kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
28 Mart 2009, Cumartesi
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Yazarlar Çizerler
Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Emlak Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Filmin merkezinde Filistinli dul Selma'nın babasından kalan limon ormanı var.

Ağaçları tehlikesizleştirme harekâtı!

ATİLLA DORSAY
ATİLLA DORSAY
06.03.2009
Ünlü Lemmon Tree şarkısının oryantalize edilmiş bir icrası eşliğinde başlıyor film... Kudüs güneşi altında limon ağaçları öylesine boy atmış ve limonlar da öylesine iri ve sulu ki... Filistinli dul Selma'ya babasından kalan yüzyıllık limon ormanı da, İsrail savunma bakanının sevgili eşiyle birlikte yeni taşındığı evin tam karşısında olma talihsizliğine uğramıştır. Bakan evinin burnunun dibinde her türlü teröristi saklayabilecek sık ağaçlar...
Bu mümkün müdür? İsrail koruma örgütlerine göre, elbette hayır. ağaçların sökülmesi şarttır. Ama Selma inatçı bir kadındır.
Böylece olay önce Kudüs mahkemelerine, sonra da medyanın ilgi alanına gelir. Ve her şey çığrından çıkar. Bu filme sempatiyle yaklaşmamak mümkün mü? Gerçek bir olaydan yola çıkarak Ortadoğu sorununa olabilecek en insancıl çerçeve içinden yaklaşmayı başaran bir film bu. Ve İsrailli bir yönetmenin elinde çıksa da sonuç olarak İsrail'in işgal ve baskı politikalarını en radikal biçimde eleştiren... Ama eleştiriden herkes nasibini alıyor. Filistin teröründen bezmiş psikolojileriyle tam bir paranoya içinde yaşayan, baskı ve hatta zulüm politikalarını artık absürd denecek bir düzeye ulaştıran İsrail. Ama karşı yanda da ataerkil düzenini olduğu gibi sürdüren ve koca İsrail devletine karşı tekbaşına duran vatandaşlarına kol-kanat germek yerine, onu avukatıyla seviştiği için mahkum etmekten kaçınmayan bir Arap ahlak anlayışı...
Film özellikle iki kadının sorunlarına eğiliyor. Bir yanda Selma, öte yanda İsrailli bakanın Selma'nın durumuna anlayışla yaklaşan ve kocasına öfke besleyen yalnız ve duyarlı karısı. Gerçi o karışık konjonktürde, iki kadın konuşup anlaşma fırsatı bulamıyor. Ama uzaktan da olsa, birbirlerine duydukları sempatiyi gösteriyorlar. Ve finalde unutulmaz bir sahne... Doğanın ortasında yükseltilmiş bir beton duvar. Ve ardında alabildiğine budanarak 'tehlikesiz' hale getirilmiş limon ağaçları... Hatırladıkça tüylerim üpreriyor. Evet, bu filmi mutlaka görün...
(Beyoğlu Pera Sineması'nda gösteriliyor)


LİMON AĞACI * * *
(Lemmon Tree) Yönetmen: Eran Riklis/
Senaryo: Süha Arraf, E. Riklis/
Görüntü: Rainer Klausmann/ Müzik: Habib Shadah/
Oyuncular: Hiam Abbas, Doron Tavory, Ali Suleiman, Rona Lipaz-Michael,Tarık Kopti/ İsrail-Almanya ortak-yapımı.