet rahat el atmıştır. Durum böyle olunca da teşkilat yozlaşmış, torpil devreye girmiştir.
Hangi dönemde, hangi iktidarda olursa olsun hiçbir İçişleri Bakanı ve Emniyet Genel Müdürü, bu işe çare bulamamıştır. Eskiler dahil kim "Benim zamanımda bu işler olmamıştır" diyorsa çıksın karşıma... İsim isim açıklayayım torpillileri... Teşkilatta, ardına bir partici veya politikacı alan, istediği yerde, istediği süreyle vazife yapar. Kimse ona dokunamaz. Şark, Garp, Şimal ve Cenup, onları ilgilendirmez...
DEVAMI YARIN
