| 23 Mart 2009, Pazartesi |
Manolya Onur'un 12 yıllık evliliğinden 18 yaşında bir kızı var. Can Bozok'un ise beş yıllık evliliğinden 7 yaşında bir kızı, 4 yaşında bir oğlu var. Aşık çift; "Birbirimizin halinden anlıyoruz yani..." diyor.
Manolya benden bir 'tık'daha büyük
Öykü YAZICIOĞLU/ŞAMDAN PLUS
22.03.2009
Aralarındaki 20 küsur yaş farkı olan Türkiye eski güzeli ve Haydarabad Nizamı Şah Bereket'in eski eşi Manolya Onur ile yakışıklı sevgilisi Can Bozok herkesin dilinde! Üç aydır mutluluktan uçan ikili, aşklarını ilk kez Şamdan Plus'a anlattı: Biz yaşa takmıyoruz, bulutların üzerindeyiz..
* Nasıl tanıştınız?
Manolya Onur: Tamamen tesadüf. Arkadaşlarımla Lucca'daydım, Can da arkadaşıyla yan masadaydı. Laf lafı açtı ve konuşmaya başladık.
* Birbirinizi ilk gördüğünüzde ne düşündünüz?
M.O.: Benim aklımdan sadece çok yakışıklı olduğu geçti.
Can Bozok: Ben de 'Acaba bu kadın kim?' diye geçirdim içimden. Çünkü ona devamlı 'Prenses Manolya' diyorlardı. 'Bu kadın normal değil, kendine prenses dedirtiyor' diye düşündüm. Sonra Türkiye güzelliğinden bahsetmeye başladılar. Ben de yine, 'Türkiye güzeli olmuş ama hala kendine prenses dedirtiyor' dedim. Onların masasında bir arkadaşım vardı ve bir anda sohbet etmeye başladık.
ÇİFTİN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZ
DUYGULARIMIZ ÇOK GÜÇLÜ
* Telefonlarınızı aldınız mı?
M.O.: O benimkini aldı. İki gün sonra kızımla Tayland'a gidiyordum. Ertesi günü aramadı. Ben de, 'Hoş yakışıklı çocuktu ama buraya kadarmış' diye geçirdim içimden. Sonraki gün 'İyi yolculuklar' mesajı çekti. 15 gün kaldım orada internetten yazıştık. Türkiye'ye döndüğümde bir kahve içtik.
* Aranızda gerçekten kaç yaş var?
M.O.: Yazıldığı gibi 26 yaş falan yok. Çok söylemek istemiyoruz çünkü söylediğimizde yaşı önemsediğimiz sanılacak. Bizim için yaş farkı yok!
C.B.: Hatta ben daha Manolya'nın yaşını bilmiyorum.
M.O.: 20 yaşın üzerinde değil.
C.B.: Benden bir 'tık' büyük.
* Yaş farkının tedirginliğini de mi duymuyorsunuz?
M.O.: Bu işlerin hesabı kitabı olmaz; anlaşma ve sevgi işi, yaşla alakası yok. Şu an çok yeniyiz ama şükür ki, hiç problemimiz yok. En başta yaş sorunumuz yok. Ne kadar mı gidecek? Bilemeyiz. Sevgi var olduğu sürece... Tabii ki dileğimiz ömür boyu sürmesi.
C.B.: Mühim olan aynı çatı altında huzurlu, mutlu ve güzel bir hayat geçirebilmek.
M.O.: Çok güçlü duygular hissediyoruz birbirimize karşı.
* Aşk diyebilir miyiz?
M.O.: Ben derim tabii ki.
C.B.: Bana göre sevgi üzerine kurulu her şey aşktır.
* Manolya Hanım'da en beğendiğiniz özellik nedir?
C.B.: Her konuyu o kadar güzel anlatır ki, şiddetle hikaye yazmasını istiyorum. O mizacını çok seviyorum. Çok pozitif ve eğlenceli biri. Bunların yanı sıra dudakları ve gülüşü müthiş.
* Siz Manolya Hanım?
M.O.: Can'ın fiziğinin tabii ki üzerimde çok büyük bir etkisi var, standartların üzerinde bir erkek. Her şeyden önce bana verdiği huzura aşık oldum. Son derece sakin. Sinirlendiğim bir konuyu o anlattığında olumlu yönlerini görebiliyorum. Bu huyunu çok seviyorum. Zaten üç aydır bulutların üzerindeyim. Çünkü evde huzur var.
* İkinizin de çocukları var, evlenseniz bir çocuk daha ister miydiniz?
M.O.: Ben Angelina Jolie'nin ikinci versiyonu olabilirdim Türkiye'de. Çok anaç bir yapım var. Ama şimdi bu sorunuza 'hayır' diyorum. Üç çocuğumuz var. Dördüncü çocuk fazla.
* Manolya Hanım, şu an kendinizi tam olarak nasıl hissediyorsunuz?
M.O.: Çocuklar gibi. Sanki tanrı sıkıntıları veriyor ama sonra bunun karşılığında da size bir şeyler veriyor. Bana da Can'ı verdi. Bu bana yukarıdakinin büyük bir sürprizi oldu.
Manolya Onur: Tamamen tesadüf. Arkadaşlarımla Lucca'daydım, Can da arkadaşıyla yan masadaydı. Laf lafı açtı ve konuşmaya başladık.
* Birbirinizi ilk gördüğünüzde ne düşündünüz?
M.O.: Benim aklımdan sadece çok yakışıklı olduğu geçti.
Can Bozok: Ben de 'Acaba bu kadın kim?' diye geçirdim içimden. Çünkü ona devamlı 'Prenses Manolya' diyorlardı. 'Bu kadın normal değil, kendine prenses dedirtiyor' diye düşündüm. Sonra Türkiye güzelliğinden bahsetmeye başladılar. Ben de yine, 'Türkiye güzeli olmuş ama hala kendine prenses dedirtiyor' dedim. Onların masasında bir arkadaşım vardı ve bir anda sohbet etmeye başladık.
ÇİFTİN FOTOĞRAFLARI İÇİN TIKLAYINIZDUYGULARIMIZ ÇOK GÜÇLÜ
* Telefonlarınızı aldınız mı?
M.O.: O benimkini aldı. İki gün sonra kızımla Tayland'a gidiyordum. Ertesi günü aramadı. Ben de, 'Hoş yakışıklı çocuktu ama buraya kadarmış' diye geçirdim içimden. Sonraki gün 'İyi yolculuklar' mesajı çekti. 15 gün kaldım orada internetten yazıştık. Türkiye'ye döndüğümde bir kahve içtik.
* Aranızda gerçekten kaç yaş var?
M.O.: Yazıldığı gibi 26 yaş falan yok. Çok söylemek istemiyoruz çünkü söylediğimizde yaşı önemsediğimiz sanılacak. Bizim için yaş farkı yok!
C.B.: Hatta ben daha Manolya'nın yaşını bilmiyorum.
M.O.: 20 yaşın üzerinde değil.
C.B.: Benden bir 'tık' büyük.
* Yaş farkının tedirginliğini de mi duymuyorsunuz?
M.O.: Bu işlerin hesabı kitabı olmaz; anlaşma ve sevgi işi, yaşla alakası yok. Şu an çok yeniyiz ama şükür ki, hiç problemimiz yok. En başta yaş sorunumuz yok. Ne kadar mı gidecek? Bilemeyiz. Sevgi var olduğu sürece... Tabii ki dileğimiz ömür boyu sürmesi.
C.B.: Mühim olan aynı çatı altında huzurlu, mutlu ve güzel bir hayat geçirebilmek.
M.O.: Çok güçlü duygular hissediyoruz birbirimize karşı.
* Aşk diyebilir miyiz?
M.O.: Ben derim tabii ki.
C.B.: Bana göre sevgi üzerine kurulu her şey aşktır.
* Manolya Hanım'da en beğendiğiniz özellik nedir?
C.B.: Her konuyu o kadar güzel anlatır ki, şiddetle hikaye yazmasını istiyorum. O mizacını çok seviyorum. Çok pozitif ve eğlenceli biri. Bunların yanı sıra dudakları ve gülüşü müthiş.
* Siz Manolya Hanım?
M.O.: Can'ın fiziğinin tabii ki üzerimde çok büyük bir etkisi var, standartların üzerinde bir erkek. Her şeyden önce bana verdiği huzura aşık oldum. Son derece sakin. Sinirlendiğim bir konuyu o anlattığında olumlu yönlerini görebiliyorum. Bu huyunu çok seviyorum. Zaten üç aydır bulutların üzerindeyim. Çünkü evde huzur var.
* İkinizin de çocukları var, evlenseniz bir çocuk daha ister miydiniz?
M.O.: Ben Angelina Jolie'nin ikinci versiyonu olabilirdim Türkiye'de. Çok anaç bir yapım var. Ama şimdi bu sorunuza 'hayır' diyorum. Üç çocuğumuz var. Dördüncü çocuk fazla.
* Manolya Hanım, şu an kendinizi tam olarak nasıl hissediyorsunuz?
M.O.: Çocuklar gibi. Sanki tanrı sıkıntıları veriyor ama sonra bunun karşılığında da size bir şeyler veriyor. Bana da Can'ı verdi. Bu bana yukarıdakinin büyük bir sürprizi oldu.
Haberin fotoğrafları
Yayın tarihi: 23 Mart 2009, Pazartesi
Web adresi: http://www.sabah.com.tr/2009/03/23/gny/haber,879D63C711D14676B02222B93E4F4D12.html
Tüm hakları saklıdır.
Magazin Haberleri
Son Dakika | Ana Sayfa | Yazarlar | Çizerler | Günün İçinden | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Spor | Hava Durumu | Sarı Sayfalar | Dosyalar | Günaydın | Televizyon | Astroloji | Sağlık | Magazin | Teknoloji | Otomobil | Turizm Rehberi | Emlak | İşte İnsan | Sabah Çocuk | Mobil Eğlence | Detaylı Arama | Cuma | Cumartesi | Pazar | Kültür-Sanat | EGazete | Gazete Reklam | Internet Reklam | Gizlilik Bildirimi | Künye / İletişim | Bize Ulaşın
 |
Copyright © -2009 Tüm hakları saklıdır. TURKUVAZ GAZETE DERGİ BASIM A.Ş. | 
|