Üye OlÜye Girişi
Bugünkü SABAH Gazetesi
  |  Benim şehrim | 12 Mart 2008, Çarşamba
Son Dakika
ARAYIN
Google
Google Arama
atv
ABC
Lysa Parker, Amerika'da Doğal Ebeveynlik Uluslar arası organizasyonun kurucusu. Kendisiyle Doğal Ebeveynlik üzerine sohbet ettik.


Doğal Ebeveynlik nedir? Biraz açıklar mısınız?

Doğal Ebeveynlik çocuklarımızı hassas, saygılı ve empati dolu bir çerçevede yetiştirmek. Kendi korkularımızı, bakış açılarımızı onlara yansıtmak yerine dünyayı onların gözleriyle görmek. Çocuklarımızın temel ihtiyaçlarla doğduğu ve bu ihtiyaçların sadece onları çok seven ve onların iyi olmaları için duygusal yatırım yapmış büyükleri tarafından karşılanabileceğini anlamak. Son olarak ise sezgilerimize güvenip, kalbimizi izlemek. Çocukların hayatlarında onları delicesine seven büyüklere ihtiyaç duyduklarını unutmamalıyız.

Doğal Ebeveynliğin ana prensibi bağlanma teorisi. Bu teoriyi bundan 60 yıl önce Dr. John Bowlby hayata geçirdi. Bowlby'nin teorisi ise daha sonra Dr. Mary Ainsworth tarafından bir yaşındaki çocuklar üzerinde anneleri ile bağlanma derecesini inceleyen şekilde revize edildi. Doğal Ebeveynlik işte tüm bu teoriler üzerinden geliştirildi. Dr. William ve Martha Sears'ın 30 yıl önce bir araya getirdiği Doğal Ebeveynlik ana prensiplerini ise biz 8 başlık altında topladık.

Hamilelik, doğum ve ebeveynliğe hazırlık
Sevgi ve saygıyla beslemek
İhtiyaçlarına kulak vermek
Tensel yakınlık
Gece boyunca ebeveynlik
İstikrarlı ve devamlılık arz eden ilgi
Pozitif disiplin uygulamak
Kişisel ve aile hayatında denge kurmak

Doğal Ebeveynlik Uluslar arası organizasyonunu nasıl başlattınız? Amerika dışında başka ülkelerden üyeleriniz de var mı?

Barbara Nicholson ve ben 1990'ların başında çocukların geleceğine olan kaygılarımıza bir cevap olması adına başlattık bu organizasyonu. Gördük ki Amerika diğer batı ülkeleri içersinde en yüksek şiddet ve intihar sergileyen ülke durumunda. Çocuklar aileleriyle, okullarıyla ve çevreleriyle tüm ilişkilerini kaybetmiş bir halde. Hedefimiz aile ve eğitimcilere bağlanma boyutu ve çocukların duygusal ihtiyaçları konusunda bilgilendirmek ve destek vermek.
1994'te kar amacı gütmeyen kuruluş statüsüne geçip Amerika'nın her bölgesinde anne destek grupları oluşturmaya başladık. Ayrıca grup liderleri için eğitim programları başlattık. Şu an Amerika dışında Kanada, Norveç, Danimarka, Yeni Zelanda ve Hollanda da gruplarımız var.


Türkiye'de birçok aile, daha iyi eğitim alsın, hayatta başarılı olsun gibi endişelerle çocuklarını iyi okullara yollamak için adeta birbiriyle yarışıyor. Bu yarış ucuz bir yarış değil. İyi para kazanmak endişesiyle de aileler çocuklarıyla yeterince zaman geçiremiyorlar. Ve sizin çok önem verdiğiniz bağlanma kısmını kaçırıyorlar. Sizin bu konudaki düşünceleriniz neler?


Aileler özellikle de anneler bilmelidirler ki onlar çocuklarının ilk öğretmeni. Okul öncesi eğitim dediğimizde Amerika'da da aileler iyi bir eğitim alması için çocuklarını paranın satın alabileceği en iyi okullara yollama yarışındalar. Şunu unutmamalıyız ki çocuklar için en iyi öğrenme ortamı öncelikle sevgi saygı gördükleri ve kendilerini güvende hissettikleri aile ortamı. Ailelerin ilerdeki eğitim hayatları için para biriktirme telaşı ile çok uzun saatler kreş ya da anaokulunda bıraktıkları çocukları, bu en kritik yaşta aileleriyle kuracakları duygusal bağlanmayı kaçırmış oluyorlar. Bu konuda yazılan bir sürü kitap var. Örnegin Daniel Goldman'ın Emotional Intelligence, Why it can Matter More Than IQ kitabı. Duygusal gelişim gerektiği gibi tamamlanmadığında çocuklar ilişkilerinde problem yaşayan, yanlış karalar veren ve hayatlarının pek çok alanında başarısızlığa uğrayan büyükler olarak hayata atılıyorlar.


Peki, çalışan anneler için Doğal Ebeveynliği nasıl uygulayacakları konusunda neler söyleyebilirsiniz?


Özellikle çalışan aileler ebeveynlik konusunda daha da bilinçli olmalılar. Ve çocukları ile beraber oldukları her anı değerlendirmeliler. Örneğin çalışan anne doğal ebeveynliğin prensipleri içinde yer alan beraber uyuma uygulamasını seçebilir. İşten eve geldiğinde çocuğu ile kaliteli zaman geçirmek daha da bir önem kazanıyor çalışan anne için. Eğer çocuk anneye yapışıyor, yanından ayrılmak istemiyor ise bu daha da fazla sevgi ve ilgiye ihtiyacı olduğunun en açık işaretleri.


Doğal Ebeveynlik prensipleri içersinde bebeği kucağında taşımak var. Ancak aileler bebeğimi çok kucağıma alırsam onu şımartırım, çok uzun süre süt verirsem memeden hiç kopamaz gibi endişeler taşıyorlar.


Çocuklar temel ihtiyaçları karşılanınca değil esas isteklerine set çekilmediğinde şımarıyorlar. Eğer aileler yaptıklarının sonuçlarını görmelerine izin vermeyip sürekli onları koruma adına her sorunda kurtarıyorlarsa esas o zaman bağımsız olmayı öğrenemeyip bağımlı hale geliyorlar. Çocuğu kucağına alıp ona sevgi vererek onu şımartamazsınız. Çocuğun duygusal ihtiyacını bir kap gibi düşünebiliriz. Bu kap dolu olduğunda yani temel ihtiyaçlar karşılandığında başkalarına bağımlı olmazlar. Ancak kap boşaldığında mızmız, kızgın ve bir anlamda yaramaz olurlar. O zaman duygu kaplarının güvendikleri büyükler tarafından sevgi, ilgi ve şefkatle yeniden doldurulması gerekiyor.
Sütten kesilme zamanı ise tamamen annenin bebeğini izleyerek kendi vereceği bir karar. Bebekler hazır olduklarında daha rahat bir geçiş dönemi ile annenin alternatif uygulamalarına uyum sağlıyorlar. Bu karar hiçbir zaman başkalarının düşüncelerine göre verilmemeli.


Doğal Ebeveynliği Türkiye'de uygulayan ebeveynlere önerileriniz neler?


Doğal Ebeveynlik konusunda ayrıntılı bilgi almak isteyenler www.attachmentparenting .org internet sitemizi ziyaret edebilirler. Baharda Barbara ve ben bu konuda bir kitap yayınlıyoruz. Kitabın promosyonu için birçok ülkeyi ziyaret edeceğiz. Kim bilir belki Türkiye'ye de geliriz. Önerilerime gelince kalbinizi dinleyin ve bebeğinizi izleyerek onun sözsüz dilini öğrenin. Çocuğunuzu tamamen tanıyıp anladığınızda duygusal ihtiyaçlarını karşılamak çok daha kolay. Böylece aranızda ömür boyu süren bir sevgi bağı oluştuğunu göreceksiniz.

Doğal Ebeveynlik geleceğin ebeveynlik anlayışı. Böylece daha barışçı ve sevgi dolu bir dünyaya adım atacağız.Gandhi'nin bir zamanlar söylediği gibi: Bu dünyada gerçek barışa ulaşmak ve savaşla mücadele etmek istiyorsak çocuklardan baş