kapat

16.06.1999
Anasayfa
Son Dakika
Haber İndeksi
Yazarlar
Günün İçinden
Politika
Ekonomi
Dünyadan
Spor
S u p e r o n l i n e
Magazin
micro
Siber Haber
L E I T Z
Sofra
Bizim City
Sizinkiler
Para Durumu
Hava Durumu
Bayan Sabah
İşte İnsan
Astroloji
Reklam
Sarı Sayfalar
Arşiv
Hazırlayanlar
Sabah Künye
E-Posta

1 N U M A R A
Z D N e t  Türkiye
A T V
M i c r o s o f t
Win-Turkce US-Ascii
© Copyright 1999
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
'Ailem bir star yarattı'
Sokakta top oynayacak bir lüksüm hiç olmadı. Kadınlar benim için prensestir. Evleneceğim kadını annem seçemez. Keşfedilmeyen çok yanım var.

-Çocukluğunuz sıkı bir eğitimle geçti. Belki sokaklarda top koşturamadınız ama bugün baktığınızda o günlerin size neler kazandırdığını görebiliyor musunuz?

"Görüyorum tabii. Çok mutlu ve çok neşeli bir çocuktum. Ama her zaman ders çalışmak zorundaydım. Ders çalışmadığım zamanlarda da müzik çalışmak zorundaydım. Ben kolej sınavına hazırlanırken, konservatuara da gitmek zorundaydım. Mesela haftasonlarım ciddi bir şekilde planlıydı. Saat 2'de matematik dersi, 3'de fen dersi, 4'de piyano, 5'de folklor, 6'da çocuk korosu. Kafamı kaşıyacak zamanım yoktu. Hiçbir zaman sokağa çıkıp top oynamak gibi lükslerim olmadı. Bunlardan şikayetçi değilim çünkü evde yaşadığımız mutluluk herşeye değerdi. Ailem bana muhteşem güzellikler verdi. Bütün bunları bir bütün halinde birleştirdiğimde de ailemin ortaya bir star çıkarmış olduklarını gördüm."

'Anneme hayranlık duyuyorum'
-Babanız Yurdaer Doğulu yolunuzu çocukluğunuzda çizmiş...

"Babamın çok ileri görüşlü ve planlı bir insan olduğunu biliyorum ve bunların hepsini planlayıp görmüş olduğunu da hissediyorum. İyiki de böyle olmuş. Evet, belki çocukluğumu yaşayamadım ama diğer çocuklardan çok farklı şeyler yaşadım. Başarısız olmam söz konusu olmazdı. Benim çocuğumun da çok iyi bir sanatçı olacağını biliyorum. Çünkü kanında olacak bu."

-Babanızı 12 yaşında kaybettiniz. Anneniz hayatınızın merkezi gibi görünüyor?

"Annesini seven herkesin hissettiği şeyleri hissediyorum ve böyle bir hayranlık duyuyorum. Kuvvetli bir kadın olduğunu bildiğim için fikirlerine çok saygı duyuyorum. Ama hiçbir zaman benim hayatıma karışmaz. Yaptıklarıma tepki göstermez. Sadece fikirlerini söyler, kararı bana bırakır. Hayatıma karışılması en nefret ettiğim şeydir. Kendimce iyi olan şeyleri yaparım. Fikirlere çok açığım, çok fazla dinlerim. Herkesin eleştirilerini iyi kötü algılayıp hayata geçirmeye çalışırım.

Annem benim için çok değerli. Benim evleneceğim kadını annem seçemez ama ben o insanı seçtikten sonra fikirlerini söyleyip kararımdan vazgeçirebilir. Osmanlı tarafım çok fazla olsa da, kendimi değiştirmeye, modern olmaya çalışıyorum. 2000 yılına girerken daha değişken bir yapıya sahip olmak istiyorum. Beraber olacağım kişiyi, hayatım boyunca yanımda taşıyacağım insanı ben seçmeliyim, benden başkası seçemez. Yanımdaki kadın gerektiği zaman annem, gerektiği zaman, sevgilim, gerektiği zaman kadınım olmalı."

-Çok hızlı beraberliklerden geçip, sakinleştiniz. Bu teslim oldunuz anlamına mı geliyor?

"Bir kadına karşı özveriliyim ama tamamen kendimi vermem. Çok egzotik ve gizli kalan bir yanım vardır her zaman. Hiç kimsenin giremediği, hiç kimsenin açamadığı bazı derinlikler var. Herhalde kimse de o derinlikleri keşfedemeyecek. Bunları keşfedebilecek insanı bulduğumda da evleneceğim zaten. O duyguyu henüz yaşamadım. Keşfedilmeyen çok yanım var.

Sadece olması gerektiği kadar, istediğim derecede ve istediğim sıklıkta yaşıyorum ilişkimin şiddetini. Her şey kontrolüm altında olduğu zaman iyi hissediyorum kendimi. İyi ya da kötü bazı çizgilerin dışına asla çıkmam. Hiçbir zaman şiddet gösterip de bağırıp dövdüğüm olmamıştır. Hiçbir zaman kimseye kendimi teslim etmedim. Arkadaşlıklarımda, sevgili ilişkilerimde, ailemde bütün ipler benim elimdedir."

-Bütün iplerin elinizde olması, sorumluluklar sizi yorup bunaltmıyor mu?

"Tabii yoruyor. Böyle yaşamak çok ciddi bir duygu. Zamanla insan çok bunalıyor ve böyle birikip birikip ağladığım çok oluyor. Genç yaşta da bunları yaşamak aslında çok zararlı ama konumum itibariyle böyle olmak zorunda. Bundan sonra da böyle olacak. Yönetmeye alışkın olduğum için bu sefer de kararlar almak ve kuvveti içinde hissetmek zorundasın. Birikip birikip patladığım zaman çevremde her zaman dostlarım var. Onlar ile tartışıp, anlaşıp her şeyin üstesinden geldim her zaman."

'Sorunlarım bana ait'
-Her konuda kendinizi çok güçlü mü hissediyorsunuz?

"Kendi içimde sorunları eritebilmeyi çok iyi biliyorum. Kimisi içinde saklar, patlar, bunalır filan, ama ben kendi içimde eritebiliyorum. Ama tüm yaşadıklarınızla günün birinde yüzleşiyorsunuz. İşte o zamanlar güzel besteler çıkıyor ortaya. Yüzleşmeler, acıların tekrar su yüzüne çıkması, özlem, hatıra.. Bunlar çıktıkça ortaya üretebiliyorum. Bütün sanatçılarda var aslında bu. Sanatçılar, dışardaki insanlardan, kendi içlerinden bile çok fazla şeyler saklıyorlar. Genelde şarkılarında çok romantik, çok seni seviyorum diyen insanların aslında sevgililerine yakaran insanlar olmadığını görüyorum."

-Peki siz sevgilinize karşı açık mısınız?

"Ayda yılda bir kere olmaya başladı son zamanlarda. İnsan cicim aylarında ve deli gibi aşık olduğu zamanlarda hep belirtmek istiyor. Bir yerden sonra biraz daha azalıyor bu tip jestler, iltifatlar. Azalmaması gerekiyor ama azalıyor işte."

-O ilk heyecanı ayakta tutabilmek için ne gerekiyor dersin?

"Özlemler, ayrılıklar filan gerekiyor. Bizim ilişkimizde bu sürekli yaşandığı için bu kadar uzun sürdü, zannediyorum."

'Başarılı olacağız'
-Eski ilişkileriniz sizin için 'bitmiş' midir? Yoksa o insanlarla görüşür müsünüz?

"Tabii özel günlerde görüşürüz. Telefonlaşırız. Ama uzun bir birlikteliğinizin rengi belli oldukça bunlar yavaş yavaş azalmaya başlıyor. Hayatıma giren herkes benim için özeldir. Özel bir şey paylaştığım bütün kadınlar benim için prensestir. Onun için onlara mücevher gibi değerli olduklarını hissettirmek, onlara hayatım boyunca benim için çok önemli olacaklarını hissettirmek üstüme vazife gibi geliyor."

-Şimdi kendi şirketinizde patron rolündesiniz. Küçüklükten itibaren 'yönetme' rolü size verilmiş gibi...

"Evet bu konuda kendimi başarılı buluyorum. Önümüzdeki günlerde vokalistim Bengü'nün albümünü çıkartacağım. Ardından Panik Atak'ın solisti Okan'ın albümü çıkacak. İzel ve Mazhar, Fuat, Özkan var. Daha başka yeni isimler de olacak. Öyle bir kafam olduğunu biliyorum. Her zaman etrafımda sorumluluğunu yüklendiğim insanlar oldu. Bundan dolayı yönetme ve idare etme rolu verildi bana küçüklüğümden bu yana. Bunun getirmiş olduğu artılar avantajlar hep olacaktı. Ben bunu müzikten iyi anladığım için müzikte devam ettirmek istedim. Doğulu Prodüksiyon da başarıya doğru yol alıyor. Başarısız olmamız mümkün değil."


Copyright © 1999, MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş. - Tüm hakları saklıdır