kapat

16.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
CAN ATAKLI(ataklic@sabah.com.tr )


Dev röportajın perde arkası

Alinur Velidedeoğlu "Aslında büyük şans" dedi. Doğru "şans" tabii. Ama önemli olan şansları değerlendirmek değil mi? Bugün çok önemli olaylara imzasını atanlar da önlerine çıkan küçücük bir şansı iyi kullananlardı. Kimbilir nice insan önüne çıkan bir şansın farkına bile varamadan hayatını "kötü talihine" küfretmekle tüketiyor.

Velidedeoğlu'nun "şans" dediği Türkiye'nin başını yıllardır ağrıtan "Geceyarısı Ekspresi" filminin kahramanı Billy Hayes'e rastlaması. Ama "şans olmayan" Alinur Velidedeoğlu'nun bu rastlantıyı dev bir röportaja çevirmesi.

"Nasıl oldu da Billy Hayes'e rastladın?" diye sordum. Alinur Velidedeoğlu her yıl Cannes Film Şenliği'ne gider. Hatta bundan 15-20 yıl önce Türkiye'den hiç kimse Cannes'e gitmezken, o yaptığı bir reklam filmiyle yarışmaya katılır ve bu sayede Türk Bayrağı diğer ülke bayraklarıyla Cannes sokaklarını süslerdi.

İşte bu yılki festivale gittiğinde, yakında yapımına başlanacak olan Atatürk filmi ile ilgili bir davet düzenlenmiş. Cannes'ın ilginç yerlerinden Mougen'deki davete film dünyasının önde gelen finansörleri, yapımcıları, banka temsilcileri, para sahipleri ve yönetmenler de katılmış.

"Bu tür davetler aynı zamanda bir işadamlarının da tanışmasını sağlar" diye söze girdi Velidedeoğlu ve devam etti "Bu nedenle herkes yanındakini tanıştırır. Beni de biriyle tanıştırdılar, adam adımın Hayes olduğunu söyledi. Ben de (Howe are you) yani nasılsınız dedim. Adam bana Türkçe (İyiyim) cevabını verdi. Tabii şaşırdım, (Türk müsünüz?) diye sordum. (Hayır) cevabını alınca (O zaman eşiniz Türk galiba) diye üsteledim. Adam (Hiçbiri değil, ben İstanbul'da Sagmalcılar'da 5 yıl yattım) dedi. Bunları hep Türkçe söylüyordu."

Alinur Velidedeoğlu bu konuşma sırasında hafızasını biraz zorlamış ve kendi kendine "Ben bunu bir yerden tanıyorum" ama diye geçirirken birden aklına gelmiş. "Siz şu ünlü Geceyarısı Ekspresi'ndeki kişi değil misiniz?" diye sormuş.

Hayes gayet sakin "Evet o benim, esrar kaçırıyordum, yakaladılar, içerde yattım" karşılığını vermiş.

Sonrasını Velidedeoğlu'ndan birlikte öğrenelim: "Karşımda başımızı bu kadar belâya sokan adamı bulunca hemen sohbete daldım. Ama bir baktım ki Hayes adındaki adam Türkiye'den çok sevecen bir ifadeyle söz ediyor, Türkleri sevdiğini, filmdeki pekçok olayın gerçek olmadığını anlatıyor. Örneğin (Türklerin hepsini çok kötü gösterdiler filmde. Oysa kötü adam çok azdı. Türkleri çok sevdim. Bana çok iyilikleri dokundu) diyor. Ayrıca hapishanelerin bir otel olmadığını, dünyanın her yerinde hapishanelerin kötü olduğunu, parası olanın yaşam şansı bulduğunu, eğer tercih durumunda kalsa Amerikan değil Türk hapishanesinde kalmak istediğini söylüyor."

Alinur Velidedeoğlu'nun aklına o an "Bütün bunları kaydetmek gerek" fikri gelmiş. Hayes'e sormuş, "Şimdi sohbet ediyoruz ama, ben yarın bir video kamera alıp gelsem, bu anlattıklarınızı aynen anlatır mısınız?" diye sormuş. Hayes "Tabii memnuniyetle, niçin anlatmayayım" demiş. Velidedeoğlu da ertesi gün kararlaştırdıkları yere elindeki minik video kamerasıyla gelmiş, Hayes'lye bir gün önce konuştuklarını tekrar konuşup hepsini kayda almış.

İşte bugünkü manşetimizde okuduğunuz müthiş röportajın hikayesi.

Başarıdan başarıya
Alinur Velidedeoğlu 1972 yılından bu yana reklâm sektöründe. Bugün reklâm ajansı devlerinden Güzel Sanatlar'ın ortaklarından. Ünü sadece Türkiye'de değil dünyanın pekçok ülkesine de yayılmış durumda. Yaptığı reklâm filmleriyle 24 uluslararası ödül kazanmış.

46 yaşındaki Alinur Velidedeoğlu grafik eğitimi almasına rağmen mesleğe reklâm yönetmeni olarak başlamış ve bunu aralıksız yapmayı sürdürüyor. Bugüne kadar 540 reklâm filmi çeken Velidedeoğlu çok renkli yaşamı, ilginç giysileri ve hatta takıları, milyonlarca insanın hafızasına yapışan reklâm filmleriyle tanınıyor.

Örneğin dünyada 12 ödül kazanan Beko reklâmı Alinur Velidedeoğlu'nun. 43 reklâm filmine müzik yapan Velidedeoğlu'nun "Barbie" reklâmını ve şarkısını hatırlamayan var mıdır acaba?

Yine Arçelik, Procter and Gamble, ineklerin rol aldığı Sütaş, Alarko, Migros, Pintaş, Hürriyet, Milliyet de Velidedeoğlu'nun ortağı olduğu Güzel Sanatlar'ın reklâmlarını hazırladığı kuruluşlar.

Velidedeoğlu'nun yeni merakı televizyon. Amerika'da kurduğu bir şirketle pekçok Türk televizyonu bu ülkede Türkiye ile aynı anda yayın yapabiliyor.

Velidedeoğlu iki Türk kadınının yarattığı dünya moda markası Dice Kayek'in de yarısına ortak.

Yazarlar sayfasına geri gitmek için tıklayınız.

Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır