Satışa bahaneler
Önceki gün faizdeki 2-3 puanlık artışın en önemli nedeni olarak, likiditesini kaybetmek üzere olan 7 Haziran 2000'lerden, yeni ihale kâğıtlarına geçiş gösterilmişti. Yükselişin en azından ihaleyle hızını kaybedeceği tahmini vardı. Ancak ihale öncesi ve sonrası çıkan haberler, bir süredir tedirgin olan piyasada yeni satışların bahanesini oluşturdu.

* İlk dalga IMF heyetinden gelen "bir sonuç almak için birkaç ziyaret daha gerekir" şeklindeki açıklama ile geldi. Yurtdışı kaynak girişi sinyalini de geciktireceğini düşündüren bu anlaşma, planlarını kısa vadede döviz likiditesi üzerine kuran piyasada bono satışını artırdı.

* Ardından Hazine'nin uzun vadeli ihalede, tahminin üzerinde ve maksimum yüzde 109'a kadar çıkarak teklifleri 'taraması' bir satış dalgası daha getirdi.

*Daha sonra da açıklanan beş ayda 4 katrilyon olan ve yılsonunda iyimser tahminle 8 katrilyona çıkacak bütçe açığı, iç borçlanma ihtiyacının yüksek olacağını, bunun da faizde düşüşü zorlaştıracağını düşündürdü. Satışa bahane olan bu nedenler, aslında bilinmeyen şeyler değil. Dün de herkes birbirine oranların neden bu kadar yükseldiğini sordu! Gerçekte, neden aylardır döviz girişi bekleyen fon yöneticilerinin umutlarının azalması olarak gözüküyor.

TL liboru için taslak hazırlanıyor
Para Yöneticileri Derneği ve Bankalar Birliği işbirliğinde TL'nin 'liborunu' belirleme çalışmaları hız kazandı. Bankacılardan oluşan ve önceki gün ilk toplantısını yapan komite, TL'nin 1 günden 1 yıla kadar uzayan çeşitli vadelerde faiz oranlarının günlük olarak belirlenmesi, (fikslenmesi) için taslak oluşturacak. Bu taslak Bankalar Birliği Yönetim Kurulu'na kabul edilmesi için sunulacak. Onaylanması halinde TL'nin hem mali, hem de sanayi sektörleri için önemli bir veri oluşturacak gün bazında faiz oranları belirlenme başlanacak. TL liboru aynı zamanda risk unsurunu da azaltacağı için vadenin uzamasını sağlayacak.