kapat
Anasayfa
|
E-gazete
|
Sarı Sayfalar
|
Arşiv
|
Üye Ol
|
Üye Girişi
|
English
|
Kırmızı Alarm
  
25 Şubat 2009, Çarşamba
Sabah
 
Haberler Spor Günaydın Ekler Dosyalar Servisler Multimedya Astroloji Kültür-Sanat İşte İnsan Emlak Çocuk Çizerler
Sabah Günaydın Cuma Cumartesi Pazar Buzz
 
24 Saat
24 Saat
Günaydın  
YÜKSEL AYTUĞ

Biraz Asmalı biraz Sıla

KANAL D kriz döneminde atak yaparak ekrana yeni ve iddialı bir dizi sürdü. "Bir Bulut Olsam", Mardin'in etkileyici coğrafi dokusunu kendine fon olarak almış. Ben ağalı dizilerin son kullanma tarihinin artık dolduğuna inanırken, kanal, Meral Okay'ın öyküsüne omuz vermiş. Tanıdık görsel temalara rastlar rastlamaz aklıma önce Asmalı Konak sonra da Sıla geldi. Dizi, sanki bu iki efsanenin kokteyli gibi. Bu arada bugüne dek rastladığım en başarısız yağmur sahnesine bu dizide şahit oldum. Ortalık günlük güneşlik. Belli ki suni bir yağmur yağdırma zorunluluğu doğmuş. Ama hava o kadar güneşli ki kameranın önünde gökkuşağı oluşuyor. Naylon altında ilerlemeye çalışan öğrencilerin üzerine muşambanın koyu gölgesi düşmüş. Kamera bir ara fondaki gökyüzünü gösteriyor. Havada ilaç için bir tane bulut yok!.. Bir de fantastik leğende yıkanma sahnesi var ki bana Türk filmlerinin beylik sahnelerini anımsattı. Olay biraz daha teatral bir hal alsın diye leğeni samanlığın ortasına koymuşlar. Sanki koca konakta banyo yapacak başka yer yok... Bu saatten sonra samanlığa gece yarısı düşen spot ışık hüzmelerinin sebebini ise hiç sorgulamıyorum... Ağanın kendi düğünü sırasında sözde havaya ateş ederken, pencereden bakan yanaşmasına üç el kurşun sıkması ise fantezi ötesi... İnanmakta güçlük çektiğim bir başka sahne ise evin oğlunun askerden döndüğü bölüm. Nasıl oluyorsa, ev halkı, askere gönderdikleri oğullarının bir bacağını kaybettiğini bilmiyorlar. Çocuk sanki 2009'da Güneydoğu'ya değil de, 1900'lü yılların başında Yemen'e askere gitmiş!.. Bir de astığı astık, kestiği kestik, maçoların şahı ağamızın kullandığı nevresime çok güldüm. Bizim taş fırın ağa, kalp şeklinde kocaman yapraklardan oluşan bir nevresim takımında uyuyordu!.. Mardin'in tarihi dokusunu tepsiye yayacaksın. Ortasına taştan bir konak oturtup, güzelce yoğuracaksın. Harcına biraz sıra gecesi, bolca zılgıt, iki çimdik töre, bir tutam kara sevda ve güzel bir yanaşma kattıktan sonra reyting fırınına süreceksin. Bakalım izleyiciler bu temcit pilavına yine kaşık sallayacaklar mı?..


Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubuna aittir. Kaynak gösterilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı özel izin alınmadan kullanılamaz.
Ancak alıntılanan köşe yazısı/haberin bir bölümü, alıntılanan habere aktif link verilerek kullanılabilir.

Ayrıntılar için lütfen tıklayın