kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
18 Nisan 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Ahney Her ve Clint Eastwood, Gran Torino'da aynı sorunla boğuşan iki komşu rolünde.

Eski kovboy hâlâ zirvede

ATİLLA DORSAY
ATİLLA DORSAY
06.03.2009
Gran Torino, Kore gazisi, Polonya kökenli huysuz ihtiyar Kowalski'nin garajında yatan, 1972 model, ama gıcır gıcır bir klasik Amerikan arabasıdır. Kowalski onun üstüne titrer, ama aynı ölçüde Detroit'in bu eskiden kibar, ama şimdilerde hemen tümüyle göçmenlerin ve azınlıkların istila ettiği semtindeki çetelerin de arabada gözü vardır. Hatta Koreli (aslında tam olarak, Doğu Asya'nın çeşitli ülkelerine yayılmış bir ırk olan Hmong) kökenli bir azılı bir çete, arabayı çalması için Kowalski'nin yine Hmong olan komşularının genç oğlu Thao'yu ikna eder.
Kowalski, vicdanının derinliklerinde vaktiyle savaşta öldürdüğü bir düzine Korelinin azabını taşır. Hatta biri bizim Atilla Olgaç'ın hikayesi gibidir: Alnından vurduğu gencecik bir Koreli esir! Ayrıca tüm azınlıklardan ve farklı ırklardan olduğu kadar, iyice yabancılaştığı iki oğlundan ve ailelerinden de nefret eder. Karısının cenaze töreniyle açılan filmde, onun dinden ve kilisenin iyi niyetli genç papazından da ölümüne nefret ettiği anlaşılır. Peki ama, bu ırkçı yaşlı adamın sevebileceği hiçbir yaratık yok mudur? Sadık köpeğinden başka? 79 yaşındaki Clint Eastwood'un Sahtekar'dan hemen sonraki yeni filmi, sakin, sıradan ve yer yer klişelere sadık biçimde başlar ve dalgın bir gözle izlenir. Ama film giderek büyür; hem kalbimizde, hem zihnimizde...
Tıpkı ülkesinde, ABD'de ortahalli bir seyirci ilgisiyle başlayıp giderek büyüyen bir gişe hasılatına ve şimdiden bir kült-film konumuna eriştiği gibi... Çünkü, efsane kovboy bir tür çağdaş Dirty Harry eskizi gibi başlayan hikayesini, giderek Amerikan Rüyası'nın arka bahçesine doğru hüzünlü bir geziye ve de ırkçılıktan maçoluğa, işsizlikten eğitimsizliğe tüm toplumların başbelası olan çeşitli kötülüklerin amansız eleştirisine dönüştürür. Ancak tüm bunları, duygusallığın kadife eldivenine bürünmüş ellerle yapar. Sinemadaki son rolü olduğunu belirttiği karakteri ise, tek sözcükle muhteşemdir. Ve bu sade, ama büyük film, hele o unutulmaz finalinin de desteğiyle, bizlere 80'ine gelmiş bu adamın olasılıkla yaşayan en büyük Amerikan yönetmeni olduğunu bir kez daha hatırlatır.

GRAN TORİNO
* * * *
Yönetmen:
Clint Eastwood/
Senaryo: Nick Schenk/
Görüntü: Tom Stern/
Müzik: Kyle Eastwood, Michael Stevens/
Oyuncular: Clint Eastwood, Bee Vang, Ahney Her, Brian Haley, Geraldine Hughes, John Carroll Lynch/ Warner Bros yapımı.